Gündem, Umut Yazıları

6’ncı kavga yılında umudu büyütmek- Umut Keçer

Devrimci siyaset yaptığı açıklamayla 6. kavga yılına girdiğine vurgu yaptı. Kasım Atılımı bizler açısından devrimcilik iddiasını geliştiren ve bugüne taşıyan önemli çıkıştı. Sonrasında gerçekleşen partileşme kararıyla devrimci siyaset açısından yıllardır dillendirilen bir ihtiyaç somut bir durum olarak gerçekleşmiş oldu.

Geride bıraktığımız yıllara baktığımızda partileşme kararımız ve Kasım Atılımı’nın çizgisini takip eden devrim yürüyüşümüz kesintisiz bir şekilde devam etmektedir. Bizler açısından bu 6 yıl ateş ve kanla yazılmış bir 6 yıl olmuştur. Mücadele tarihimiz açısından yaşananlar düşünüldüğünde örgütsel düzey açısından artık daha gelişmiş bir duruma ulaştığını görmek gerekiyor.

Her şeyden önce Kasım atılımı sürecinde ve partileşme sürecinde devrimci siyasetin içine nüfus etmiş olan çizgi dışı eğilimler bugün sınıf mücadelesinin güncelliği içerisinde tasfiye olmuştur. Özellikle 2. Kongre sonrasında çizgi daha netleşmiş örgütü tasfiye etmek isteyen ya da eskiye dönmek isteyen eğilimler mahkûm edilmiştir. Bugün gelinen noktada devrimci siyasetin mücadele pratiği içerisinde netleşme ve pratikleşmeyle birlikte çizgi dışı eğilimlerin hegemonyası kırılmış ve etki alanları yok denilecek noktaya gelmiştir.

6. kavga yılında mücadelenin ihtiyacı olan devrimci siyaseti güçlendirmek ve onu hak ettiği kitleselliğe ulaştırmaktır. Bu yönüyle Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerle buluşan bir devrimci siyaset faşizmin her türlü saldırısı karşısında yenilmez ve kendini yenileyebilen bir örgütlenme olacaktır.

Elbette güncel devrimci görevler 6 yıllık tarihin her aşamasında devrimci siyasetin gündeminde olmuştur. Bu güncel devrimci görevleri atlayarak siyaset yapmak bizleri kerameti kendinden menkul aydın solculuğu yapma arayışına itecektir. Kasım atılımı ise bu “aydın solculuğunun” karşıtıdır. Kobane direnişi gibi bölgeyi etkileyen tarihsel bir süreç yaşanmakta iken devrimci siyaset böylesi bir dönemde Kasım Atılımı’nı gerçekleştirerek kendi ihtiyaçlarıyla nesnel toplumsal mücadelenin ihtiyaçlarını birleştirmiştir.

Bugünde 6.yılında önümüzde bulunan devrimci görevlerden biri HBDH’ın başlattığı “Faşizmi yıkalım, Özgürlüğü Kazanalım” hamlesine güç vermektir. Güncel devrimci görevlerle buluşan ve onun ihtiyaçlarına cevap veren bir devrimcilik her zaman bizler açısından daha doğru bir hat olmuştur.

Bugün Kasım Atılımı’nın başlattığı çizgi Türkiye devrimci hareketi açısından birleşik devrim mücadelesini somutlaştırmaktır. Bu görevin karşılığı da Türkiye ve Kürdistan topraklarında faşizme karşı ortak devrimci savaşı büyütmektir.

HBDH tam da bu ihtiyacın karşılığı olarak kuruldu. Başlatmış olduğu devrimci hamleyle birlikte geniş bir örgütlenme ve pratikleşme sürecine girmiş bulunuyor. Devrimci siyaset 6. kavga yılında birleşik devrim mücadelesine güç vererek kendisini var eden politik zeminin temellerini daha da güçlendirmiş olacaktır.

Türkiye işçi sınıfı ile Kürt özgürlük hareketinin buluşması olarak birleşik devrim mücadelesi daha geniş toplumsal kesimlere ulaştıkça devrimci siyaset açısından sıçrama ve gelişme daha nesnel bir hal alacaktır. Birleşik devrim mücadelesinin geliştikçe faşizmin yenilgisi yaklaşacak bu devrimci durum Türkiye işçi sınıfı ve ezilenlerini daha güçlü bağlarla birbirine bağlayacaktır.

Yoldaşlar;

Birleşik devrim mücadelesinin nesnelliği her geçen gün daha da güçlenmektedir. Öznellik açısından ise gerilla güçlerinin ve milis güçlerinin örgütlediği eylemler faşizm cephesinde büyük korku ve panik yaratmaktadır.

Faşizmin korkusu arttıkça daha da saldırganlaşıp daha da yasakçı bir karakter kazanmaktadır. Bu koşullar altında gerilla direnişi şehirlerde milis eylemleriyle ve metropollerde gelişen militan kitle mücadelesiyle buluşup faşizmin sonunu hazırlayacaktır.

6 yılında görevimiz bu temelde öznel devrimci görevlerimizle nesnel devrimci görevlerimizi görerek birleşik devrim mücadelesine güç vermektir. 6. kavga yılına böylesi bir tarihsel dönemde giriyoruz. Devrimci kopuşta, düzen içi solu aşmakta ve güncel sınıf mücadelesinin ihtiyacı olan bir örgütlenme yaratmakta ısrarcı olduk. Bu ısrarımız yerinde ve doğru bir ısrardır. Bugün Türkiye işçi sınıfı saflarında, yoksul gecekondu mahallelerinde, erkek egemen sisteme isyan eden kadınlar cephesinde ve en genel anlamıyla ezilenler cephesinde bu umudu büyütmek ve temellerini daha güçlendirmek bizlerin devrimci görevidir.

Bu temelde 6. kavga yılımız Türkiye işçi sınıfına ve ezilen halkların mücadelesine güç verecektir. Birleşik devrim mücadelesine bu temelde güç vermek ve onu daha güçlü örgütlemek güncel devrimci görevimiz olarak ödevimizdir.

Şimdi bütün imkanlarımızla umudu büyütme ve birleşik devrimi zafere taşıma sorumluluğuyla karşı karşıyayız. Öznellik ve nesnellik bu temelde devrimci siyasetin sorumluluğunu artırırken onu daha sorumlu davranmaya itmektedir. Bugünün sınıf mücadelesinin ihtiyaçları bu temelde ön plana çıkmayı ve öncüleşmeyi zorunlu kılmaktadır.

Zaman umudu büyütme ve mücadeleyi zafere taşıma görevinde rolünü oynama zamanıdır.

Paylaşın