Güler yüzüyle etrafa ışık saçan, Çukurova’nın sıcağını bağrında taşıyan yiğit insan.
Can dostum,
Can yoldaşım Nurhak’a…
Çukurovanın sıcağında bir eylemde tanışmıştık seninle. Samimiyetinle, sıcakkanlılığınla uzun yıllardır tanışıyormuşuz gibi hemen kaynaşmıştık. Militanlığınla, insanlara verdiğin güvenle hep örnek oldun. Aynı kapta yemek yedik, yanyana uyuduk, birlikte hüzünlendik birlikte güldük, eylemlerde, barikatlarda birlikte dövüştük. Uzun yıllar geçti o günden bugüne, yollarımız ayrılsa da muhakkak bir yerlerde yine kesişti yolumuz.
Çukurova’nın dışında kendi deyişimizle “gurbette” buluştuğumuzda uzun süre sarılmış, hasret gidermiştik. Çukurova’dan konuşup, Ahmet Kaya parçaları söylemiştin. “Gurbette” bana kol kanat germiş, hep yanımda olmuştun. Daha sonra sen tutuklanmış, yine ayrı düşmüştük. Tahliye olduktan sonra ilk karşılaşmamız senin doğum gününe denk gelmişti. 29 Ekim’e ithafen “Herkes doğum günümü kutluyor” demiş, birlikte kahkahalarla gülmüştük. Yaşça benden küçük olduğunu o gün öğrenmiş bir türlü kabul etmemiştin.
Mapus günlerini gülerek anlatmış inancın, kararlılığın, asiliğin bir nebze olsun eksilmemiş öfken daha da artmıştı.
Öfkeni, hıncını kuşanıp özgür alanlara gittin. Nurhak oldun. Özgür alanlarda Afrin direnişi başladığında silahını omuzladın, en ön cephede düşmana öfkeni kustun. Çukurova’nın yiğitleri Bedrettin, Eylem, Özge, Hüseyin gibi ölümsüzleştin. Yaşamınla, son eyleminle doğru yolu gösterdin.
Yıllar önce bir eylemde başlayan yoldaşlığımız şimdi özgür alanlarda devam ediyor. İsminle, öfkenle, umutlarınla hep yanımdasın, yanımızdasın.
İyi ki doğdun kardeşim, yoldaşım.
Yaşamınla gösterdiğin yolda, silahınla, umutlarınla yürüyoruz düşmanın üstüne. Her barikatta, her cephede ismini haykıracağız. Zaferden sonra doğum gününü tüm halklarla birlikte kutlayacağız. Omuzladık silahını geliyoruz.
Kaynak: https://www.komungucu1.com/?p=1276 sitesinden alınmıştır.