Doğa - Ekoloji, Gündem

HDP’li Çepni: Halkın suya ücretsiz erişimi mutlaka sağlanmalıdır

Dünya Su Günü ile ilgili TBMM Genel Kurul’unda konuşma yapan HDP İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Murat Çepni iktidarın, Bakanın ölümle sonuçlanan sel sonrasında “Toprak suya kavuştu.” politikası dışında bir su politikası olmadığını ifade ederek; “Yani su politikası eşittir, rant ve talan politikası” dedi. Çepni mutlaka halkın suya ücretsiz erişiminin sağlanması gerektiğini de vurguladı.

Son elli yılda 3 Van Gölü büyüklüğünde yani 1,3 milyon hektar sulak alanın yok olduğunu belirten Çepni; “Türkiye’de deprem sürecinde olduğu gibi nasıl attığımız her adımı deprem gerçekliğine uygun olarak atmamız gerekiyorsa su varlıkları açısından da durum aynı biçimde. Yani su varlıkları hızla yok oluyor, Türkiye bir su yoksulu ülke durumuna gelmek üzere; dolayısıyla bütün politikaların bu, su varlıklarının korunması üzerine inşa edilmesi gerekir. Su varlıklarının yüzde 74’ü tarımda, 15’i evsel kullanımda, 11’i ise sanayide kullanılıyor fakat iktidarın su politikası yok” dedi.

Su politikası dendiğinde iktidarın aklına gelen şeyin, Bakanın ölümle sonuçlanan sel sonrasında “Toprak suya kavuştu.” olduğunu vurgulayan Çepni şunları söyledi; “Yani su politikası eşittir, rant ve talan politikası. Kuraklıkla karşı karşıya kaldığımız bir ülkede sulak alanlar hızla yok oluyor ve sulak alanlar inşaata açılıyor. Buralarda aynı zamanda doğru ürün tercihinin yapılmamasından kaynaklı da -iktidarın tarım politikalarından kaynaklı- sulu tarım yapılıyor yani suyun kullanılmaması gereken bölgelerde sulu tarım yapılıyor.

Örneğin, 1 litrelik atık su, 8 litre suyu kirletiyor. Yine, sanayide suyun geri dönüşümü gerçekleştirilmiyor ve bu kirli sular yine doğayı ve suları ayrıyeten tekrar tekrar zehirliyor. Tarımsal sulamanın yüzde 88’i hâlâ vahşi sulamayla gerçekleştiriliyor. Damla sulama yüzde 1, mikro sulama ise yüzde 0’a yakın.”

Çepni son olarak acilen, hızlıca yapılması gerekenleri şöyle sıraladı;

“Halkın suya ücretsiz erişimi mutlaka sağlanmalıdır; su, alınıp satılabilen bir meta olmaktan çıkartılmalıdır; sanayide kullanılan su yüzde 100 geri dönüştürülmelidir; derin su deşarjı yasaklanmalıdır, bu konuda Marmara’da yaşanan müsilaj sorunu hatırlanmalıdır; biyolojik arıtma zorunlu hâle getirilmelidir; sulak alanlar imara açılmamalıdır, ormanlar talan edilmemelidir; bilim insanları, ekoloji örgütleri ve halka danışılmalıdır, sorulmalıdır; bilim insanlarına rağmen, bilime rağmen rant ve talan politikalarından vazgeçilmelidir; suların korunması hayatidir, “Su hayattır.” dediğimizde bunu böyle anlamalıyız”

Paylaşın