Umut Yazıları

Cemre’den yazılar: İttifaklar kimin ve emekçi halklara ne düşer? (3. Sayı)

24 Haziran seçimlerine üç ittifak ile gidiyoruz. Önce kurulan ilk iki ittifaka bakalım: Birinci ittifak, faşist AKP ve MHP ittifakı. Yani, Saray ittifakı! Diğer ittifak, CHP – İyi Parti – Saadet Partisi ve Demokrat Parti ittifakı. Yani, Çankaya Köşkü ittifakı!

Her ikisi de halkların ittifakı değildir. Her ikisi de sömürücü sınıfların, din bezirgânlarının, erkek egemen kapitalist barbarlığın ittifakıdır.

Her ikisi de toplumsal refah, sömürünün azaltılması, neo-liberal politikalara son verilmesi,  eğitim, sağlık, ulaşım, barınma gibi en temel insani ihtiyaçların herkes açısından daha ulaşılır olması vb. konularla samimi manada ilgilenmiyor. Her ikisi de rant ekonomisini, doğal kaynakların talan edilmesini, işçi, kadın, çocuk sömürüsünü hangi yönetim biçimi ile yürüteceği ile ilgileniyor.

Her ikisi de seçimden sonra hortumlanarak, yandaşlara peşkeş çekilerek ve savaşa akıtılarak göçertilmiş ülke ekonomisinin diyetini yine yoksulların sırtına yüklemeye hazırlanıyor.

Her ikisi de kendisini katı bir Kürt düşmanlığı üzerinden var ediyor. Savaş istiyor ve Türk halkının dini ve milli duygularını körükleyerek savaş için genç ölü adayları biriktiriyor.

Her ikisi de halklara yalan söylüyor. Biri 16 yıldır iktidarda olduğu halde, açıkladığı seçim vaatlerinde “Dengeli vergi sistemi, bağımsız yargı, demokrasi” hayallerinden bahsediyor. Oysa iktidarda geçirdiği 16 yıl süresince adaletsizliğin, demokrasi düşmanlığının ve hukuk düşmanlığının alasını yaptı.

Diğeri ise kendisine “sıfır baraj” ittifakı diyor. Seçim barajını indirmeyi, adaleti ve Demokrasiyi vaat ediyor; ancak geçmiş seçimlerin en büyük baraj mağduru olan HDP’yi ittifakın dışında bırakarak samimiyetsizliğini, adaletsizliğini ve demokrasi düşmanlığını ilan ediyor.

Aralarındaki tek fark, biri tek adam diktasını ve faşist yönetimi kurumsallaştırmaya çalışırken; diğerinin burjuva parlamenter sisteme geri dönmek istemesidir.

Yani özetle, Saray ittifakı ve Köşk ittifakı, emekçi halklar için “Kırk katır mı kırk satır mı?” anlamına geliyor.

Şimdi de üçüncü ittifaka bakalım: İçerisinde Kürtlerin, Türklerin, Ermenilerin, Arapların, Alevilerin, Sünnilerin, işçilerin, kadınların, eşcinsellerin, sosyalistlerin, feministlerin, muhafazakârların, çevrecilerin kısacası bu topraklarda varlık bulan her etnitiseden her dinden, her mezhepten her sosyal gruptan insanların temsiliyetini kuruluş ilkeleri gereği barındıran bir ittifak olan HDP!

Diğer iki sağ ve tekçi ittifakın karşısında; bu ülkenin zenginliklerinin, emeğin, adaletin ve demokrasinin temsiliyetini yürüten HDP!

Eş genel başkanları ve milletvekilleri rehin alınan, milletvekillerinin vekillikleri düşürülen, meclisin ve siyasetin dışına itilmek istenen, miting yapmasına dahi izin verilmeyen HDP!

Bu iki sağ ve gerici bloğa karşı, ülkede kardeşçe ve huzur içinde yaşamanın özlemini- umudunu taşıyanların ittifakı HDP!

Emekçi halklara düşen de bu umudu ve özlemi olabilecek en güçlü biçimde meclise taşımak ve bir önceki seçimde meclise gönderdiğimiz ancak vekillikleri gasp edilen veya tutuklanan vekillerimizi daha da fazla sayıda meclise geri göndermektir. Meclisin hırsızların, faşistlerin ve halkların düşmanlarının meydanı haline gelmesine engel olmaktır.

Paylaşın