Umut Yazıları

Ukrayna’da kanlı ve uzun bir savaşı kimler neden bekliyor? – Cenk Ağcabay

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri müdahalesi 6. gününde ve Ukrayna ve Rusya heyetleri Belarus’ta görüşmelerini tamamladı. Birkaç gündür tüm dünyada haber başlıklarında Ukrayna var. Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’ndan beri savaşların aynı zamanda bir propaganda savaşı anlamına geldiği çok iyi biliniyor. Savaşların aynı zamanda enformasyon savaşları olduğunu dikkate alarak, savaşa dair haber [Devamını Oku…]

Rüzgâra yaslanmak mı, çizgiyi aşmak mı? – Cemal Bozkurt

Muktedir ve muhalefet… Çöküş ve yükseliş…  Mekanizma birini aşağıya çekip diğerini yükselten bir ters simetri ile çalışmaya devam ediyor. Muktedir bütünsel bir kriz girdabının içine çökerken muhalefet, hayatın kendiliğinden hareketi sayesinde oluşan rüzgâra yaslanmış yükseliyor. Dip ve zirve noktalarına henüz erişilemedi. Nesnel açıdan son derece elverişli olanaklar söz konusu; hem [Devamını Oku…]

Lenin ve emperyalizm teorisi – Birtan Polat

Emperyalizm kavramı, uluslararası Marksist hareket içinde 1890’larda geniş ölçüde tartışılmaya başlandı. Marksist partiler İngiltere, Fransa, Almanya, Avusturya ve Rusya’da emperyalizm kavramını belirli teorik ve siyasal ihtiyaçlar çerçevesinde tartışıyordu. Bu ihtiyacın ortaya çıkması, kapitalizmde yaşanan dönüşüm sonucunda belirginleşen sermayenin yoğunlaşma ve merkezileşme eğiliminin ortaya çıkardığı ekonomik ve politik olgulardı. Sermayenin yoğunlaşma [Devamını Oku…]

Emperyalist paylaşımda 3. Dünya Savaşı – Kemal Taşyakan

Yeni bir dünya savaşı üzerine tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemi yaşıyoruz. Bir yanda savaşın kapıda olduğu üzerine demeçler yayınlanırken diğer yanda 3. Emperyalist Dünya Paylaşım Savaşı’nın (EDPS) çoktandır başladığı ve sürmekte olduğu üzerine analiz yazılarını aynı sıklıkla görüyoruz.  1914-1918 yılları arasında ve 1939-1945 yılları arasında yaşanan savaş için benzer bir tartışmayı [Devamını Oku…]

Feminizm sınıf siyaseti ve ev içi emeği görmek – Hülya Osmanağaoğlu

Erkeklerin zincirlerinden başka kaybedecekleri şeyleri vardır[1] İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesi karşısında feminist hareketin/kadın hareketinin gösterdiği direnç, feminist gece yürüyüşlerinin İstanbul’un sınırlarını çoktan aşarak on binlerce kadınla örgütleniyor olması, doğal olarak kadın işçilerin direnişlerinin ön plana çıktığı şu günlerde feminizm sınıf mücadelesi ilişkisini yeniden gündeme getiriyor. Feministler/kadın hareketi fiilen gücü ve [Devamını Oku…]