Ecevit Piroğlu’na özgürlük – Umut Keçer

Ecevit Piroğlu bir kez daha Yunanistan’da tutsak edildi. Bir devrimci için mücadelenin ihtiyaçları temelinde tutsaklık her zaman yaşamın dayattığı zorluklardan biridir. Ecevit Piroğlu daha önce defalarca bu zorlukların üstesinden gelmiş bir devrimcidir. Yine bu zorluğun üstesinden geleceğinden kuşkumuz olmamalıdır.
Ecevit Piroğlu interpol tarafından arandığı için tutuklandı. Aranmasına gerekçe olan gelişmeler IŞİD çetelerine karşı Rojava Devrimi’nin yürüttüğü özgürlük mücadelesine omuz vermesi ve aynı zamanda Gezi Direnişi sırasında Taksim’de devam eden direnişin içerisinde bulunmasıdır.
Her şeyden önce bu iki pratik anda devrimci görev olarak enternasyonal devrimciliğin ve Türkiye halkının özgürlük mücadelesine omuz vermek yönüyle önemli mücadele pratikleridir. Ecevit Piroğlu, bu mücadele alanlarında bulunmuş ve bulunduğu bu mücadele alanlarında ki pozisyonunu açık yüreklilikle savunmaktadır.
Öncelikle devrimci siyaset açısından Ecevit Piroğlu’nu sahiplenmek ve onun özgürlüğü için mücadele etmek tarihsel bir sorumluluğumuzdur. Kurtuluş geleneğinden Gezi Direnişi’ne, Gezi Direnişi’nden Rojava Devrimi’ne uzanan bir mücadele hayatıyla, Eevit Piroğlu, devrimci mücadelenin yüz akı olan bir devrimcilik anlayışının temsilci ve uygulayıcısıdır.
Daha önce Sırbistan’da 36 ay süren tutsaklık sürecinde iki defa açlık grevi gerçekleştirerek önemli direnişlere imza atmıştır. O süreçte yoldaşları ve dostları onunla kararlı bir direniş göstererek onu zulmün elinden çekip almışlardır.
Bugünde Yunanistan hükümeti, Türkiye Cumhuriyet’inin talebiyle interpol tarafından arandığı gerekçesiyle Ecevit Piroğlu’nu tutuklamaktadır. Bu yönüyle Yunanistan devleti AKP-MHP faşizminin suç ortağı olarak hareket etmektedir. Faşist Erdoğan’ın iktidarının baskıları karşısında özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren devrimcileri bu şekilde tutuklamak ve uzun süre tutuklu tutmak ancak ve ancak Türkiye faşist rejimine hizmet etmektedir.
Dünya’da ve bölgede önemli gelişmeler yaşanıyor. Kapitalist sömürü düzeni büyük bir kriz içerisindedir. Bu koşullar altında dünyanın çeşitli coğrafyalarında özgürlük ve sosyalizm mücadelesi veren devrimciler mücadele sahasında  yer almaktadır.
AKP-MHP faşizmi 2015 yılından itibaren Kürdistan özgürlük mücadelesine karşı yürüttüğü savaş politikalarında ulusal ve Uluslar arası sermaye düzeninin bütün desteğini arkasına aldı. Kürt halkına dönük faşist baskı politikaları 12 Eylül döneminde bile olmayan şekilde yoğun bir şekilde uygulandı. Kürt halkının binlerce evladı katledildi, mahalleleri yıkıldı ve şehirleri bombalandı. Bu tablo içerisinde Kürt halkının onurlu direnişi faşist iktidarın bütün planlarını bozdu. Kürt halkı canıyla kanıyla bu işgal ve soykırım siyasetine karşı direndi. Sonuçta faşist iktidarın Kürt özgürlük politikasına tasfiye etme planı boşa düştü.
Yine IŞİD çeteleri Ortadoğu’da karanlık bir düzen kurmak için Suriye, Irak ve Kürdistan’da yaşayan halklara dönük büyük bir katliam politikası uyguladılar. Bu politikaların karşısında Rojava ve Şengal’de Kürt özgürlük hareketi büyük bir direniş gösterdi. Bu direniş sayesinde IŞİD çeteleri yenilgiye uğratıldı ve insanlık büyük bir tehlikeden kurtuldu. Ecevit Piroğlu’da enternasyonalist bir devrimci olarak IŞİD ‘e karşı verilen varlık yokluk kavgasında Kürt halkıyla omuz omuza savaştı.
AKP iktidarının uyguladığı baskı politikaları karşısında Gezi Parkı’nda başlayan özgürlük mücadelesi sadece Gezi Parkı’na sahip çıkmaktan çıkarak, Türkiye halkının AKP’nin kurduğu baskı düzenine karşı başkaldırısına dönüştü. Bu yönüyle Ecevit Piroğlu’da Gezi Parkı Direnişi’yle başlayan halk hareketine omuz verip AKP iktidarının kurduğu baskı rejiminin yıkılması için tereddütsüz bir şekilde mücadeleye katıldı.
Gezi Direnişi sırasında iktidarın saldırıları sonucu katledilenler oldu ve tutuklananlar oldu. Ecevit Piroğlu Türkiye halkının onurlu direnişine katılırken bu mücadelede gözaltına alındı ve yargılandı. Şimdi bu mücadeleye omuz verdiği için Yunanistan’da tutsaklık yaşıyor.
Her şeyden önce Türkiye işçi sınıfının ve ezilen halkların özgürlük mücadelesi için yapılan bu çabalar bizler açısından suç değil ancak onur madalyası olabilir. Yunanistan devleti acil bir şekilde içinde bulunduğu bu büyük yanlıştan dönmeli ve Ecevit Piroğlu’nu serbest bırakmalıdır.
Türkiye ve Dünya açısından önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönem içerisine giriyoruz. Bu mücadele sürecinde devrimci siyasete düşen görev daha yoğun bir emekle devrimci hedeflerimiz için canla başla çalışmak ve kararlılıkla sosyalizm bayrağını bulunduğumuz bütün alanlarda daha güçlü bir şekilde yükseltmektir.
Ecevit Piroğlu’nun özgürlüğü ve devrimci görevlerini yerine getirmeye devam eder halde olması bizlerin yürüttüğü mücadelenin kararlılığı ve ısrarıyla gerçekleşecektir.
AKP-MHP faşist iktidarı bu süreçte Ecevit Piroğlu şahsında devrimcilikte ısrarı Gezi Direnişinden Rojava Devrimi’ne uzanan özgürlük mücadelesini yenilgiye uğratmak istemektedir. Yaşam bizlere defalarca göstermiştir Faşist iktidarın bu hayalleri gerçekleşmeyecektir. Devrimci mücadeleyi en kararlı şekilde büyüterek Ecevit Piroğlu’nu güçlü bir şekilde sahiplenmek onun özgürlüğünün kapısını açarken aynı zamanda faşizmin hesaplarını bozacaktır.
Şimdi bu görev temelinde seferber olma, Ecevit Piroğlu’nun özgürlüğü için canla başla çalışma zamanıdır. Onun etrafında güçlü bir dayanışma ağı kurarak emperyalizmin ve faşizmin devrimcileri yalnızlaştırıp teslim alma planı boşa düşürülmelidir.