Birbirinden farklı ama bir o kadar da aynı olan iki komutanı anlatmak zordur. Hele ki yoldaşlarının onlardan bahsederken, sanki yanı başında Ulaş ve Nubar yoldaş dururmuşcasına sevgiyi saygıyı arkasında bırakan bu iki devrimci ile ilgili bu duyguyu anlatabilmek en zor olanı.
Kavgadan kaçanlara inat direnişi seçen ve mücadele bayrağını onurla devreden devrimciler ancak tarih yazabilir. Ve bu tarih şimdi yüzlercesi, binlercesi gibi ULAŞ ve Nubar yoldaşı yazıyor.
Bu topraklarda kanının son damlasına kadar savaşan, kanları birbirine karışan Mehmet ve Orhan Yoldaş‘ın “yokluğunda“ direnişin 20. gününde onlarla yaşamı, hamleleri, sohbetleri paylaşan TİKKO savaşçısının dilinden.
*********************************************************************
Ulaş Bayraktaroğlu yani Mehmet yoldaş pratiğin en büyük gücü hatta birlikte iş yapmanın öznesiydi. Devrimci dayanışmayı, ortak iş örgütlemeyi sözle değil bizzat pratiği ile hayata geçiriyordu. Dolayısıyla onun olduğu her yerde hareket vardı. Ulaş Bayraktaroğlu denilince aklıma ilk gelen şey hareket diyebilirim. Tabi bu hareketi düşmana yönelme olarak anlayın. Bunda çok önemli payı olan bir yoldaştı. Nerede ne kadar düşmana darbeler vurabiliriz düşüncesini her zaman yaşardı ve etrafına yaşatırdı. Aklında hep Amanoslar, Karadeniz ya da ülke genelinde veya Rojava özgülünde neler yapabiliriz düşmana nasıl etkili darbeler vurabiliriz düşüncesi vardı. Ve bunu söylerken çok içten ve çok samimiydi. Bizi Mehmet yoldaşa bağlayan en önemli özelliği içten, samimi ve davasına çok güçlü bağlı olmasıydı. Bundan dolayı onu herkesten ve her şeyden daha fazla sevdik.
“ORTAK İŞ YAPMANIN HEM BİLİNCİ HEM RUHU İDİ“
Halkların Birleşik Devrim Hareketinin (HBDH), Enternasyonal Özgürlük Taburu ya da ortak çalışmaların örgütlenmesinin sadece söylemde kalmaması için büyük bir çaba gösterirdi. Ya da örgüt kaygısına kapılmadan aklına gelen bir düşünceyi mutlaka gelir paylaşırdı. Şeddade, Hol ve Rakka hamlelerinde aklına gelen düşünceleri hepimizin fikrini almak için yanımıza kadar gelip mutlaka paylaşırdı. Mehmet yoldaş ortak iş yapmanın hem bilinci hem ruhu idi. Onun bu coşkusu olaylara bakışı bizim düşüncelerimizle buluşması bizde de heyecan yaratıyordu. Hiç unutmam bir kere Rasih Kurtuluş‘un (Aziz Güler) şehit haberini aldığımızda Nubar yoldaş ile BÖG taburuna gidip ne yapalım diye konuştuğumuzda çok etkilendiğini söylemişti. Bence de zaten bu olay Mehmet yoldaşında çok büyük emek harcadığı ortak mücadelenin ilk adımı idi. Söylemlerin, kararların bir pratiğe dönüşü olarak ele aldığımız daha sonra sayısız ortak iş yapmamızın başlangıcı oldu. Benim için ilginç bir deneyimdi Mehmet yoldaşla iş yapmaya başlamak. Savaş örgütleri haricinde Türkiyeli Devrimci bir örgütün komutanıyla neredeyse ilk diyalogum olmasından kaynaklı onunla tanışmak garip gelmişti. Hem genç olması hem de bir devrimcinin herşeye meydan okurcasına tavırları beni oldukça heyecanlandırmıştı. Ama devamındaki görüşmelerimizde o sıcaklığı onda gördüm ve onun samimiyetine fazlasıyla inandım. Gözleri bir çocuk saflığında tertemizdi.
‘Hadi hepimiz TİKKO’lu oluyoruz’ çıkışları o kadar samimi ve içten geliyordu ki çıkarsız ve hesapsız olmasından etkilenmiştim.
