MHP’nin 13. Olağan Kongresi bugün Ankara’da gerçekleştirildi. HDP’ye kapatılma davası açılmasını kongre öncesi Bahçeli’ye verilmiş bir hediye olarak yorumlar yapılırken, Devlet Bahçeli, tek aday olarak girdiği kongrede, 277 delegenin tamamının oyunu alarak yeniden MHP Genel Başkanı seçildi.
Aynı zamanda kongrede Merkez Yönetim Kurulu (MYK) da belirlendi. MHP’nin geçmiş dönem ülkücü komando kamplarında yer almış, Türkiye’de bir çok siyasi katliamda fail olarak yargılanmış isimler MYK’ya getirildi. Mafya liderlerinden, derin devletin bilinen yüzlerine, MHP tabanında yer alan kişilerin yayınladıkları silahlı görüntülerden, uyuşturucu trafiğine, son dönem tecavüz faillerine kadar uzanan geniş bir kesimin buluştuğu suç ve “faşist terörün” odağı haline gelen MHP’de yeniden görev verilen bazı MYK üyeleri ise geçmiş dönem NATO gladyosunda görev almış, devrimcilere ve sendikacılara silahlı saldırılar gerçekleştirmiş kişilerden oluşmakta. Erdoğan ile iktidar ortağı olmasının ardından devlet olanaklarına yeniden daha güçlü sahip olan MHP, tüm yapılanması ile adeta bir iç savaşa hazırlanmakta ve yakın zamanda sokaklara yansımasının daha net görüleceği faşist terörün hazırlığına göre yapılanmaktadır.
Bu yapılanmada MYK’ya giren isimlerden biri İbrahim Çiftçi.
Çiftçi, Bahçelievler katliamı ve Doğan Öz cinayetlerinden yargılanmış,aldığı idam cezası darbecilerin kurduğu askeri yargıtayca bozularak beraat ettirilmişti. Savcı Doğan Öz, 24 Mart 1978’de öldürülmüş, 8 Ekim 1978 tarihinde de Bahçelievler katliamında TİP’li yedi genç hunharca katledilmişti.
Beraat kararı gerekçesinde, “Sanık İbrahim Çiftçi’nin maktul Doğan Öz’ü taammüden öldürdüğü mahkememizce sabit görülmüş, ancak Askeri Yargıtay Daireler Kurulu kararı mahkememizi bağlayıcı nitelikte bulunduğundan sanık İbrahim Çiftçi hakkındaki 7/8’lik oyçokluğuna dayanan bozma ilamına uyularak sırf bu hukuki zorunluluk nedeniyle sanık İbrahim Çiftçi’nin beraatına karar verilmiştir” denildi.
MYK’da ki diğer bir isim Tamer Osmanağaoğlu.
DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in katili olan Ünal Osmanağaoğlu, 1979’da kardeşi Tamer Osmanağaoğlu’nun kimliğiyle yurtdışına kaçmıştı. Ünal Osmanoğlu 1992’de tekrar ülkeye döndüğünde serbest bıraklımıştı. Ardından verilen gıyabi tutuklama kararına rağmen Kuşadasında Tamer Osmanoğlu’nun kimliği ve onun korumasında yıllarca yaşadığı ortaya çıktı.
Danıştay saldırısında adı geçen Tarkan Toper’ de MYK’da
17 Mayıs 2006’da Danıştay saldırısı olarak bilinen dosyanın Ergenekon davasıyla birleştirilmesiyle gündeme gelen Toper, saldırıyı gerçekleştiren Alparslan Aslan’ın son ziyaret ettiği kişi olarak kayıtlara geçti. Aslan’ın saldırıdan bir gün önce makamında ziyaret ettiği Toker ile olan ilişkileri gizli tutulmaya devam ediliyor.
