HDP Sözcüsü Ebru Günay, haftalık olağan basın toplantısını gerçekleştirerek gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Diyarbakır merkezli başlatılan bir soruşturma kapsamında onlarca Kürt siyasetçinin gözaltına alındığı bir operasyonla güne başladıklarını söyleyen Ebru Günay, aralarında HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eş Sözcüsü Özlem Gündüz, DBP önceki dönem Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, HDP önceki dönem milletvekillerinden ve Rosa Kadın Derneği yöneticilerinden Ayla Akat Ata’nın da aralarında olduğu çok sayıda kişinin gözaltına alındığı söyleyerek gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını istedi.
“Bizim kadın mücadelemizi, kadın dayanışmamızı hiçbir baskı engelleyemedi“
Rosa Kadın Derneği’nin bölgede kadına yönelik şiddete direnen tek kadın derneği olduğunu söyleyen Günay, “TJA’lı aktivistlerin gözaltına alınması şu demek oluyor, iktidar diyor ki: Ben kadına şiddet uygulamaya devam edeceğim, ben erkekleri korumaya devam edeceğim, ben tacizciyi, tecavüzcüyü, kadın katillerini korumaya devam edeceğim.’ Tam da çocuk istismarına yönelik yasayı tartıştığımız, kadınların ‘aklınıza bile getirmeyin’ dediği bir yasal düzenlemenin arefesinde kadınlar gözaltına alınıyor. İktidar aslında kadın düşmanlığı yapmaya devam edeceğinin mesajını veriyor” dedi.
Günay, “Bizim kadın mücadelemizi, kadın dayanışmamızı hiçbir baskı engelleyemedi; mücadelemiz hiçbir sınırı tanımadı. Bugün de tanımadı yarın da tanımayacak” vurgusunda bulundu.
AKP’nin uyguladığı hukuksuzluğun devam ettiğini kaydeden Günay, sarayın kayyum saldırılarına dikkati çekerek şunları söyledi: “Şu ana kadar 51 belediyemiz AKP tarafından gasp edildi; 45’ine kayyım atandı, 6’sı KHK bahanesiyle gasp edildi. AKP’nin kayyımlarının nasıl yolsuzluk yaptığını, halkımızın kaynaklarını nasıl yandaşlarına peşkeş çektiğini göreceğiz. Kayyımların yaptıkları hepimizin hafızalarında.
Yine aslında kayyımlarla seçme seçilme hakkına darbe var. 21’inci yüzyılda Kürtlerin seçme seçilme hakkı gasp ediliyor, engelleniyor. Biz Türkiye’nin 3’üncü büyük partisiyiz. Parlamentoda temsilimiz var ama ne oluyor: Seçimle kazandığımız belediyeler polislerle, TOMA’larla, özel harekatla sarılarak gasp ediliyor, halkın belediyelerine el konuluyor.
Bu politikaların en somut örneğini en son Siirt’te yaşadık. Siirt’te belediye binasının etrafı çevik kuvvetlerle sarıldı, özel harekatlar nöbet tuttu. Daha önemlisi, belediye binasında İstiklal Marşı Siirtlilere dinletildi. İstiklal Marşı, Türkiye’nin ulusal marşı. AKP iktidarı ne yapıyor? AKP iktidarı kendi talan politikasını, kendi kirliliğini, çirkinliğini, talanını bir halkın ulusal marşı ile örtmeye çalışıyor. Ve bu aslında aynı zamanda ulusal marşa hakarettir.”
‘İki gündür Ankara’da bir polis terörüne tanıklık ediyoruz’
Kayyumlara karşı gösterilen tepkileri de hatırlatan Günay, Ankara İl Örgütü’nün açıklamalarına yönelik polis saldırısını gündeme getirdi. Günay, “Son iki gündür bu ülkenin başkentinde, Ankara’da bir polis terörüne tanıklık ettik. Kayyımı kabul etmeyen, bunun için sokağa çıkan partililerimiz polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Ankara’nın göbeğinde Türkiye’nin 3. büyük partisinin milletvekilleri darp edildi polis tarafından işkenceye uğradı. Ankara Emniyet Müdürü, Ankara Valisi derhal istifa etmelidir. Bir halkın iradesine bu şekilde saldıramazlar. Derhal istifa etmeliler. İktidar korkuyu yaydıkça biz cesareti yayacağız. İktidar karanlığı yaydıkça biz umudu ve ışığı yayacağız. Buna geçmişte de engel olamadılar bugün de engel olamayacaklar yarın da engel olamayacaklar” dedi.
Son haftalarda mezarlıklara yönelik saldırıları da gündeme getiren HDP Sözcüsü Ebru Günay, “Toplumun ve insanların en büyük kutsalı olan mezarlıklara saldırılar devam ediyor. Türkiye’nin dört bir tarafında mezarlıklar tahrip edildi. Düşünün Ramazan ayında oruçlu bir anne çocuğunun mezarı saldırıya uğramasın diye günlerce mezarlıkta nöbet tuttu. Ama iktidar mezarlıklara saldırmaktan vazgeçmedi” dedi.
Garzan Mezarlığı’dan çıkarılarak İstanbul ATK’ya getirilen cenazelerin Kilyos Mezarlığı kaldırımına gömülmesine de tepki gösteren Günay, “Mezarlıklar toplumun ortak değeri ve kutsalıdır. İslamiyete göre cenazenin kimliğine, inancına ve düşüncesine bakılmaksızın saygı duyulur. Cenaze geçerken durum ne olursa olsun herkes ayağa kalkar ve saygı gösterir. Ama AKP ne yapıyor? İktidar ne yapıyor? İktidar mezarlıklara saldırmaya devam ediyor. Halkın kutsalına saldırmaya devam ediyor. Ahlaksızca mezarlıkları kaldırıma gömüyor. O kaldırıma gömülen iktidarın vicdanı, ahlakı, iktidarın insanlığıdır. Bu halk bunları unutmayacak, bu halk bunun hesabını elbet soracak” diye konuştu.
“Maskeleri düştü”
Devlet Bahçeli’nin seçim yasasını değiştirme önerisine tepki gösteren Günay, “Muhalefeti tasfiye edeceği tehdidini savuruyor etrafa. Ancak bu bir zayıflık, yenilgi ve erimenin itirafıdır. Maskeleri düştü” dedi.
Günay, “Türkiye halkları, Türkiye toplumu artık bu iktidarı terk ediyor. Artık bu iktidara güvenmiyor, artık bu iktidarı tanıyor. Onlar da bu yüzden sandığa güvenleri kalmadı” şeklinde konuştu.
Günay, “Halktan uzak saraylarda oturarak yasal mühendisliklerle saltanatlarını sürdüreceklerini sanıyorlar, bunun hazırlıklarını yapıyorlar. Ama saltanatınız devam etmeyecek, saltanatınız kaybediyor. Erken de yapsalar, zamanında da yapsalar, geç de yapsalar ilk seçimde kaybedecekler. Bunun farkındalar, bunun çırpınışları içerisindeler” diye kaydetti.