Avrupa Demokratik Güç Birliği (DGB) yaptıkları yazılı açıklamayla bir kampanya başlatarak Türkiye turizmini boykot çağrısı yaptı. Türk turizmini boykot etme çağrısında bulunan Avrupa Demokratik Güç Birliği açıklamasında “Demokrasinin güçlenmesi ve özgürlüklerin gelişmesi için Türkiye’ye yapılan ekonomik ve askeri desteğin kesilmesi ve Türk turizmini boykot kampanyamıza sizde katılın” denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Türkiye’ye tatile gitme, Erdoğan diktatörlüğüne ve faşizme destek olma!
AKP-MHP faşist partilerin ortak ittifakıyla yönetilen, cihatçıların, milliyetçilerin, derin güçlerin ve ırkçı parti, kurum ve şahsiyetlerin destek verdiği Türkiye’de anti-demokratik bir yönetim iktidardadır. Diktatör Erdoğan’ın yönettiği bu iktidar demokratik hak ve özgürlükleri gaspetmiş, insanların konuşma, örgütlenme ve ifade özgürlüğünü fiilen yasaklamıştır. Kendisi gibi düşünmeyen, kendinden olmayan herkese baskı, tutuklama ve zulüm uygulamaktadır. Kürt halkına hem askeri hem de toplumsal tüm baskı ve katliam yöntemleriyle saldırmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti insanların özgür yasayamadığı, kendilerini ifade edemedikleri, hukuksuzca yargılanıp cezalandırıldıkları açık bir cezaevidir. Kürdistan ise katliam operasyonlar ile açık bir savaş alanına çevrilmiştir.
Demokratik iradeyle seçilmişler hapishanelerde
AKP-MHP yönetimindeki Türkiye Cumhuriyeti, 6 milyon oy alan HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırarak görüşlerinden dolayı pek çoğuna dava açmıştır. HDP’nin ikisi eşbaşkan 7 milletvekili, 26 eski, 22 yeni toplam 48 belediye eş başkanı, 4000 üzerinde HDP yöneticisi ve aktivisti tutuklanmıştır. Kürdistan’da faili meçhul cinayetler, köy boşaltmalar, Şırnak, Cizre, Nusaybin kentlerinde olmak üzere 11 şehir yakılıp boşaltılmıştır. İHD verilerine göre Erdoğan iktidarı 20’si Roboskili ve ağırlığı Kürt 181 çocuk öldürülmüştür.
KYK ile gerekçesiz işten çıkarmalar
OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun 27.03.2020 tarihinde yaptığı duyuru ile OHAL kapsamında yayımlanan KHK’lar ile 125.678’i kamu görevinden işten çıkarma olmak üzere toplam 131.922 işlem gerçekleştirilmiştir.
İş kazaları/cinayetleri sonucu Türkiye’de 2019 yılında 1.736 işçi yaşamını yitirmiştir.
Kadına şiddet
2019 yılında 431 kadın erkek şiddeti sonucu öldürülmüş, 359’u yaralı kurtulmuştur. İHD’nin tespit edebildiği kadarı ile toplumsal alanda ve ev içinde 726 kadın şiddete maruz kalmış, 499 kadın ise tacize ve tecavüze uğramıştır. Fuhuşa sürüklenen kadın sayısı ise 721’dir. AKP iktidarından kadına yönelik şiddet yüzde 1.400 artmıştır.
İşkence, toplantı ve gösteri hakkı
İHD verilerine göre 2019 yılında 1344 toplantı ve gösteriye müdahale edilmiştir. Müdahalelerde kaba dayak ve kötü muameleye maruz kal kişi sayısı 3935’dir.
Soruşturmaya uğrayıp gözaltına alınanların sayısı 8.803 kişi olup bunların 831’i tutuklanmıştır.
Basın ve ifade özgürlüğü
Diktatör Erdoğan yönetimindeki son 4 yılda 15 haber ajansı, 20 televizyon kanalı, 25 radyo, 70 gazete, 20 dergi, 29 yayınevi kapatılmıştı. KHK’ler ile 1767 dernek, vakıf, sendika ve federasyon yasaklanmıştır.