‘BURALARDAN TABANCALI BİR BIYIKLI GEÇTİ’
Onun yokluğunu şimdi bu topraklarda çok belirgin bir şekilde hissediliyor. Sert görünümünün altında yumuşak kalpli bu komutanın yarattığı BÖG ile olan bu ilişkimiz bizimde ittifak politikamıza uygun olduğu için devam ediyor.
Özellikle belirtmek istiyorum ki savaş, hamle ya da operasyona önce kendisi giderdi onun için yoldaşları bilirdi ki arkalarında Ulaş Bayraktaroğlu var. Güçlü sağlam bir komutan var. Bugün burada olsaydı Serekaniye’ye, cepheye ilk kendisi giderdi. Ulaş Bayraktaroğlu BÖG’ün devrimci dayanışma ruhu idi. Buralardan tabancalı bir bıyıklı geçti ve yokluğu çok hissediliyor. Ve onu yine dün olduğu gibi bugün de ÇOK SEVİYORUZ. Sevmeye onun devrimci ideallerini yaşatmaya devam edeceğiz.
*********************************************************************
Birisi ömrünü mücadeleye adamış bir devrim rüzgarı diğeri ise genç yaşına rağmen ardında kelimelere sığmayacak kadar değer, sevgi bırakan genç bir devrimci.
Mehmet yoldaş ve Nubar yoldaş aslında birbirinden çok farklı iki kişilikti. Ancak çok iyi bir ilişki yakalamışlardı. Nubar yoldaş patlayıcı uzmanı, Mehmet yoldaş da sabotaj meselesinde çok iyi bir yoldaş olmasından kaynaklı yan yana geldiklerinde mutlaka patlama sesi gelirdi. Bir yerleri patlatırlardı.
“EMEKÇİLER GÖRÜNMEZ BİLİNMEZ VE İSİMSİZDİR“
Nubar yoldaşın Mehmet yoldaştan farklı olan bir özelliği de görünürlüğü olan bir yoldaş değildi. Uzaktan bakınca yılların birikimi olan bir komutan bir kadro görüntüsü onda yoktu. Sessiz, sakin, suskun, kısaca “görünürlüğü“ olmayan bir yoldaştı. Nubar yoldaş görünürlüğü olmayan ama derinden coşkun sel gibi akan bir nehirdi. Nehirin görünür tarafından baktığında hiçbir şey görmezsin ama o hep derinden akmayı bilen öğreten bir komutandı. Nubar yoldaş yılların birikiminin arkasına sığınarak görünür olmak istemezdi. Bundan nefret ederdi. Nubar yoldaş düşman olduğunda ortaya çıkar görünür hale gelirdi. Görünmez olan görünür, isimsiz olan isimli hale gelirdi. Sıradan sessiz olan savaşçı düşman karşısında gürleyen bir komutan olurdu. Sessiz sakinliği ile hatırladığımız Nubar yoldaş sabotaj meselesinde ya da silah hakimiyetinde düşmana darbe indirmek için bambaşka bir insan olurdu.
Yaşamı savaşla geçmiş bu komutanın elimizde bir kaç fotoğrafının olması nasıl açıklanabilinir ki? Emekçiler görünmez bilinmez isimsizdir, ünvansızdır. Nubar yoldaş ve Mehmet yoldaş farklı olduğu kadar aynı olan özellikleri, ikisinin de güçlü savaşçı ve herkese güven veren komutan oluşlarıydı.
Mehmet yoldaş karargahımızı ziyarete geldiğinde “tamam şimdi Nubar yoldaşla birlikte bir yeri patlatacaklar“ diyordum.
Bizim buradaki gerek BÖG‘lü yoldaşlarla gerekse de ortak hareket ettiğimiz, beraber savaştığımız TKEP/L, MKP, MLSPB vb. yoldaşlarla olan devrimci ilişkimizi başka yerlerden bakıldığında hissetmek anlamak biraz zor olabilir ama bizim Mehmet yoldaşın da dediği gibi “kanlarımız birbirine karışıyor“ bunun için dayanışmadan birlikte savaşmaktan başka alternatifimiz yok.
BÖG yada TİKKO taburuna gittiğinizde veya yaşamının kısa bir bölümünde Mehmet ve Orhan yoldaşı tanıyanların onları anlatırken ki duygularına katkı sağlaması amacıyla ..
Kaynak: komungucu1.com