En Çok Okunanlar, Umut Keçer, Umut Yazıları, YAZARLAR

NATO kendini tahkim ediyor – Umut Keçer

ABD’nin lider pozisyonda olduğu Kuzey Atlantik İttifakı (NATO) geçtiğimiz günlerde
gerçekleştirdiği toplantısında önemli kararlar aldı. Bu kararların başında NATO üyesi ülkelerin
Gayri Safi Hasılalarının en az %5’ini askeri bütçe olarak harcamaları kararı alındı.

Bu durum Trump’ın muhalefet ve iktidar dönemi boyunca dert yandığı NATO’nun ABD ekonomisi
için büyük bir yük olduğu ve ABD’nin sırtından Avrupa ülkelerinin bir kısmının çok az askeri
harcama yaparak kendilerini korumaya aldıkları itirazının sonuç aldığını gösteriyor.
Her şeyden önce NATO toplantısında alınan kararlar büyük savaş hazırlığı içerisinde olunduğu
gerçeğini gözler önüne seriyor.

Kendisi bir soğuk savaş örgütlenmesi olarak kurulmuş olan NATO, Sovyetler Birliği yıkıldıktan
sonrada kendi varlığını korudu ve yeni üyeler alarak genişleme yolunu tercih etti. Bu genişleme
durumu Ukrayna-Rusya çatışması da dahil olmak üzere bu güne uzanan birçok çatışmanın ve
gelecekte olacak çatışmaların sebebi durumundadır.

ABD emperyalizmi, Ukrayna’da devam eden çatışmayla Rusya’yı zayıflatıcı önemli hamleler yaptı.
Biden yönetimi esasen kendisini Ukrayna zaferine odaklamıştı Zelenski yönetimine gönderdiği
askeri yardımları da bu amaçla oldukça bonkör bir şekilde sunmaktaydı. Resmi olarak ABD
askerleri Ukrayna’da savaşmamaktaydı. Ancak ABD verdiği her türlü askeri destekle Ukrayna
Rusya savaşını uzatarak Rusya’nın daha fazla yıpranması için var gücüyle çalıştı.

Trump, Ukrayna’ya yardım konusunda Biden kadar bonkör olmadı. Tam tersine Ukrayna’nın yer
altı zenginleri almak karşılığında sınırlı bir askeri yardım sunma kararı aldı. Gelinen aşamada
Rusya’nın elde ettiği askeri başarılar Ukrayna’nın her geçen gün daha da zayıflayan bir askeri güçle
savaşı ne düzeyde sürdürebileceğini önümüzdeki dönem daha net bir şekilde göreceğiz.

İsrail 7 Ekim sonrası gerçekleştirdiği saldırılarla Ortadoğu’yu yeniden dizayn etme konusunda
önemli bir inisiyatif almış bulunuyor. Bu konuda ABD’den sınırsız bir destek ve koruma elde etmiş
durumdadır.

Son olarak gerçekleşen İsrail-İran çatışmasında ABD her açıdan İsrail’in yanında durmuştur. İran’a
“Aslan gibi halk’ ismiyle yapılan saldırı ile İsrail 200 adet savaş uçağı ve çeşitli son teknoloji
silahları kullandı. Bu saldırı doğrudan emperyalist ve Siyonist

bir işgal saldırısıydı. Yaşanan çatışma sürecinde İsrail, İran’ın karşı saldırılarıyla hırpalanınca devreye ABD doğrudan girdi. İran’ a sembolik bir saldırı yapan ABD sonrasında savaşların ateşkes konusunda anlaştığı bilgisini verdi.

İran’da bir yandan İsrail saldırılarına füzelerle karşılık verirken ABD’nin saldırısına da Katar ve
Irak’taki ABD üstlerine saldırarak karşılık verdi.

Taraflar ateşkes konusunda anlaştı ancak gerek İran, gerek İsrail, gerekte ABD ayrı ayrı zafer
kazandıkları açıklamasını yaptılar. Bu durum ateşkesin geçici bir durum olduğunu önümüzde ki
dönemde tarafların yine bir çatışma sürecine girebileceği işaretini vermektedir

Bütün bir tablo içerisinde Türkiye egemen sınıfları sineğin yağını nasıl çıkarırız yaklaşımıyla hem
İsrail’in saldırısını yüksek sesle kınamakta aynı zamanda İran sınırlarında bulunan Güney
Azerbaycan topraklarına dönük yayılmacı hayaller peşinde koşmaktadır.

Türkiye devleti NATO üyeliğinden dolayı ABD ve İsrail’in doğrudan müttefikidir. İran’a dönük
saldırılarla ilgili yaptığı değerlendirmelerde, Tayyip Erdoğan iktidarı hamaset yapmaktadır. İran’ın
bölgede zayıflaması durumundan en çok yararlanan ve yine de daha fazla yararlanmaya çalışacak
olan AKP-MHP iktidarı olmuştur gelecekte de böyle olacaktır.

Paylaşın