Gündem

Cihan Bilgin ve Nazım Daştan için İstanbul’da anma

Rojava’da Türk devletinin SİHA saldırısıyla katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan, ölüm yıldönümlerinde İHD İstanbul Şubesinde yapılan basın açıklamasıyla anıldı. Açıklamada, gazetecilerin hakikati dile getirdikleri için hedef alındığı vurgulanırken, “Gazetecilik suç değildir” denildi.

Rojava’da gazetecilik faaliyetleri sırasında Türk devletinin SİHA saldırısıyla katledilen Cihan Bilgin ve Nazım Daştan, ölüm yıldönümlerinde İstanbul’da düzenlenen bir anmayla hatırlandı.

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve DİSK Basın-İş’in çağrısıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yapılan basın açıklamasında, iki gazetecinin hakikati dile getirdikleri için hedef alındığı vurgulandı.

Siyasi parti temsilcileri, çok sayıda gazeteci ve 21 Aralık 2024’te Şişhane’de düzenlenmek istenen anmada tutuklanan gazeteciler katıldı. Açıklamanın yapıldığı salona “Özgür basın susturulamaz” yazılı pankart asıldı. Basın metnini gazeteci Saliha Aras okudu.

Nazım ve Cihan’ın özel savaş propagandasına karşı direnişin sesi oldukları için hedef alındığı belirtilen çıklamada, “Bizler Nazım’ı kimi zaman Tişrîn Barajı’nda, kimi zaman sivilleri hedef alan saldırılara objektifini çevirirken gördük. Cihan ise yerle bir edilmiş kentleri gösterirken tam da hakikatin sesi oluyordu” denildi. Türkiye’de gazetecilerin yıllardır hedef alındığına dikkat çekilen açıklamada, özgür basın geleneğinin Musa Anter’den Metin Göktepe’ye, Hrant Dink’ten bugüne uzandığı ifade edildi. “Hakikatle birlikte onu dile getiren gazeteciler de öldürülüyor, tutuklanıyor” denilen açıklamada, özgür basın çalışanlarının tüm baskılara rağmen sahada kalmaya devam ettiği vurgulandı.

Şişhane’deki anmada tutuklanan gazeteciler arasında yer alan ajansımızın editörü Pınar Gayıp da basın açıklamasında söz aldı. Gayıp, konuşmasında 2025 yılının gazeteciler açısından ağır kayıplarla geçtiğini, birçok gazetecinin katledildiğini belirterek, “Bizler için özgür basın bir meslekten çok daha fazlasıdır” dedi. Katledilen gazetecileri anmanın yalnızca belirli günlerde fotoğraflarını taşımak anlamına gelmediğini vurgulayan Gayıp, “Onları anmak, aynı zamanda onların mücadelesini sürdürmektir” ifadelerini kullandı.

“Kalemleri yerde kalmayacak” diyen Gayıp, bugün oluşan dayanışmanın bu sözün karşılığı olduğunu belirtti. Musa Anter’den bugüne uzanan özgür basın geleneğinin, karanlık zamanlarda yol gösteren bir pusula olduğunu söyleyen Gayıp, “Haberlerimizde, gerçekleri yazmaya devam ederek, kalemlerimizi ezilenlerden yana kullanmaya devam edeceğiz” dedi.

Anmada konuşan DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Çınar Altan ise Nazım Daştan ve Cihan Bilgin şahsında tüm özgür basın emekçilerini andı. Altan, egemenlerin yürüttüğü savaşın en temel boyutlarından birinin “hakikate karşı savaş” olduğunu söyledi.

Nazım ve Cihan’ın gazetecilik yaşamları boyunca bu hakikatin peşinde yürüdüklerini belirten Altan, Kobanê günlerinden Tişrîn’e kadar tuttukları tanıklığın tarihsel bir rol taşıdığını ifade etti. Tişrîn’de yaşananların yoğun bir propaganda eşliğinde yürütüldüğünü söyleyen Altan, Nazım’ın o koşullarda hakikati cesaretle dile getirdiğini vurguladı. Altan, “Eğer o kara propaganda ezilmemiş olsaydı, bugün bambaşka bir tarih yazılıyor olacaktı” diyerek, gazetecilerin yalnızca bugünü değil geleceği de savunduklarını dile getirdi. Katliamın ardından yapılan anmaların ve dayanışmanın bastırılmak istendiğini ancak bunun başarısız olduğunu söyleyen Altan, hakikatin daha fazla insanın zihninde ve yüreğinde yaşamaya devam edeceğini belirtti.

Kaynak: Etha

Paylaşın