ÇHD İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil’e savaşla ilgili gelişmeler hakkındaki düşüncelerini, Türkiye’de yansımalarını ve dün Dev- Güç’ün yaptığı CHP eylemi sonrası gelişmeleri sorduk.
Umut Gazetesi : Dün, Dev-Güç, CHP’ nin AKP ile uzlaşarak işgal politikasına ortak olmasını, CHP’ nin Şişli İlçe binasını işgal ederek protesto etti. Dev-Güç üyesi gençler attıkları sloganlarda ve kuşlamalarda, “Bu savaş bizim savaşımız değil, bu savaş AKP’yi kurtarma operasyonudur!” dedi. Yaşanan süreci nasıl yorumluyorsunuz?
Gökmen Yeşil: Sınıflar üstü, ortak bir milli mesele yoktur. Egemenlerin çıkarına olan şey her zaman işçi ve emekçilerin aleyhinedir. Konu savaş olsa dahi böyledir zira emekçilerin ve yoksulların savaşı esasen kendilerini sömüren patronlara ve emperyalist güçlere karşı olmak durumundadır. Yüz yıllardır süren sömürü ve yağmayı ABD Başkanı bütün küstahlığı ve aptallığı ile açık bir şekilde ifade ediyor; ülke ekonomisini mahvetmekten bahsediyor. Bu gün ABD Başkanı “Türkiye’deki nükleer silahlarımızın güvenliği ile ilgili bir sorun yok” derken bu savaşı ABD’ye karşı verdiğimizi düşünenler çok yakında acı gerçekle maalesef yüzleşecekler.
Umut Gazetesi: Eylemlerini polis müdahalesiyle sonlandırmak zorunda kalan iki Dev-Güç üyesi darp edilerek gözaltına alındı. Bu işgal eylemine CHP’nin tutumu ne oldu? Dev-Güç’lü gençlerden şikayetçi olduklarını öğrendik.
G.Yeşil : Maalesef dosyayı görme ve inceleme imkanımız henüz olmadı. CHP yetkililerinin hangi gerekçeyle şikayetçi olup olmadığını bilemiyoruz.
Umut Gazetesi: Rojava işgalinin başlamasının ardından hükumet çeşitli kollarıyla halkı tehdit ederek, işgale işgal, savaşa savaş denemeyeceğini, bu ifadelerin suç olarak nitelendirileceğini söyledi. İşgali kınamak, savaşa savaş demek ve barışı savunmak suç mudur?
G.Yeşil : Silahların konuştuğu ve ölümlerin olduğu bir yerde maalesef söz değerini yitiriyor. Aksi kanaat ise ağır bir şiddetle bastırılıyor. Rojava’ya yönelik askeri müdahalenin daha ilk anlarından itibaren Emniyet, Başsavcılıklar, İçişleri Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı aksi kanaati baskılamak için peş peşe açıklamalar yaptılar. Öncelikle hukuki kısmını söyleyelim; savaşa karşı olmak, bir operasyonu “işgal” olarak nitelemek, farklı bir siyasi tezi, görüşü savunmak yasalara göre suç değildir. Yakın zamanda Afrin konusuyla ilgili verilen yargı kararları başta olmak üzere onlarca mahkeme kararı var…
Savaşa karşı olmanın suç sayılması bir yana ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler “barış hakkı”nı temel bir hak olarak düzenlemiş, tam tersine savaş propagandasını suç saymıştır. Gerek Anayasa, gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve gerekse Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi düşünce ve ifade özgürlüğünü güvence altına almıştır. Gözaltı işleminin kendisi, kısa süreli olsa dahi tutuklama kararları hukuki değil, cezalandırma amaçlı infaz kararlarıdır. Bu anlamda gözaltına alınan Dev-Güç üyesi gençlerin derhal serbest bırakılması gerekiyor.