Gündem, Umut Yazıları

Jeffrey’nin eteğinden dökülenler – İsmail Güldere

Şüphesiz tarihi birçok siyasi gelişme ve dönüşümün ardında taraflar arasında yapılan gizli anlaşmalara atılan imzalar yer alıyor. Bu anlaşmaların nerede, kiminle, hangi maddeler etrafında gerçekleştiği genellikle halklardan saklanıyor, yapılan anlaşmalar ya yüzyıllar sonra öğreniliyor ya da hiç öğrenilemiyor veya bir devrim iktidarı ile açığa çıkarılarak, teşhir sonucu halk tarafından öğrenilmesi sağlanıyor. Ancak bazı istisnai durumlar da yaşanıyor, bu tarihsel aşamaların içinde yer almadan güncelin içinde kendini açık ediyor.

ABD Suriye özel temsilcisi James Jeffrey’nin bir gazeteye verdiği röportaj* bu tarzda gerçekleşiyor. Jeffrey Türkiye, Ortadoğu, Kürtler konusunda eteğindeki taşları döküyor. Masadakileri bir bir anlatıyor. ABD’nin Türkiye masasında konuşulan; Türkiye’nin iç siyaseti, PKK tavrı, işgal ve sömürgecilik yönelimi, Türk-Rus ilişkilerinin durumuna dair yaşananlara dair soruları tek tek cevaplıyor.

Jeffrey’nin “Türkiye Cumhuriyeti’nin PKK ile mücadelesine, ABD’nin büyük bir bölümü gizli olarak sınıflandırılmış, çok ciddi ve kapsamlı bir desteği söz konusu. Bu mücadelede ABD, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarafındadır, bunda şüphe yok.” sözleri Türkiye ile kurulan ilişkilerde temel belirleyici anlaşmanın statüsünü ortaya koyuyor. ABD-Türkiye ilişkisinin PKK’ye karşı mücadelede her zaman su götürmez bir gerçek olduğunu biliyorduk, ancak bu anlatımın düzeyi bize kurulan ilişkinin derinliğini sunuyor. Jeffrey, “ABD’de kimsenin, 40 yılı aşkın bir süredir ayakta kalmayı sürdürebilmiş olan etnik devrimci sahte komünist gerilla gücü olan PKK’nın Türkiye için varoluşsal tehdit oluşturduğuna itirazı yok, kimse inkâr etmiyor.” bu sözlerle de Türkiye’ye PKK’ye karşı mücadelede verilen desteğin ideolojik bakışını sunmuş oluyor. Emperyalist ABD’nin faşist Erdoğan rejimiyle birlikte devrimci bir gerilla hareketi olan PKK’yi boğmaya çalıştığını ve bu konuda çoğunluğu yine açıklanmamış gizli anlaşmalardan oluşan önemli bir çabalarının olduğunu gösteriyor. Emperyalist ABD’nin gerilla hareketlerine karşı mücadelede sınırsız bir desteğine faşist Erdoğan iktidarının sahip olduğunu görüyoruz. Bu desteğin Trump ya da Biden’den bağımsız olduğunun altını çizmekte fayda var. Çünkü emperyalist-kapitalist dünya kendini yıkabilecek en önemli güç olarak hala gerilla mücadelesini, komünist mücadeleyi birinci tehdit olarak ele alıyor.

Jeffrey’in röportajında ABD-Türkiye ilişkilerinde gerilime neden olan ya da olabilecek birçok konunun aslında PKK’ye karşı mücadelenin aynasından kırıldığı görülüyor. Türkiye ve ABD’nin ilişkilerinin ana belirleyeni Ortadoğu’da Kürtlerle nasıl ittifak sorusu oluyor. Bu noktada Trump iktidarının Erdoğan’a desteğini “Türkiye, Trump döneminde sunulan fırsatları kaçırdı” sözleriyle anlatıyor. Türkiye ise esas fırsatın Kürtlere yaratıldığını düşünüyor. Kuzey-Doğu Suriye’de IŞİD’e karşı YPG-YPJ’nin mücadele rolü ve ABD’nin yerel müttefiki olarak açığa çıkan tablo Türkiye’deki bir süreci bitiriyor ve yeni bir dönemin kapısını açıyor. Burada Jeffrey’nin saptaması tarihsel bir sadelik taşıyor. Türkiye’nin HDP ve PKK ile oturduğu barış masasını yıkıp, Kürt hareketine karşı topyekûn savaş ilan etmesinin sebebini “iç siyaset” olarak yorumluyor. Sadece iki kelime ile ifade ettiği bu durum Türkiye’nin son yıllardaki tüm işgal ve soykırım saldırılarının açıklaması oluyor.

