Cumartesi Anneleri bu haftaki eylemlerinde, 30 yıl önce Dargeçit’te ev baskınlarıyla gözaltına alındıktan uzun yıllar sonra bir kısmının kemikleri bulunan 3’ü çocuk 8 kişi için adalet istedi.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 1075’inci kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Karanfiller ve yakınlarının fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri’nin eylemine çok sayıda hak savunucusu katıldı. Bu haftaki eylemde, Mardin’in Dargeçit ilçesinde 29 Ekim-8 Kasım 1995 tarihleri arasında gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınmayan Seyhan Doğan, Nedim Akyön, Mehmet Emin Aslan, Abdurrahman Olcay, Abdurrahman Coşkun ve Süleyman Seyhan’ın akıbeti soruldu. Basın açıklamasını, gözaltında katledilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu.
Ocak, 1075’inci haftada şiddet politikalarının bir sonucu olarak Dargeçit’te gözaltına alınan ve bir daha geri dönemeyen kayıplar için adalet istediklerini belirterek, “29 Ekim-8 Kasım 1995 tarihleri arasında Mardin/Dargeçit’te ağır silahlı askerler ve korucular tarafından yapılan ev baskınlarında dört çocuk, iki lise öğrencisi ve iki kadının da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Dargeçit Jandarma Taburuna götürüldü. Gözaltında tutulanlardan bazıları bir süre sonra serbest bırakıldı. Ancak 12 yaşındaki Davut Altunkaynak, 13 yaşındaki Seyhan Doğan, 16 yaşındaki Nedim Akyön, 19 yaşındaki Mehmet Emin Aslan, 20 yaşındaki Abdurrahman Olcay, 21 yaşındaki Abdurrahman Coşkun ve 57 yaşındaki Süleyman Seyhan’dan bir daha haber alınamadı” dedi.
Süleyman Seyhan’ın 6 Mart 1996 tarihinde, işkence ile katledilmiş halde bulunduğunu ifade eden Ocak, Dargeçit kayıplarını bulmak için ailelerin yaptığı suç duyurularının etkin bir biçimde soruşturulmadan takipsizlikle sonuçlandığını belirtti. Ocak, “2012-2015 tarihleri arasında tanık beyanlarına dayanarak yapılan kazılar sonucunda, gözaltına alınan kişilerin ağır işkence izleri taşıyan kemiklerine geçmişte sivillerin girişine yasak özel askeri bölgedeki kuyularda ulaşıldı” diye ifade etti.
Ocak, “Dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Dargeçit Merkez Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Karakol Komutan Yardımcısı Haydar Topçam ile birlikte uzman çavuş ve koruculardan oluşan 18 kişi hakkında ‘taammüden öldürme’ suçlamasıyla dava açıldı. Dava dosyasında sanıkların sorumluluğuna işaret eden birbirleriyle tutarlı çok sayıda tanık beyanı ve bu beyanları destekleyen deliller yer aldı. Tüm bunlara rağmen mahkeme, 4 Temmuz 2022 tarihinde ‘somut, kesin, inandırıcı delil elde edilemediğinden’ diyerek 18 sanığın beraatine karar verdi” diye aktardı.
Ailelerin “Kuyulardan çıkan kemiklerimiz, yaşadığımız ağır işkence, şahitliğimiz yeterli delil olarak görülmedi” sözlerini anımsatan Ocak, karara karşı Antep Bölge Adliye Mahkemesi’ne yapılan istinaf talebinin 7 Mayıs 2024 tarihinde reddedildiğini kaydetti. Ocak, Yargıtay’ın Dargeçit dosyasında adaletin önünü açacak bir yaklaşımla karar vermesini talep ettiklerini ifade ederek, “Kaç yıl geçerse geçsin; tüm kayıplarımız için, Davut Altunkaynak, Seyhan Doğan, Nedim Akyön, Mehmet Emin Aslan, Abdurrahman Olcay, Abdurrahman Coşkun, Süleyman Seyhan ve Bilal Batırır için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Eylem sonrası Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilenler için polis ablukasındaki Galatasaray Meydanı’na karanfiller bıraktı.
Kaynak: Gazetepatika
