Kültür - Sanat

Umut Kitap Tanıtımı; Havada savaşan gerillaların romanı: Gök Cephesi

Hollywood yapımı aksiyon filmlerini aratmayan hatta onlardan daha gerçek ve güçlü olan bu roman, okuyucuyu bir anda Vietnam göğünün en yükseklerine çıkararak Amerikan avcı uçaklarının peşine takıyor. 

Bu roman önce Fransızlar daha sonra Amerikalılar tarafından işgal edilmek istenen Vietnam’ın tarihini destanlaştıran mücadelelerden biri olan, daha önce pek de duymadığımız kısmını hava savaşını konu alıyor. Okuyucuyu sadece gökle buluşturmuyor aynı zamanda devrimci mücadeleye dair ufku da açıyor ve genişletiyor. Sınırlı olanak ve imkanlar dahilinde dünyanın emperyalist süper gücü ABD’ye karşı gelişen direnişin boyutları karada olduğu kadar havada da tarihi bir zaferle buluşuyor. 

Kendisi de bir Vietnam’lı savaşçı olan ve yaşamı cephelerde geçen yazar Nguyen Dinh Thi tarafından savaşın içindekaleme alınan bu roman Vietnam hava kuvvetlerinin kuruluş günlerini, başarılı operasyonları, Amerika’nın üstün teknolojisini darmadağın ettikleri anları anlatıyor. Vietnam’lısavaşçıların kullandığı Sovyet üretimi Mig’ler Amerika savaş uçaklarına adeta kaçacak delik aratıyor. 

Gök Cephesi, savaşçıların gömlek ceplerinde taşıdıkları ufak defterlerden birine günü gününe alınmış kısa notlardan meydana geliyor. Tamamı yaşanmış olaylara dayanan bu roman Amerikalı Kumandan James Kassler’in tutsak edildiği çatışmadan esinlenerek yazılıyor. 

Vietnam halkı emperyalist ABD’nin işgali karşısında gündelik hayatlarını gerillalaştıran bir dönüşümün içine çok hızlı giriyor. Emperyalist saldırganlığın sivil-asker ayrımı olmadan yaptığı bombardımanlar Vietnam halkını doğalında gerilla tarzı bir yaşama adapte ediyor. Bu yaşam aynı zamanda emperyalizme karşı savaşın da parolası haline geliyor. Yazar Nguyen Dinh Thi,

Devrimden önce hepsi de ufak birer yumurcaktılar; köylerinde ya da şehirlerinde sığıçobanlığı yapıyorlar, büyüklerin bacakları arasında dolaşarak ayakkabıboyuyorlar, kolonyal şapkaları temizliyorlar, dondurma satıyorlar, hamallık ediyorlardı. Su ve kömür taşıyorlar, işyerlerinde, rıhtımlarda, istasyonlarda maden talaşıtopluyorlardı

Gerillacı oldular sonra, milisçi, savaşçı oldular. Rüzgarla beslenerek, sisin içinde uyuyarak, her gece ölüme meydan okuyarak binlerce bambu kazığı, tekinsiz el bombası attılar. Durumu bu şekilde özetliyor. 

Üretim süreçleri içinde aynı şey geçerli oluyor, bir tarafta üretim devam ederken diğer tarafta uçaksavar mevzileri bulunuyor. Sadece Mig’ler ile değil, uçaksavarlar ve bambu mızraklarıyla da fabrikalarda, atölyelerde, evlerde, yoldaAmerikan askerlerini hedef almak için duruluyor sonra işleredevam ediliyor. Gerillalaşan halk Fransızlar gibi Amerikalıların da ne yapmak istediğin bilincinde bir şekilde hareket ediyor, sömürgeleştirilmeye karşı kendi topraklarını koruyorlar. İşte bir Mig pilotunun düşürdüğü Amerikan uçağından son anda kurtulma ümidiyle kendisini fırlatan albay rütbeli askerin teslim alınışı:

Savaşın başında So’nun düşürdüğü birinci Fantom’unpilotu albay rütbesindeydi. Yere indiği anda tutuklanmıştı. Elinde bambu mızrağından başka bir silah bulunmayan küçük bir mahalli milis yakalamıştı onu.” 

Emperyalist ABD’nin tamamen teknik üstünlükle başarı kazanabileceğini düşündüğü yıllarda askerler sadece görev sürelerini doldurup ölmeden evlerine geri dönebilmeyi umuyor. Amerikalıların “çekik gözlü, kısa ve çelimsiz” olan bu insanlar için anlayamadıkları mücadele ruhunu Migpilotlardan olan Luong şu şekilde anlatıyor:

Amerikalılar, diyor Luong, bu yıkınların üstünden her uçuşlarında binlerce yıldan beri bizi öldürmek ve yağma etmek için yurdumuza saldıran korsanlardan daha vahşi oluyorlar.

Onlar kadar anlamsız, saçma duygulara kapılıyorlar . . . Ne korsanlar, haydutlar gelmiştir buralara, ama sonra databanlarını yağlayıp sessizce çıkıp gitmişlerdir.

Nasıl anlatmalı bunu Amerikalılara? Bu tuğla yığınlarının ve kırık kiremitlerin her birinde yenilmez bir ruh, çelikten dayanıklı bir çekirdek bulunduğunu nasıl anlatmalı?

Luong ve binlerce Vietnam’lı elbette ABD’ye tarihindeki en büyük yenilgilerden biri olan Vietnam hezimetini yaşatarakanlayacakları dilden anlatıyor.

Vietnam halk savaşın lideri Ho Şi Min bu zaferi, halka seslendiği bir konuşmasında şu sözlerle tayin ediyor:

… Yurdumuzubağımsızlığını ve halkımıza borçlu olduğumuz şeyleri sağlamak için Amerikan emperyalizmine karşı giriştiğimiz bu savaşta aynı kalple birleşmiş olan halkımız ve ordumuz hiçbir fedakarlıktan çekinmeyecek, hiçbir güçlük önündgerilemeyeceve kesin zafere kadar yiğitçe çarpışacaktır …

Gök Cephesi, sadece bir uçak savaşını değil bir dönemin Vietnam için ifadesini anlatıyor. Bu kitapta savaş bulutlarının altında örgütlenen yaşamların üstüne düşen yağmur damlaları özgürlüğe doğru beliren bir gökkuşağının renklerini açığa çıkarıyor. 

Edebi açıdan Vietnam için başat bir deneyim olan bu roman aynı zamanda 1968 yılında Avrupa’da baskıya giren ilk Vietnam romanı oluyor. Türkçeye ise Cemal Süreya tarafından Vietnamca basıldıktan bir yıl sonra çevrilerek kazandırılıyor. Her sayfası ile Vietnam halk savaşını yaşayacağınız bu roman için tüm Umut takipçilerine devrimci okumalar. 

Paylaşın