Türkiye faşist devletini IŞİD’le ortaklaştıran, Türkiye işçi sınıfı ve ezilen halklarına karşı bombalı terör eylemlerini örgütleyen süreç aslında devrimci muhalefetin Gezi direnişi ile büyüdüğü, Ortadoğu halklarını tehdit eden IŞİD’in Kobane zaferi ile yenildiği bir döneme denk geliyor. IŞİD yenilgisinde kendi sonunu gören faşist Erdoğan iktidarı o tarihten itibaren tüm taktik yönelimlerindeki değişikliğe stratejik bir değişiklik maddesi de ekleyerek içine girdiği faşist süreci MHP, Ergenekon ile yeniden yapılandırarak kuruyor.

AKP-MHP-IŞİD ortaklığı ile yeniden şekillenen faşist iktidarın soluğu aldığı kapı Rusya oluyor. Jeffrey’in Türkiye için söylediği “…artık gelinen noktada SDG, YPG ile ilgili bir meseleleri varsa, işte o zaman öncelikle Ruslarla konuşmaları gerekecek.” sözleri Rus kapısının ciddiyetini ortaya koyuyor.

ABD-Türkiye ilişkilerinde oluşan açı farkı için net konuşan Jeffrey “…S-400’ler Türk-Amerikan ilişkilerinde herhangi bir iyileşmenin önünde bir engeldir… S-400’ler asıl Türkiye için de bir felaket. Bunların alınmış olunması tarihi bir hata… S-400 meselesi ancak iki yolla çözümlenebilir. Birincisi Türkiye ya bunu başkasına satar ya da kutusunda tutar. Ya da Türkiye ile ABD arasında çok daha kötü bir ilişki ile sonuçlanır…” diye ifade ediyor. Yani artık faşist Erdoğan iktidarının seçenekleri daralıyor. Burada kriz, artık ABD ve Rusya’yı aynı koltukta taşıyamayacak olan faşist Erdoğan’ın oluyor. Çünkü yine bu röportaj ile S-400 krizinin Trump yönetimi tarafından “…hatta defalarca. S-400 yaptırımlarını geciktirdik, sonra yine geciktirdik ve yine geciktirdik… Peki yol alabildik mi? Hayır tabii ki.” Nasıl ele alındığı, Türkiye’nin nasıl tolere edildiği açığa çıkıyor.

Trump iktidardan düştü, Erdoğan ortaklığı bitti. Biden dönemi için veriler şu ana kadar olumlu bir ilerleyiş sergilemiyor. Biden yönetiminin yeni Dışişleri Bakanı Antony Blinken Türkiye’yi “sözde müttefik” olarak nitelendiriyor. ABD, Türkiye’den müttefiklik gereklerini Türkiye’de ABD’den PKK ile mücadelede yeni bir pencere istiyor. ABD’nin siyasi hegemonyasını Türkiye üzerinde yeniden kurmasının birincil ön koşulu Rusya ile kurulan S-400 anlaşmasının durdurulması, Türkiye içinde iktidarda kalmasının ABD izniyle yeni bir işgal cephesini açması oluşturuyor. Bu iki denklem de Jeffrey’in röportajı hem tarihsel itirafnameyi hem de ABD-Türkiye-Rusya ilişkilerinin gelişimine dair ipuçları veriyor. Faşist Erdoğan iktidarı açısından iç açıcı emareler barındırmayan bu ipuçları ezilenler cephesinde faşizmi yıkmak için bir adım daha ileriye atılacak siyasi boşlukları ifade ediyor.

*Jeffrey röportajının tamamı için: https://www.dw.com/tr/jeffrey-t%C3%BCrkiye-f%C4%B1rsatlar%C4%B1-ka%C3%A7%C4%B1rd%C4%B1-biden-d%C3%B6neminde-iyile%C5%9Fme-beklemiyorum/a-56351773

Paylaşın