Türk meclisinde Finlandiya’nın Nato’ya katılması doğrultusunda AKP-MHP faşist hükümeti tarafından verilen karar oylamasında HDP ve TİP’in hükümet önerisine karşı görünüp ancak Nato’nun genişlemesinden yana tavır alması mücadelenin önümüzdeki süreçte hangi kulvarlarda ne tür sürtünmelerle ilerleyeceğinin bir işaretidir.
TİP’in tavrına ilişkin henüz bir açıklama duymuş, okumuş değiliz. Cevaben nasıl bir demagojik gerekçe üretmelerinin zorluğunu bu gecikme yeterince gösteriyor.
HDP’nin oylamaya katılmama gerekçesi ise oylamadaki tavrından daha büyük bir sorunu önümüze koymaktadır.
HDP Dışişleri Komisyonu sözcüsü Hişyar Özsoy, HDP’nin oylamaya katılmama kararı üzerine “Finlandiya’nın güvenlik kaygılarını meşru gördüğümüz için hayır demek istemedik” diye açıklama yapmış. Ancak KÖH devrimci önderliğinin MSA’daki Türk saldırılarını bir Nato operasyonu olarak gördüğü durumda emperyalist Nato’nun kime hangi güvenceyi vereceğini ve Nato’dan güvence istemenin ne tür bir “meşruiyet” içerdiğini her Kürt yurtseverin ve devrimcinin kolayca anlayabileceği ortadadır.
HDP’nin, 6’lı masanın ortak belgesindeki Nato destekçiliğine karşı da hiçbir eleştiri ve uzaklık ifadesinde bulunmaması bu gelişmenin ışığında ayrıca hatırlanmalıdır.
Sonuç olarak, girişteki cümleyi tekrarda yarar vardır: Önümüzdeki mücadele sürecinde, birleşik devrim güçleri siyasal hedeflerine doğrudan ve etkili yönelebilmek için toplumsal muhalefetin bugünkü öncüleri olan sol liberallerle liberal solculara karşı da oldukça dikkatli ve gerilimli bir mücadele yürütmek zorunda olduklarını bilmelidirler!
HDP: ‘Hayır’ demek istemedik
Oylama sırasında salonda bulunmalarına rağmen HDP’li vekiller, oylamaya katılmadı. Böylece oylamada ‘hayır’ veya ‘çekimser’ şeklinde oy kullanılmamış oldu.
HDP Dışişleri Komisyonu Sözcüsü Hişyar Özsoy, “Hiçbir zaman askeri anlaşmaya ‘evet’ oyu vermiyoruz, her zaman ‘hayır’ diyoruz. İlk defa askeri bir anlaşmada böyle yapıyoruz. Şimdiye kadar hepsine ret oyu verdik. Ama bu defa Finlandiya’nın güvenlik kaygılarını meşru gördüğümüz için bu oylamaya katılmama kararı aldık, ‘hayır’ da demek istemedik.” dedi.
