DİSK/Devrimci Turizm İşçileri Sendikası, otellerde, restoranlarda, kafelerde son günlerde ardı ardına yaşanan yangınlar, zehirlenmeler sonucu meydana gelen can kayıplarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Sendika genel merkez binasında yapılan toplantı, Dev Turizm-İş Genel Başkanı Turgay Özdemir’in konuşmasıyla başladı. Özdemir, iş kollarındaki denetimsizliğe, kural dışılığa, kayıt dışı ve eğitimsiz personel istihdamının yaygınlığına, düşük ücretlerle çalıştırılan işçilerin sırtlarındaki ağır iş yüküne, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmayışına dikkat çekti. Özdemir, “iş kollarında yaşanan can kayıplarının, turizm patronlarının karını esas alan insanlık dışı çalışma koşullarından kaynaklandığını” vurguladı. Özdemir son olarak turizm patronlarının tercihleri doğrultusunda işçilere örgütsüzlüğün dayatıldığını belirterek, insanca çalışma koşulları için turizm işçilerini Dev Turizm-İş çatısı altında örgütlenmeye çağırdı.
Özdemir’in ardından sendikanın avukatı Sıla Öztürk basın açıklaması metnini okudu. Açıklamada şu sözlerin altı çizildi: “Otellerde, kafelerde, restoranlarda insanlık dışı çalışma koşulları söz konusudur. Bu koşullarda hizmet üreten işçiler de sunulan o hizmetten faydalananlar da yaşamsal risk altındadır Ölümlerin sebebi insanlık dışı çalışma koşullarıdır.”
Öztürk, açıklamasında, yüksek gıda fiyatlarının insanları kalitesiz ürünlere mahkum ettiğini kaydederek, “İş kolumuzda da “maliyetin düşürülmesi adına gıda kalitesinin düşürülmesi” anlayışı yaygınlaşmaktadır. Sağlıklı ve güvenli gıdaya erişim, yaşamsal bir önem taşımaktadır. Kalitenin düşürülmesi, gıda güvenliğini ortadan kaldırmakta ve doğrudan yaşamlarımızı tehdit etmektedir. Gıda güvenliğinin ortadan kaldırılmasının yanı sıra iş yerlerinde işçi sağlığı iş güvenliği önlemleri de sıfırlanmaktadır. Patronlar bu önlemleri ‘gereksiz maliyet yükü’ olarak görerek tamamıyla sırtlarından atmanın derdindedir. Yaşamı değil, rantı kutsayan bu vahşi kapitalist sistemde can güvenliğimiz yoktur” dedi.
İşçilerin dinlenme hakkının da gasp edildiğini söyleyen Öztürk, “10 gün çalışma, 1 gün dinlenme, kölelik düzenlemesiyle işçilerin en temel haklarından biri olan dinlenme hakkı gasp edilmiştir. Zaten fiilen uygulanan ‘dinlendirmeden çalıştırma’ sistemi, patronların isteği doğrultusunda yasal hale getirilmiştir. Patronların ‘ucuz iş gücü’ tercihi, iş kolumuzda çalışan işçilerde bir niteliksizleşmeyi beraberinde getirmektedir. Sektörde ağırlıklı olarak eğitimsiz personelle hizmet üretilmektedir. Ucuz iş gücü tercihinin bir sonucu da işçilerin kayıt dışı çalıştırılması olmaktadır. İş kolumuzda kayıt dışı istihdam da son derece yaygındır” diye konuştu.
‘Kuralsızlık ve denetimsizliğe de dikkat çeken Öztürk, “Tek sözle otellerde, kafelerde, restoranlarda insanlık dışı çalışma koşulları söz konusudur. Ölümlerin sebebi insanlık dışı çalışma koşullarıdır. Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Çalışırken ölmek istemiyoruz. İnsanca yaşanacak çalışma koşulları istiyoruz. Güvenceli iş, güvenli bir yaşam istiyoruz” dedi.
Kaynak: Evrensel
