Birleşik Devrimci Parti ( Devrimci Parti) son süreçte yaşanan gelişmelere ve Abdullah Öcalan’ın çağrısına dair açıklama yaptı.
Devrimci Parti açıklamasında şunları vurguladı; Biz proletarya enternasyonalistleri olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile başlayan görüşmeler sonrası 27 Şubat 2025 tarihinde onun adına heyet tarafından yapılan çağrının, Kürt Halkının güçlü sahiplenmesi ve tecride karşı verilen mücadelesinin sonucu olduğunu biliyoruz.
AKP-MHP faşizmi varlık koşulunu, Kürt Özgürlük mücadelesinin yenilgisi üzerine kurmuştu. Bütün bu süreç boyunca, faşizm, sömürgeciliğin tüm kirli yüzünü Kürt halkına göstermeye çalışırken; Kürt halkı yılmadı, direndi, mücadele etti.
Tüm bu mücadeleler sonucu İmralı tecridi kırılmış oldu. Gelinen aşamada Öcalan’ın yapmış olduğu çağrı ve PKK’nin açıklaması; yaşanan-yaşanacak tüm gelişmelerin yalnızca bir parçasıdır. Esas olan ise; yaşanan sürecin, Kürtlerin kendi kaderlerini tayin hakkı bağlamında değerlendirilmesi gerektiğidir. Bu yaklaşım aynı zamanda bizi, gelişen durumlara dair aceleci yorumlardan ve düşülecek yanılgılardan koruyacaktır.
Biz anti-sömürgeci, enternasyonal sosyalistler olarak Kürt Özgürlük Hareketinin almış olduğu kararları kendi ulusal mücadeleleri bağlamından görürken; gelişmeleri Ortadoğu ve dünyada emperyalist kapitalizm ile sınıf hareketleri- ulusal hareketler arasında yaşanan mücadelelerden kopuk ele almıyoruz. Türkiye’deki sınıf mücadelesi ile Kürdistan özgürlük mücadelesinin kendi zeminlerinde “eşitsiz” gelişimi; Türkiye Sosyalist Hareketini maalesef ki Kürt Özgürlük Hareketinin her kararının Türkiye sınıf mücadelesinin yegane belirleyeni sayma yanılgısına götürüyor. Elbette iki ülke devrimleri/devrimcileri arasında görülen doğrudan etkiyi yadsımıyoruz. Fakat Türkiye devrimci sınıf mücadelesi kendi içinde ihtiyaçları ve koşulları açısından ele alınmalı ve büyütülmelidir. Kürt halkının kazanımları için bizler Türkiye işçi sınıfı içindeki şovenizme karşı mücadelemizi sürdürmeli, tüm olasılıkların ve risklerin içinde Kürt halkının özgürlük mücadelesinin yanında yer alarak Türkiye sınıf mücadelesinin kazanacağı yolları örmeliyiz.
Onurlu barış halkların arasında gelişecek sürecin ürünü olacaktır. Savaşan güçlerin müzakereye oturması doğaldır. Gelişen süreçUlusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı çerçevesinde değerlendirilmedir. Esas olan Kürt proletaryasının ve emekçi halkların çıkarlarıdır. Sürecin muhatabı ve karar vericileri emekçi Kürt halkı ve onun iradeleridir. Kürt Halkının on yıllardır verdiği mücadele ve ödediği bedellerin karşılığı olarak mevcut kazanımlarının daha gerisine düşecek bir durumla karşılaşması Türkiye işçi sınıfı mücadelesinin çıkarına olmayacaktır.
Tüm devrimci duygu ve istemlerimizle her zaman olduğu gibi Türkiye’de anti-sömürgeci, enternasyonal bir sosyalist mücadelenin örgütü olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.
Yaşasın halkların birleşik mücadelesi!
Yaşasın Kürt Halkının Özgürlük mücadelesi
Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!
