Gençlik, Gündem

Boğaziçili öğrencilere işkenceye suç duyurusu: “Direnişimiz bütün üniversiteleri sarıyor, korkunuz gerçeğe dönüyor”

AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör olarak atanmasını protesto eden öğrencilerin gözaltında işkenceye maruz kaldığını belirten Boğaziçi Dosyası Avukatları, sorumlu polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne gelen avukatlar öğrencilerle birlikte adliye önünde açıklama yaptı.

Açıklamaya avukatların yanı sıra çok sayıda öğrenci ve HDP İstanbul Milletvekili ve Devrimci Parti Fahri Danışmanı Musa Piroğlu da katıldı.

Direnişimiz bütün üniversiteleri sarıyor, korkunuz gerçeğe dönüyor

Gençlik örgütleri adına konuşan Azad Aksoy iktidarın öğrencilerin mücadelesinden korktuğunu dile getirdi.

Üniversitelerde üniversite bileşenlerinin olduğunu vurgulayan Aksoy, “Bu sesi susturamıyorlar. Açlık ve yoksulluk dayatmalarınıza karşı öğrenciler bir araya geldi. Bizim direnişimiz bütün üniversiteleri sarıyor, korkunuz gerçeğe dönüyor. Gerçeği balçıkla sıvayamazsınız” diye seslendi.

Öğrencilerden Ezgi Çetinkaya ise, arkadaşlarının hukuksuzca gözaltına alındığını vurguladı. Çetinkaya, “Burada rektörler ve belediyelere atanan kayyumlara bir sözümüz var. Öğrenci gençlik bu kayyum zihniyete asla ama asla geçit vermeyecek. Biz demokratik seçimlerle kendi kendimizi yöneteceğiz. Kayyumlar gidecek, biz kalacağız” dedi. 

Piroğlu: Onlar korkuyor biz bu korkuları gerçek kılacağız
HDP Milletvekili Musa Piroğlu da konuşmasında üniversite öğrencilerine yönelik saldırıların ülkenin çıplak gerçeğini gösterdiğini ifade etti. Piroğlu, şunları söyledi: “Ülke kayyım ile yönetiliyor. Boğaziçi polis saldırısı bir kere daha gösterdi ki işkence ve çıplak arama bu ülkede genel uygulama haline gelmiştir. İktidar kendisini rahatsız eden kendi uygulamalara karşı çıkan herkese karşı devletin zorunu bütün gücüyle ve vahşeti ile sergilemekten kaçınmamaktadır. İktidar hem kendi açık baskı rejiminin yasal koşullarını yaratıyor hem de buna karşı olası direniş odaklarının, toplumsal muhalefetin örgütlenmelerini polis zoruyla dağıtmaya devam ediyor. İktidar ‘terör’ kavramını kendisine karşı yönelen tüm toplumsal muhalefeti bastırmanın bir aracı olarak kullanıyor. Öğrencilere polis saldırısı bir başka gerçeği de açığa çıkardı. İktidar korkuyor, halkın öfkesinden korkuyor. Öfkenin büyüyüp yayılmasından korkuyor. Çünkü biliyor ki uygulamaları öfke yaratıyor. Halkların özgürleşmesi için yan yana omuz omuza yürümesi gerekir. Bunun zamanı yaklaşıyor. Onlar korkuyor biz bu korkuları gerçek kılacağız.” 

Açıklamada konuşan öğrencilerin avukatlarından Seher Eriş de şu ifadelerde bulundu:

“Bizler soruşturmaya tabi tutulan ve insanlık onuruna, hukuk ve vicdana aykırı bir şekilde gözaltına alınan, şiddete maruz kalan öğrencilerin avukatları olarak, demokratik hakkını kullandığı için terörize edilen öğrencilerin yanındayız”

“Bizler avukatlar olarak; tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzu kamuoyuna bildirerek, bu antidemokratik uygulamalara karşı hukuk mücadelesini büyütecek ve sorumlular hukuk önünde hesap verinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi yineliyoruz”

*Fotoğraf: Zeynep Kuray

Paylaşın