İfade Özgürlüğü Derneği (İFOD) verilerine göre 36.216 internet sitesine erişim engeli getirildi.
2019 yılında içinde gazeteci, muhabir, imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü olmak üzere 197 kişi tutuklu ve hükümlü olarak hapishanede tutulmaktadır.
Cezaevleri düşünce suçlularıyla dolu
Diktatör Erdoğan’ın yönettiği Türkiye Cumhuriyeti’nde 60 binden fazla düşünce suçlusu mahpus bulunmaktadır.
Kendi verilerine göre 355 ceza infaz kurumunda toplam 294.000 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Bunların 12 bini kadındır. Cezaevlerinde 3 bin 100 çocuk hükümlü bulunmakta, bunların 780’i anneleri ile cezaevinde kalan çocuklardır.
822 barış isteyen akademisyene “terör örgütü propagandası” iddiasıyla hakkında dava açılmış ve çoğu devletin tehditleri sebebiyle Türkiye’yi terk etmek zorunda kalmıştır.
İnançlar ve inanç özgürlüğü
Başta Aleviler olmak üzer Asuriler, Ermeniler, Ezidiler farklı inanç ve kimlikler baskı, şiddet tehdide maruz kalmıştır. Televizyonlarda farklı inançlardan ve kimliklerden insanların ölüm listeleri açıklanmakta ve tehdit edilmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları dışında bulunan yerleri işgal ve ilhak ediyor
Neo Osmanlıcılık hayallerini gerçekleştirmek isteyen diktatör Erdoğan, huzur içinde yaşayan halkları evlerinden ederek, cihatçı barbar çetelerle toprakları işgal ederek soykırım yapıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de işgal ettiği birçok yeri şeriat kurallarıyla yönetmektedir. Çocuklara zorla Türkçe öğreterek asimile etmektedir.
Birlikte hareket ettiği çetelerle Libya vb. yerlerde işgal girişimlerinde bulunmaktadır. Tüm Afrika ve Ortadoğu’ya Neo Osmanlıcılık politikalarını yaymak istemektedir.
İçerde halkı işsiz ve aç bırakan diktatör Erdoğan Neo Osmanlıcılık işgal politikalarını hayata geçirmek için turizmden elde ettiği gelirlerini kullanmaktadır. Erdoğan liderliğindeki bu soykırımcı işgalcilik tüm dünyanın ve insanlığın başına beladır.
Biz Avrupa’da yaşayan, çeşitli milliyet ve kültürlerden Türk, Kürt, Asuri, Laz, Çerkes, Ermeni, ekolojist, kadın, genç, Alevi, Ezidi, Müslüman kurum ve partilerin oluşturduğu Avrupa demokratik Güç Birliği kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz.
Ortadoğu’da barbar DAİŞ’i finanse eden, ona öncülük eden, birlikte Ortadoğu ve Kürt halkını katleden, Avrupa ve dünya halklarının başına bela diktatör Erdoğan’a şans tanımayın.
Almanya örneğinde olduğu gibi bazı Avrupa ülkeleri Türkiye ile turizm anlaşmaları yapıyor. Bu anlaşmalar sayesinde diktatör Erdoğan finans kaynağı buluyor. Türkiye turizmine giden her Euro zülüm, katliam, baskı olarak geri dönüyor.
Türkiye’nin finans edilmesi demek DAİŞ gibi barbarların güçlenmesine olanak sunuyor. Kadın, çocuk ve yaşlı demeden katliam yapıyorlar. Sizde bunu ortak olmayın ve Türkiye turizmini boykot edin.
Demokrasinin güçlenmesi ve özgürlüklerin gelişmesi için Türkiye’ye yapılan ekonomik ve askeri desteğin kesilmesi ve Türk turizmini boykot kampanyamıza siz de katılın, başkalarının da kampanyaya katılması için bizleri destekleyin.
