Gündem

Cumartesi Anneleri: Kaybetme politikası bir kez daha geri dönüyor

Cumartesi Anneleri, 777. buluşmalarında 20 Şubat 1995 tarihinde gözaltında katledilen Rıdvan Karakoç’un dosyasını ele aldı. Bu hafta da Galatasaray Meydanı’nda oturmaları polis tarafından engellenen kayıp yakınları İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde basın açıklamalarını gerçekleştirdi. Eyleme Halkların Demokratik Kongresi (HDK) eş sözcüleri İdil Uğurlu ve Sedat Şenoğlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, HDP İl Eşbaşkanı Elif Bulut, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile Sanatçı Pınar Aydınlar da destek verdi.

Açıklamayı gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun yaptı. 25 yıl önce gözaltında katledilen Rıdvan Karakoç için adalet isteyen Tosun, Rıdvan Karakoç’un kaybedilme hikâyesini anlattı. Karakoç Ailesi’nin, tüm mercilere başvuru yaptığını ancak sonuç alamadığını belirten Tosun, gözaltına alındığı inkar edilen Rıdvan için devletin tüm kurumları ‘Bizde yok’ cevabını verdiğini aktardı. Tosun, şunları kaydetti: “110 gün sonra oğulları Hasan’ı arayan Ocak ailesi Beykoz Savcılığı’ndaki dosyalar arasında tesadüfen, Rıdvan’ın işkence görmüş cansız bedeninin fotoğrafını gördü. Böylece Rıdvan Karakoç’un işkence ile öldürülmüş bedeninin savcılık dahil tüm resmi kurumlardan geçtiği, Adli Tıp Kurumu’nda bekletildikten sonra gizlice Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’na defnedildiği gerçeği açığa çıktı. Ailesi her yerde Rıdvan’ı ararken, onun cansız bedeni savcılık dahil tüm resmi kurumlardan geçmiş, günlerce Adli Tıp Kurumu’nda bekletilmiş ve gizlice ‘kimliği meçhul kişi’ olarak gömülmüştü. Rıdvan’ı gözaltına alanların ve sorgulayanların tespit edilmesi mümkünken hukuk işletilmedi ve failler korundu. Beykoz Cumhuriyet Savcılığının takip ettiği dosyada rutin yazışmalar dışında anlamlı bir gelişme olmadı. Asiye Karakoç’un oğlu Rıdvan için yürüttüğü mücadelenin takipçileri olarak; Rıdvan için, kayıplarımız için adalet arayışımızı sürdüreceğiz.”

Tosun, devlet yetkililerine de seslenerek şunları söyledi: “Artık yeter! Biz kayıp yakınlarına çektirdiğiniz acıyı, belirsizliği ve hak arayışımızı yok saymaktan vazgeçin. Tüm girişimlerimizi sonuçsuz bırakarak bize işkence etmekten vazgeçin. Biz tüm engellerinize rağmen mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.”

Hasan Karakoç: Polisler tarafından öldürülmekle tehdit edildik

Ardından Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç o dönemde maruz kaldıkları hak ihlallerini anlattı. Karakoç, “Ağabeyimi aradılar ama bulamayınca beni aldılar. 15 gün boyunca Gayrettepe siyasi şubede işkencede kaldım. Polisler tarafından öldürülmekle tehdit edildik. Kardeşimi takip ettiler ve ateş açtılar. Abime bu ülkede düşman gözü ile bakıldı. Bize düşman muamelesi yapıldı. 25 yıldır bize yapılan haksızlığı anlatıyorum. Başka analar ağlamasın diye bu mücadeleyi veriyoruz. Ama 25 yıldır dosya aynı kaldı. 25 yıldır adalet bekliyoruz. Devletin hiçbir kurumunun adaleti tesis etme gibi bir derdi yok. Biz 25 yıldır bu mücadeleyi bırakmadık ve asla da bırakmayacağız. Buradayız ve bunu yapanların peşini bırakmayacağız” dedi.  

Keskin: Kaybetme politikası bir kez daha geri dönüyor

Eylemde söz alan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin kaybedilen Rıdvan Karakoç ile o süreçte yaptığı konuşmayı ve tanık olduklarını anlattı. 1915 yılından bu yana devletin kaybetme politikasını sürdürdüğünü belirten Eren, bu kayıplardan birinin ise Rıdvan Karakoç olduğunu ifade etti. Eren, “Devlet aklı maalesef bu coğrafyada hiç değişmiyor. 90’larda kaybedilmekten, öldürülmekten korkardık şimdi ise tutuklanmaktan korkuyoruz. Ama öyle görünüyor ki, bu kaybetme politikası bir kez daha geri dönüyor. Çünkü o dönemin kirli savaş aktörleri bugün iktidarın yanında. Katillerin hepsi aramızda dolaşıyor” dedi.

Gözaltında işkenceyle katledilen Hasan Ocak’ın ağabeyi Hüseyin Ocak da kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması çağrısında bulundu.

Ardından söz alan Netherlands Helsinki Committee (NHC) Temsilcisi Harry Hummel söz aldı. 25 yıl önce Amsterdam sokaklarında Türkiye’de gözaltında kaybedilenler için düzenlenen protestolara katıldığını söyleyen Hummel, “Malesef yine gerekli” dedi. Yürüttükleri mücadeleden dolayı insan hakları savunucularına destek olmaktan mutlu olduğunu dile getiren Hummel, “Zorla kaybetme vakalarının açığa çıkarılması için, hakikatin açığa çıkarılması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız’ın bu hafta Cumartesi Anneleri eylemine gönderdiği mektubu da paylaşıldı.

Paylaşın