Hacettepe Üniversitesi’nde bir süredir devam eden yemekhane rezervasyon sistemi ve proliz dayatmasına karşı süren direniş, geçtiğimiz hafta yemekhane’nin asıl sahipleri olan öğrenciler tarafından işgal edilmesi ve işgalin ikinci gününde 38 arkadaşımızın gözaltına alınmasıyla yeni bir ivme kazanmıştı. Gözaltına alınan arkadaşlarımızı hastaneden karşılamaya gittiğimizde hastane önünde iki arkadaşımız faşist çeteler tarafından saldırıya uğramış ve arkadaşımızın dişi kırılmıştı.
Dün ise üniversiteye devir teslim töreni adı altında okulun öğrencisi olmayan kimlik dahi göstermeden ÖGB ve polisin işbirliği ellerinde palalarla giren faşist çeteler arkadaşlarımıza saldırdılar. Bir arkadaşımız palayla kafasından bir arkadaşımız ise bacağından ciddi şekilde yaralandı.
Öğrencilerin meşru eylemliliklerinde rektörlüğün işbirliğiyle ordu gibi yığılan çevik bir saat boyunca gelmeyip, eli kanlı faşist çeteleri koruyan polis, saldırıya uğrayan arkadaşlarımızı işkenceyle gözaltına aldı. Öğrencilerin güvenliğini bahane ederek okul arkadaşlarımızı karakola götürdü gözaltına aldı. Yaralı olan arkadaşlarımızın yanına hastaneye gittiğimizde ise polisin saldırmasıyla 22 arkadaşımız ablukada işkenceyle gözaltına alındı. Hastanede tedavisi süren ve beyin travması şüphesiyle müşahede altında tutulması gereken bir arkadaşımızı “hemen ifade alınması gerektiği” bahanesiyle emniyete götürdüler. Arkadaşımız hala gözaltında.
Buradan soruyoruz; Kampüsler içerisinde kadın cinayetleri işlenirken, faşist çeteler tarafından kadın ve LGBTi+lar taciz edilirken, uyuşturucu satılırken, öğrencilere palalarla saldırılırken hiçbir şey yapmayan polis ve ÖGB’nin asıl görevi nedir?
Cevabı biz biliyoruz!; Kampüsler içerisinde öğrencilerin temel hakları gasp edilirken ortada olmayan polis ve ÖGB’nin tek görevi üniversitelerde ilan edilen ohal kararnamesinin koruyucusu olmak ve ülkücü faşist çetelerin sırtını sıvazlamaktır.
Unutulmasın ki: Üniversitelerimizde verdiğimiz anti faşist mücadele ve özerk demokratik üniversiteyi inşa etme kararlılığımız bitmez. Kampüslerimizi faşist çetelerden ve onları korumakla yükümlü işbirlikçileri ÖGB ve polisten de arındıracağız!
Beytepe’den Cebeci’ye, Beyazıt’tan DİL TARİH’e tarihimizden aldığımız gücümüzle bu ablukayı dağıtacağız!
DEV GÜÇ – GENÇLİĞİN DEVRİMCİ GÜÇLERİ
