Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile görevlerinden ihraç edilen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri Diyarbakır Adliyesi önünde yaptıkları açıklamayla Diyarbakır’dan Ankara’ya yapacakları yürüyüşün startını verdi. KESK ve Büro Emekçileri Sendikası (BES), KHK’lerle ihraç edilen emekçilerin işlerine iadesi talebiyle Diyarbakır’dan Ankara’ya doğru başlattığı yürüyüşe çok sayıda kişi katıldı. Şeyh Said (Dağkapı) Meydanı’ndan Diyarbakır Adliyesi’ne kadar yürüyen kitle “İşimizi geri alacağız! Hukuksuzluğa karşı yürüyoruz” pankartı açtı.
BES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Güneş Özel, “Bu yürüyüş sadece ihraç edilenlerin değil, adalet, demokrasi ve emeğin onuru için mücadele eden herkesin yürüyüşüdür” dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçmesine, OHAL’in (Olağanüstü Hal) kaldırılmasının üzerinden 7 yılın dolmasına rağmen, fiili OHAL uygulamalarının devam ettiğini belirten Güneş Özel, 13-17 Ekim tarihleri arasında Diyarbakır’dan başlayıp Urfa, Adıyaman, Antep, Adana ve Mersin üzerinden Ankara’ya gideceklerini belirtti.
Özel, “Bu yürüyüş, sadece ihraç edilen kamu emekçilerinin değil, bu ülkede adalet, demokrasi ve emeğin onuru için mücadele eden herkesin yürüyüşüdür” dedi.
Özel, OHAL ve KHK döneminde on binlerce kişinin hukuksuz biçimde işinden edildiğini hatırlatarak, “Bu KHK’lar ‘ağaç kabuğu yedirme’, ‘ekmekle terbiye etme’ anlayışıyla hayata geçirildi. Emekçiler açlığa, yoksulluğa ve toplumsal dışlanmaya mahkûm edildi. Bugün de bu rejim farklı biçimlerde sürüyor. OHAL boyunca yayımlanan 36 KHK ile kadın ve çocuk dernekleri, kültür ve dil kurumları kapatıldı. Bugüne kadar 125 bin 612 kişinin ihraç edildi. Bunların 4 bin 259’unun KESK üyesidir. Cemaat devletin ortağı haline getirildiği dönemde KESK’liler tutuklamalarla, sürgünlerle karşı karşıya kaldı. OHAL sonrasında ise aynı emekçiler, cemaatle ilgisi olmadığı halde KHK’larla cezalandırıldı” diye belirtti.
Özel, ihraçların yol açtığı ölümlere dikkat çekerek, “Ahmet Çoban, Necdet Kalkan, Bülent Uçar, Mücahit Karataş, A. Vahap Alptekin, Ömer Faruk Arsoy, Gökhan Açıkkollu ve daha birçok arkadaşımız ölümünden sonra göreve iade edildi. Dr. Mehmet Fatih Tıraş, Abdulhafiz Filiz, Haşem Kara, Zekeriya Ekmen, Kazım Ünlü, Zeynep Binen, Aslan Duman ve niceleri ise ihraçların yarattığı ağır koşullar nedeniyle yaşamını yitirdi. Bu durumun insan öldürmeden farkı nedir? Katil kim” diye sordu.
Özel, yürüyüşün adaletin sesi olacağını belirterek, emekçilerin taleplerini şöyle sıraladı: “İhraç edilen KESK üyeleri derhal işlerine, tüm özlük ve ekonomik haklarıyla birlikte iade edilmelidir. Adalet Bakanlığı artık bu sesi duymalıdır. Biz, emek, barış ve demokrasi mücadelemiz sonuç alıncaya kadar kesintisiz mücadele edeceğiz.”
KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, KESK üyelerinin ihraç gerekçelerinin demokratik ve meşru talepler olduğunu vurgulayarak, “Barışı savunmak, Kürt sorununun demokratik yollarla çözümünü istemek, kamusal hizmetlerin nitelikli, parasız ve anadilde sunulmasını talep etmek, kadın bedeni üzerindeki baskılara karşı çıkmak, sendikal hakları ve doğal yaşam alanlarını savunmak suç değildir. Daha yaşanır bir ülke ve dünya için mücadelemiz sürecek” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Gazetepatika
