Gezi Direnişi’nin 12. yıl dönümü nedeniyle İstanbul Üniversitesi’nde yaptıkları anmanın ardından Vezneciler metro durağında dün akşam saatlerinde gözaltına alınan 23 öğrenciden biri sağlık kontrolünün ardından serbest bırakıldı. 22 öğrenci de Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Gözaltındaki öğrencilerin arkadaşları, sevk saatlerinde adliye önünde bir açıklama yaptı. “Yılmayacağız. Çünkü bu memlekete ve geleceğimize dair umutlarımızdan, hayallerimizden ve sorumluluğumuzdan vazgeçmiyoruz” dedi.
Dün İstanbul Üniversitesi’nde Gezi eylemlerinin 12. yıl dönümü nedeniyle anma açıklaması yapan öğrencilerden bir bölümü Vezneciler metro durağında gözaltına alınmıştı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesine götürülen 23 öğrenciden biri sağlık kontrolünün ardından serbest bırakılırken, diğerleri de Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi.
Gözaltındaki öğrencilerin arkadaşları, sevk saatlerinde adliye önünde bir açıklama yaptı. “Yılmayacağız. Çünkü bu memlekete ve geleceğimize dair umutlarımızdan, hayallerimizden ve sorumluluğumuzdan vazgeçmiyoruz. Bu mücadeleyi veren arkadaşlarımızı bir an olsun yalnız bırakmayacağız.” diyen öğrenciler şu görüşlere yer verdi:
“Gezi Direnişi’nin 12. yıl dönümünde, İstanbul Üniversitesi’nde gerçekleştirilen anma etkinliğinin ardından Edebiyat Fakültesi bahçesinde oturan üniversitelilerin bulunduğu alana, devlet destekli faşist çeteler gelmiştir. Etkinliğe ve öğrencilere yönelik olası bir saldırı girişimini engellemek amacıyla arkadaşlarımız bu grupları alandan uzaklaştırmıştır. Ancak bu esnada araya giren sivil polisler ve özel güvenlik görevlileri; faşist çeteleri engellemek yerine üniversitelileri hedef almış, etkinliğimizi dağıtmaya çalışarak her zaman olduğu gibi açıkça taraflarını belli etmişlerdir. Etkinliğin ardından ise arkadaşlarımız ‘Beyazıt faşizme mezar olacak!’ ve ‘Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek!’ diyerek kampüsten ayrılmış, metro istasyonuna yönelmişlerdir. Ancak metro çevresinde toplu halde bulunmaları gerekçe gösterilerek, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında keyfi biçimde gözaltına alınmışlardır. Gözaltına alınan 25 arkadaşımız geceyi emniyette mevcutlu şekilde geçirmiştir ve bugün savcılığa sevk edilmişlerdir.
Rutinleştirilmeye çalışan gözaltıların yalnızca bir anma etkinliğini bastırma girişimi olmadığı vurgulanan açıklamada; “Bu, aynı zamanda üniversitelerde büyüyen dayanışmayı, üniversitelilerin özgürlük talebini ve Gezi Direnişi’nin gençlikte bıraktığı mirası ortadan kaldırma çabasıdır. Ancak nafile. 19 Mart’tan bu yana memleketin dört bir yanında yükselen gençlik hareketi, her türlü baskıya, tutuklamaya, kamusal alanlarımızın gaspına ve faşist çetelere karşı daha da güçlenerek yoluna devam ediyor” denildi.
Üniversitelerin özgür düşüncenin, eşitliğin ve bilimin alanı olması gerekirken; baskıların, yasakların ve polis ablukasının merkezine dönüştürülmek istendiğinin altı çizilen açıklamada; “Ancak biz, bu kampüsleri savunmaktan, yeniden özgürleştirmekten geri durmayacağız. Bizler yalnız bugünü değil, geleceği de savunuyoruz. Yoksulluğa, güvencesizliğe ve adaletsizliğe karşı bir yaşam alternatifi kurmak isteyen bir kuşağız. Artık böyle yaşamak istemiyoruz. Elimizden her şeyi alındığı, yaşam güvencemizin olmadığı bir yerde artık kaybedecek bir şeyimiz yok. Sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız. Eğer bugün bir suçtan bahsedilecekse, o suç; Gezi’yi anan öğrencilerin gözaltına alınmasıdır. Suç; kampüsleri öğrencilerden değil, faşist gruplardan korumak yerine gençleri hedef almaktır. Suç; üniversiteyi polisle, özel güvenlikle, baskıyla teslim alma girişimidir” ifadeleri kullanıldı.
Kaynak: Evrensel