Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, görüşülmeye başlanan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecine ilişkin Taksim’de bulunan bir otelde basın toplantısı düzenledi. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, 2022-2023 yıllarını kapsayacak TİS sürecine ilişkin taleplerini “insanca bir yaşam, demokratik, grevli bir toplu sözleşme” yaklaşımıyla, 6 temel başlık üzerinden hazırladıklarını ifade etti.
Bozgeyik, 2012 yılından bugüne kadar 5 defa toplu sözleşme masasının kurulduğunu belirterek, mutabakatla ve Hakem Kurulu kararı ile kaybedenlerin hep kendilerinin olduğunu söyledi.
‘İnsanca yaşamaya dair taleplerimiz görmezden geliniyor’
İnsanca yaşamaya yetecek bir maaş taleplerinin devamlı görmezden gelindiğini paylaşan Bozgeyik, “Ülkeyi yönetenlerden en çok duyduğumuz sözlerden birisi ‘işçiyi, memuru enflasyona ezdirmedik’ sözüdür. Ancak bu sözde ifade edilen enflasyon TÜİK tarafından açıklanan, çarpık hesaplamalara dayalı resmi enflasyondur. Oysa işçiyi, kamu emekçisini, emekliyi ezen TÜİK’in resmi rakamları değil, sokakta, pazarda, mutfakta yaşanan hayatın gerçek, gayri resmi enflasyonudur” diye konuştu.
‘Kamu emekçileri son 2 yılda yüzde 8,5 reel gelir kaybı yaşadı’
Son iki yılda kamu emekçilerinin temel maaş unsurlarında resmi verilere göre yüzde 29,85 artış yaşandığını aktaran Bozgeyik, kamu emekçilerinin son iki yılda, yoksulluk sınırı verilerine göre yüzde 8,5 reel gelir kaybı yaşadığını da paylaştı.
‘Halktan toplanan kaynaklar halka geri dönmüyor’
Neoliberal politikaların sadece kendilerinin değil, aynı zamanda emekçilerin de aleyhine olacağının altını çizen Bozgeyik, “Halktan toplanan kaynaklar halka geri dönmemektedir. 2021 yılının sadece ilk 5 ayında faiz giderleri adı altında sermayeye-rantiyeye bütçeden aktarılan kaynak 81.457 Milyon TL’dir. İlk beş ayda toplam vergi gelirlerinin yüzde 19,22’si faize aktarılmış durumdadır. Aynı süreçte personel gideri ise 143.655 milyon TL’dir. Faize aktarılan kaynak personel giderlerinin yüzde 58’i civarındadır. Bu ödemenin içinde Kamu Özel İşbirliği (KÖİ), Yap İşlet Devret (YİD) gibi işletmelere koşullu yükümlülük gereği aktarılan devasa tutarlar mevcut değildir” ifadelerini kullandı.
Çözüm: Demokratik ve adil çalışma yaşamı tesis edilmeli
Kamuyu saran tüm bu haksızlıkların ve hukuksuzlukların ancak demokratik, adil bir çalışma yaşamının tesis edilmesi ile ortadan kalkmasının mümkün olacağını kaydeden Bozgeyik, demokratik, adil bir çalışma için adım atılmasına dikkat çekti.
‘Kamuda çalışan kadın çalışanların talepleri, kadın yöneticiler tarafından ele alınmalı’
Kamuda çalışan kadın emekçilerinin taleplerinin TİS masasında, kadın yöneticiler tarafından ele alınması gerektiğini belirten Bozgeyik, kamu alanında kadınların yaşadıkları sıkıntılardan bahsederek sorunların TİS masasında çözülmesi gerektiğini vurguladı. (MA)
