Brezilya’da 100.000 kadın çiftçinin katıldığı Papatyalar Yürüyüşü’nün (Marcha das Margaridas) talebi toprağa erişim ve kadınlara yönelik şiddete karşı mücadeleydi. Her dört yılda bir Ağustos’ta örgütlenen yürüyüş, öldürülen sendikacı Margarida Maria Alves’in anısına ithaf ediliyor. Brezilya, 16 Ağustos Çarşamba gününe 100 bin kadının Ulusal Kongre’ye yürüyüşüyle başladı. Hasır şapkalar ve leylak [Devamını Oku…]
Hülya Osmanağaoğlu
Enternasyonalizm proletarya sosyalizmi ve mücadele birliği – Hülya Osmanağaoğlu
Mavi’ye Geçen yıl bu zamanlarda Gökhan’ın ölümünün beşinci yılı için yazdığım yazının[1] sonunda, seçimler de dâhil olmak üzere yaptığım analizler için Gökhan sağ olsaydı “reformistsin” derdi, demiştim. Seçimlerden umutlu olmam ve seçim sonuçları, galiba biraz haklı çıkardı Gökhan’ı! Seçim sonuçları itibarıyla sosyalist hareketin seçim politikası, AKP karşıtı cephe siyaseti vd. [Devamını Oku…]
Ömer ve Nursema kime oy verdiler? – Hülya Osmanağaoğlu
Çağlar’a Seçim sürecinin en heyecanlı günlerinde Kızılcık Şerbeti’ne gelen yayın durdurma cezası, sonrasında kalksa da, yeni yayın döneminde AKP-MHP iktidarının kontrolündeki RTÜK’ün neleri sansürleyeceğinin göstergesi oldu. Yayın durdurmaya gerekçe yapılan sahne, Nursema’nın zorla evlendirildiği adamın tecavüzüne direndiği için camdan ölüme itilmesiydi. Bu sahne tam da kadınlara kocaları tarafından [Devamını Oku…]
“Jin jiyan Azadi-Kadın Yaşam Özgürlük” hareketine kısa bir bakış – Aytak Dibavar (Çeviri: Hülya Osmanağaoğlu)
Bu kısa bakış, İran’daki sarsıcı olayların ardından makaleme yaptığım bir ek. Bu özel sayı “Anti-sömürgeci Feminist Tahayyüller” dosyasıyla yayımlandığı için İran’daki mevcut harekete dikkat çekmeyi önemli buldum. Yazıyı bu sayıdaki gündemimiz açsından önemli noktalara dikkat çekmek için dosyaya ekledim. Sömürgecilikten arınmış, queer, ırkçılık karşıtı ve antiemperyalist bir yaklaşımla araştırma yapan [Devamını Oku…]
Sosyalist demokrasi proletarya sosyalizmi ve enternasyonalizm… – Hülya Osmanağaoğlu
Mavi’ye Kurtuluş’un 25. ve 40. yılları kutlandı. 50. yılına ise sadece birkaç yıl kaldı ama ortada resmi olarak, örgütsel formunu sürdüren bir Kurtuluş “yapısı” kalmadı. Ana gövdeler siyaseten iki partide toplaşmış olsa da, Kurtuluş’un temel görüşlerine ve devrimcilik anlayışına sahip çıktığını söyleyen kümeleşmeler de var. Gökhan’ın hayatını kaybedişinin beşinci yılında [Devamını Oku…]