HDP Diyarbakır İl Örgütü 3’üncü Olağanüstü Kongresi’nde konuşan Pervin Buldan iktidarın son demlerini yaşıdığını belirterek, “Bizi görmeyenler, tanımayanlar, bizi zindanlara atanlar, katledenler gittikçe eriyenler, çürüyenler ve bu ülkenin siyasi tarihinde son demlerini yaşayanlardır” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü, “Örgütlü gücümüzle tecridi kıralım, demokratik özgür yaşamı inşa edelim” şiarıyla 3’üncü Olağanüstü Kongresi’ni gerçekleştirdi.Kongreye, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kürdistani partilerin temsilcileri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), CHP, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi Diyarbakır İl Teşkilatları, Barış Anneleri Meclisi, Kürt Dil Platformu, Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), Badıkan Aşireti Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BAD-DER), Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği temsilcileri katıldı. Divan Kurulu, kongrenin İzmir’de katledilen Deniz Poyraz’a atfettiklerini açıkladı.
Kongrede konuşan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, tutuklu Eşbaşkan Hülya Alökmen Uyanık ve yöneticileri selamladı. AKP iktidarın “Çöktürme Planı” kararıyla son 6 yılda Kürtlerin tasfiyesine yönelik saldırıların olduğunu belirterek, “Sizi tasfiye edeceğiz diyenler, tasfiye oldular. AKP-MHP faşizmine karşı direnler oldukça, kimse bizlere, Kürt halkına diz çöktüremez. Amed şahsında Kürt halkına direniş ve mücadeleleri için şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. AKP’nin savaş siyaseti yürüttüğünü dile getiren Ceylan, “Savaşta ısrar ediyorlar. Türkiye’nin ekonomik durumuna bakın. AKP ve MHP’nin memleketi ne hale getirdiğine bakalım. Savaş siyaseti, çökme siyasetine dönüştü. Bizler buna karşı demokratik siyasette ısrar edeceğiz. Demokratik siyasetle onlara kaybettireceğiz. Savaş siyaseti, kayyım siyasetidir, Kürtleri bu şekilde iradesiz bırakmaya çalışıyorlar. Bizler HDP olarak kayyım siyasetine karşı mücadeleyi büyüteceğiz” ifadelerini kullandı. Tutuklu HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen Uyanık ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları’nın, kongreye gönderdikleri mesajları okundu.
ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, 7 Haziran 2015 seçimlerini hatırlatarak, benzer şekilde yeni bir döneme girildiğini belirterek, “Halklarımızın, Kürdistan’ın direnişinin sonuç alabileceği bir sürece giriyoruz. Bu çürümüş sömürgeci rejimi yıkmanın, yeni bir yaşamı kurmanın dönemine girdik. Bizim geleceğimiz Rojava’dadır. İşçi sınıfı ve Kürt halkının, diğer halkların özgür geleceğini kurmak için üçüncü cepheye ihtiyaç var. Sokaklar bunu gösteriyor. Şimdi hiç korkmadan, Kürdistan’ı inkar edenleri, Kürt halkını yok sayanları, faşizmi yıkmanın zamanı. Gelecek Kürt halkının, halklarındır” şeklinde konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan konuşmasına cezaevlerinde rehin tutulan siyasetçileri selamlayarak başladı. Buldan, “HDP bir deryadır. Amed buna şahittir. Amed, tarihi boyunca çok zalimler gördü, zulümler gördü. Amed darağaçları gördü, işkence tezgahları gördü ama Amed halkı onurundan, iradesinden, kimliğinden mücadelesinden vazgeçmedi. İradesini asla hiç kimseye teslim etmedi” dedi
Buldan konuşmasına şöyle devam etti;
“HDP bütün baskı ve engellemelere karşı gücünü Amed halkından alıyor. HDP’nin arkasında milyonların inancı, iradesi, kararlılığı ve Türkiye halklarının ortak umudu vardır. Bu salonda sadece kongre gerçekleştiremiyoruz. İrademizi, kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Barış irademizi ve mücadelemizin haklılığını da ortaya koyuyoruz. HDP’yi engelleyebileceklerini sananlar bu salonun coşkusuna, kararlılığına, iradesine baksınlar. Sadece bu salonda değil Amed’in tarihi Newrozlarına baksınlar, Amed halkının barışa olan ısrarına baksınlar, seçimlerde ortaya koyduğu iradeye baksınlar. Çok tarihi bir süreçten geçiyoruz. Bir tarafta Kürt düşmanı, barış ve demokrasi düşmanı tekçi iktidar düzeni var. Diğer tarafta Türkiye halklarının büyük demokrasi mücadelesi var. Büyük bir kararlılık ile demokrasi ve barış etrafından büyük bir kenetlenme var. Bu sadece Kürt halkının kenetlenmesi var. Sadece Kürtlerin değil elbette bu kenetlenme, Türk halkının, Alevilerin, Ermenilerin, Süryanilerin de büyük bir emeği ve mücadelesi var.
Ülkeyi uçurumun kenarına getiren, ekonomik ve sosyal krizleri halklarımıza yaşatan yozlaşmış düzen değişecektir. Her gün biraz daha çürüyen bu iktidar halkımızın gücü ve mücadelesiyle önümüze konulacak olan ilk seçimlerde gidecektir. Buna Türkiye halklarının gücü ve kararlılığı var. Kimsenin şüphesi olmasın. Biz HDP olarak 27 Eylül’de açıkladığımız deklarasyonumuz ile birlikte bu çürümüşlükten kurtulmak için ortaya güçlü bir çıkış yolu sunduk. Bu yeni dönemi başlatmak için hep birlikte demokrasi ittifakını Amed’den Tekirdağ’a, Karadeniz’den Akdeniz’e büyütmenin zamandır. Bu deklarasyon Türkiye halklarına bir çıkış yolu sunmaktadır. Her kim ki bu düzenden rahatsızsa, zulüm görüyorsa, bu düzenin değişmesini istiyorsa bu deklarasyon etrafında kenetlenmeyi kendisine ilke edinmek durumundadır.
Kaynak: MA