Türkiye’de, AKP-MHP iktidarının kalıcılığını koruyabilmesi adına hiçbir canilikten kaçınmadan faşizme yol aldığı 2020, aslında değişimin ve dönüşüm isteğininin de büyüdüğü direnişe bürünen bir yıl oldu.
Küresel felakat olan pandemi, süren savaşlar, artan açlık, yoksulluk ve halklar arasında ki çatışmaların artmasıyla Burjuvazi tarafından halka dönük saldırılar da artarak toplumsal, siyasi ve ekonomik çok derin yaralar açan 2020’yi geri de bırakmaya saatler kala…
2021, bize gecenin karanlığından sıyrılıp, gelecek sabahların aydınlığına doğru umudu yeşertiyor.
2020, her yıl gibi mücadeleyi hedefleyen ve mücadeleyle dolu geçen bir yıl oldu. Bu yıl herkes tarafından incelenmeli ve değerlendirme yönünden göz ardı edilmemelidir. Tüm dünyayı etkileyen ve insanlığa büyük bir korku salan pandemi vesilesiyle insanlar sokaktan çekilmeye ve bireysel yaşama dizayn edilme çabasına girilmişken bunun yanı sıra savaşa, doğa talanına, işçi kıyımına, kadın cinayetlerine hız kesmeden devam edildi. Burjuvazi, buna dair birçok projeler ve çalışmalar denemiş v bu yönde büyük gayrete düşmüştür.Bugün sayısız insanın yaşamını yitirdiği ve yitirmeye devam ettiği bu hastalığı, egemen sistemin yürüttüğü politakalardan ayrı olarak ele alamayız. Pandemi sürecinde işcinin, emekçinin hala çalışmak durumunda olduğu, hastanelerin doluluğu gibi düzlemde ki durumlar Türkiye açısından, pandeminin başından beri anlatılan normalleşme süreci var olan ‘normalleşme’ kavramının dışında duran bir durum yaşattı ve halen yaşatmaktadır. Yeni normal diye anlatılan durumun insanlara yaşattığının aksine, insanların böyle bir kaos ortamında canını hiçe saymadığı, evine ekmek götürebildiği, kadınların eve hapsedilmediği bir durumu kapsamalıdır.
Kadınların yerini asırlardır ev olarak belirleyen erkek egemen zihniyet kadınlara yönelik beslediği düşmanlığı arttırarak, pandemiyi kendine maske edinip salgın süreciyle gelen sosyal kısıtlamaları aslında kendi erkek egemen baskısına çevirmekten geri kalmadı.Bu süreçte kadınlar istediği vakitte sokağa rahat çıkamıyorken hiç çıkamaz oldu.İnsanların kısıtlamalar nedeniyle evlerde ki karantina sürecinin başlaması ve sonrası kadının ev içindeki mesaisi kat be kat artmış görülmeyen emeği görülmezinde ardında kalmış hiçe sayılmıştır. Pandemi süreci ile geride bıraktığımız bu yıl en çok kadınları etkiledi. Pandemi sürecinde kadınlara dönük ev içi şiddeti arttı ,kadının emeğinin, bedeninin sömürüldüğü bu yıl da erkekler tarafından Türkiye’de 384 kadın vahşice katledildi. Hergün bir kadın daha erkekler tarafından vahşice katledilmektedir.
Kapitalistler her zaman olduğu gibi böylesi olağan dışı durumları lehine çevirmekten bir adım olsun geri atmamış ve bu yıl içerisin de yaşanan salgını kendi lehine çevirmiş, dönen sermaye çarkına artı değeri eklemiştir.Pandemi, virüs demeden işçiler fabrikalar da çalıştırılmış ve buna dönük hiç bir önlem alınmamıştır. İşçi kıyımları ve iş cinayetleri olmuştur.
Süren Ortadoğu eksenli üçüncü dünya savaşını göz önüne getirdiğimiz de durumun hiçte içler açıcı olmadığını söylemekten çekinmemeliyiz. 2020’den, Ortadoğu bölgesinde ki birçok soruna çözüm getireceği bir yılı umarken ,Ortadoğu’da ki düğümü çözemeyen bir yılı geride bırakıyoruz.Faşist Egemen güçler ile işbirlikçileri Ortadoğu’ya dönük savaş ve soykırımı sürdürmüş bu yıl içerisinde bir çok saldırılar yaparak işgalde ısrarını sürdürmüştür.Birçok insan yaşamını kaybetmiş yine kadınlar savaş mağduru olarak köle pazarlarında satılmaktadırlar.Bölgede soykırım siyaseti, taciz tecavüz ve milliyetçi faşizm siyaseti sürdürülmektedir.
Bu yılda , tüm bunları ülkemize ve dünya halklarına yaşatan burjuvazi ezilmişliği halklara fıtrat olarak bilmiştir. Türkiye’de paket ve yasa tartışmaları ise bir bütünüyle muhalefeti yok etmek,kadınların haklarını ve taleplerini yok saymak, işci ve emekçiyi kendi kaderinde boğmak adına yapılan hazırlıklardır. Bu yılda çözümden çok çözümsüzlük derinleşmiş durumdadır. Başta ekonomik sorunlar sağlık vb. sorunlar ciddileşmiştir. Hegemonya devletler varolan emperyalist kapitalist sistem krizini pandemi süreci ile aşmak istemiş fakat çürümüş sistemin ve devletlerin tüm kirli yüzü açığa çıkmıştır.
Kuşkusuz geçirdiğimiz koskaca yılda baskı ve zulme bilinçli başkaldırıların ve direnişlerin de olduğuna şahit olduk. Dünya’nın heryerinde pandemi demeden Ortadoğu’dan ,Amerika’ya kadar kadınlar seslerini duyurmak adına sokağa çıktılar .Yan yana gelerek direnişi örgütlediler ve bu sayede Dünya’da ki kadın hareketlerine morel olmakla kalmayıp ,gelişen harkete ivme kattılar. Kadın mücadelesi 2020 yılına damga vurdu ve bununla yetinmeyecektir. Şüphesiz, kadınları özgürlüğe götürecek olan kadın kurtuluşu mücadelesi ve kadınların kendisidir.
İran’dan Meksika’ya ülkemiz de başka bir Dünya mümkündür ve bu sistemi kabul etmiyoruz diyen binlerce insan sokakları zaptetmiş, devlet binalarını yakmış fiili meşru mücadele hattını çizmiştir. Mücadelemizin tüm sahalarında birleşik mücadele ile faşizme cevap olabilmek adına geçirdiğimiz bir yıldan ,bize gelecek yıla daha çok umut veren direniş ve gelişrmeler oldu.
2020 yılı tüm bunlar açısından umut veren de bir yıl oldu.İnsanların artık faşist sisteme karşı sorgulama , arayış içinde ve buna karşı başkaldırı ile direnebildiği günlere getirdi bizleri.
Her türlü umutsuzluk ve karamsarlığı yıkarak yeni yılda özgürlük,demokrasi ve barış için direnişi karşı saldırıya ve zafere taşıyalım istiyoruz.Karanlığı yıkacak tek gücün birleşik mücadele ile olacağını yineleyerek , tüm kadınların,işçilerini, Türkiye ve Kürdistan halklarının yeni yılını kutluyoruz.
FAŞİZME ÖLÜM!
HALKLARIMIZA YENİ YILLAR DİLİYORUZ…
AVRUPA DEVRİMCİ DEMOKRATİK KOMÜN İNSİYATİFİ
