Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “hak ihlali” kararının ardından “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza attıkları için ihraç edilen ve haklarında dava açılan barış akademisyenleri hakkında peş peşe beraat kararları veriliyor. Ancak barış akademisyenleri AYM kararının ve beraatlerin ardından göreve iade edilmeleri gerektiğini söylüyor.
Barış akademisyenleri “Barış Akademisyenlerinin Üniversitelerine Dönmeleri Anayasal Bir Gerekliliktir!” başlığıyla bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Eğer Türkiye halen bir Anayasal Hukuk Devleti ise 406’sı KHK’lı olan ve pasaportlarına da tahdit koyulan toplam 549 imzacı akademisyenin, 11 Ocak 2016 öncesinde çalışmakta oldukları kurumlardaki görevlerine kayıtsız şartsız iade edilmeleri gerekmektedir” denildi.
3,5 yılın bilançosu
Açıklamada, son 3,5 yıllık sürede barış akademisyenleri bilançosu paylaşıldı:
- 89 imzacı akademisyen sözleşmeleri yenilenmeyerek ya da iş akitleri feshedilerek
işten çıkartıldı. - 72 imzacı akademisyen çalıştıkları kurumda bazen açıkça bazen örtük biçimde
uygulanan baskılar, kısıtlamalar neticesinde görevlerinden istifa etmek zorunda
kaldılar. - 27 imzacı akademisyen yine aynı nedenlerden ötürü emekliye ayrılmak zorunda
kaldı. - 15 Temmuz 2016 Darbe girişimi sonrasında ise 398’i devlet üniversitelerinden, 8’i
vakıf üniversitelerinden 406 imzacı akademisyen, herhangi bir soruşturma dahi geçirmeksizin OHAL döneminde çıkartılan KHK ile görevlerinden ihraç edildiler, pasaportlarına tahdit konuldu.
Barış akademisyenleri taleplerini tek tek sıraladı
Barış akademisyenleri ise taleplerini şöyle sıraladı:
- “Bu suça ortak olmayacağız!” başlıklı bildirinin imzacısı oldukları için, KHK ile ihraç edilmemekle birlikte, sözleşmesi yenilenmeyen, sözleşmesi feshedilen, istifa etmek ya da emekliye ayrılmak zorunda kalan tüm imzacıların görevlerine iade edilebilmeleri için Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) derhal gereken adımları atmalıdır. Görevlerinden ayrılmak zorunda kalan imzacılara bir çağrı yaparak bilgilerini toplamalı, ilgili kurumlarla gerekli yazışmaları yaparak bilgisini topladığı tüm imzacıların işlerine dönmesini sağlamalıdır.
- “Bu suça ortak olmayacağız!” başlıklı bildiriyi imzaladığı sırada Türkiye’de herhangi bir kurumda istihdam olmaksızın lisansüstü eğitimine devam eden ya da lisansüstü derecesine sahip akademisyenlerin işe alım sürecinde önlerine engel olarak çıkartılan güvenlik ve arşiv soruşturması uygulamasına derhal son verilmelidir. Bu uygulamanın kanunilik ilkesiyle çeliştiği ve Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkına bir müdahale oluşturduğunun Anayasa Mahkemesince de karara bağlandığı dikkate alınmalıdır.
- Rektörlükler tarafından YÖK’e iletilen listeler eliyle KHK kapsamında meslekten ihraç edilen imzacı akademisyenlerin, Pasaportlarının üzerindeki tahdit kayıtsız şartsız derhal kaldırılmalıdır. Pasaport üzerindeki tahdidin kaldırılması sürecinde, Yargı Reformu tartışmaları çerçevesinde medyaya yansıdığı üzere İçişleri Bakanlığınca yürütülecek soruşturma sonucunun koşul olarak getirilmesi önerisi Anayasa’ya aykırıdır ve kabul edilemez.
- Yine aynı akademisyenlerden, öğretim üyesi, öğretim görevlisi, uzman ya da 2547 sayılı Kanunun 33/a bendine göre istihdam edilmiş araştırma görevlisi olarak çalışırken ihraç edilmiş olanlarının, öncelikle ihraç edildikleri kurumda göreve başlamaları sağlanmalıdır.
- Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında araştırma görevlisi iken ya da 2547 sayılı Kanunun 50/d bendine göre istihdam edilmiş araştırma görevlisi iken görevden ihraç edilenler, yeni hak kayıplarına uğramalarının engellenmesi için doğrudan 2547 sayılı Kanunun 33/a bendine göre araştırma görevlisi olarak istihdam edilmeli, eğer bu süre zarfında doktoralarını bitirmişlerse doktor öğretim üyesi olarak istihdam edilmelidirler.
- Yine ÖYP ya da 50/d kapsamında çalışırken ihraç olan araştırma görevlilerinden lisansüstü eğitimi devam edenlerinin göreve iadeleri yapılırken, aynı zamanda lisansüstü eğitimlerine devam ettikleri kurumlara görevlendirmeleri de eşzamanlı olarak yapılmalıdır.
- Göreve iade olan tüm imzacı akademisyenlerin ihraç edildikleri tarihten göreve iade oldukları tarihe kadar geçen süre içinde ödenmemiş maaşları faiziyle birlikte herhangi bir başvuru yapmak gerekmeksizin kendilerine ödenmelidir”
