Kasım Atılımı’nın 11. yıl dönümündeyiz. Bundan 11 yıl önce, Kobani direnişiyle omuz omuza, enternasyonal devrimciliği sözden eyleme geçiren irade, Ulaş Bayraktaroğlu önderliğinde devrimci siyasetin iradesidir.
İstanbul’un gecekondu mahallelerinden, tekel işçilerinin direnişinden, IMF protestolarından, açlık grevi direnişlerinden ve Gezi direnişinden oluşan devrimci birikim, Kasım Atılımı’yla birlikte Kürdistan dağlarına ve Kobani’deki devrimci savaş mevzilerine taşınmıştır.
Kobani’deki devrimci savaş mevzilerinde IŞİD saldırılarına karşı Kürt halkıyla dayanışma temelinde enternasyonalist devrimciliğin bayrağını en güçlü şekilde taşıyan Kasım Atılımı’nın takipçileri olarak, ölümsüz Komünarların hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.
Kobani’deki devrimci savaş mevzilerinde, 12 Eylül Askeri Cuntası’nın ilk idamı Necdet Adalı’nın adı, kurulan devrimci savaş müfrezesine verildi. Bu yönüyle, 12 Eylül askeri diktatörlüğü tarafından katledilen Necdet Adalı’nın ismi, devrimci savaş alanlarında tekrar taşınmış ve devrimci savaş pratiğiyle onurlandırılmış oldu.
Kasım Atılımı, devrimci siyaset açısından büyük bir niteliksel sıçramadır. Aynı zamanda somut durumun somut devrimci görevlerine verilmiş güçlü bir cevaptır. Bizler, Kasım Atılımı’ndan bu güne, devrim ve sosyalizm bayrağını en güçlü şekilde yükseltmek için var gücümüzle çalıştık.
Devrimci siyaset, özellikle 2015 yılında Kürdistan ve Türkiye topraklarında tırmanan savaş sürecinde önemli bir sorumlulukla hareket etti. Türkiye işçi sınıfının ve Kürt halkının özgürlük mücadelesi için varını yoğunu ortaya koyarak kararlı bir mücadele içerisinde görev aldı.
Bu mücadele içerisinde, önderimiz ve başkomutanımız Ulaş Bayraktaroğlu başta olmak üzere 21 Komünar ölümsüzlüğe yürüdü. Yüzlerce insan tutsak düştü. Devrimci siyaset olarak, düşmanın bütün saldırıları ve tasfiye etme siyasetlerinin karşısında, kararlılıkla Kasım Atılımı’nın yarattığı devrimcilik anlayışını savunduk.
Bugün, Türkiye ve bölge devriminin çıkarları açısından oldukça kaotik bir döneme giriyoruz. Bir tarafta devrimin tarihsel ihtiyacı kendini daha güçlü bir şekilde ifade ederken, öte yandan karşı devrimin saldırıları devrimci güçlere dönük kapsamlı bir şekilde yürütülmektedir. Böylesi bir tarihsel konjonktürde, Kasım Atılımı’nın tarihsel anlamı daha büyük önem kazanmaktadır.
Kasım Atılımı, içinde var olunan anda devrimci görevleri kararlılıkla yerine getirme, verili olanla yetinmeme ve daha ileri bir devrimciliği yaratma arayışı demektir.
Bizler, Kasım Atılımı’nın açtığı yolda, devrimciliğin bayrağını daha da yükseltme arayışımızı sürdüreceğiz. Ölümsüzleşen Komünarların mücadele tarihi içerisinde yarattıkları değerler, bugün sürdürdüğümüz mücadelemize yol göstermeye devam etmektedir.
Tarih, sınıf mücadelesinin prizmasından geçerek gerçekliğe dönüşmektedir. Bu temelde, Kasım Atılımı’nın yarattığı devrimcilik anlayışının önemi ve yarattığı devrimcilik ölçüsü, geçen her gün daha güçlü bir şekilde anlaşılmaktadır.
Partimiz, işçi sınıfının ve ezilenlerin özgürlük, adalet ve eşitlik mücadelesini sosyalizmle zafere taşıyana kadar, Kasım Atılımı’nın açtığı devrimcilik arayışının takipçisi olacağını bir kez daha kararlılıkla belirtmeyi görev bilir.
Son olarak, Kasım Atılımı’nın açtığı yolda, işgalci Türk devletiyle ve onun çeteleriyle savaşta ölümsüzleşen Aynur Ada ve İmran Fırtına yoldaşları anarak; onların şahsında, Kasım Atılımı’nın yarattığı devrimci mücadeleye bağlılığımızın altını bir kez daha çizmeyi görev biliriz.
Bugün, emperyalizme ve faşizme karşı mücadelede, Kasım Atılımı’nın açtığı devrimci mücadele çizgisinden yürüyerek zafere ulaşacağımız konusundaki kararlılığımızı bir kez daha yinelemeyi görev biliriz.
Tarih, mücadeleyi ölümsüzlükleri bedeli karşılığında daha ileriye taşıyan devrimcilerin mirasına, er ya da geç hak ettiği yeri verecektir. Bu temelde, ölümsüzleşen yoldaşların ideali olan devrim ve sosyalizm bayrağını zafere taşıma görevini kararlılıkla yerine getireceğimizin altını bir kez daha çizmek isteriz.
Geride bıraktığımız 11 yılda büyük bir mücadele tarihi yaratılmıştır. Kasım Atılımı’nın açtığı yolda özgürlük güçleri kurulmuş ve sonrasında, devrimci siyasetin on yıllardır hep ertelediği partileşme görevi hayata geçirilmiştir.
Şimdi görevimiz, Kasım Atılımı’nın açtığı yoldan kararlı bir şekilde yürümek ve onların başlattığı mücadeleyi zafere taşıma sorumluluğudur.
Bütün parti üyelerimize, sempatizanlarımıza, ölümsüzlerimizin ailelerine ve bütün halkımıza çağrımız; Kasım Atılımı’nın açtığı ışıklı yolda yürüyen partimizin etrafında daha güçlü bir şekilde kenetlenmeleri ve onun zafere yürüyüşünü güçlendirmeleridir.
DKP/BÖG MK
6 Kasım 2025
