Eylül ayında Devrimci Parti’ye yönelik yapılan operasyon sonucu tutuklanan Özlem Tekin, kaldığı Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde kendini “OHAL komisyonu” olarak tanıtan kişilerce ajanlık dayatmasına maruz kaldı.
Konuya dair İHD Ankara Şube binasında basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Devrimci Parti, ESP, SGDF, SMF, İHD üye ve yöneticileri katıldı. Basın toplantısında basın açıklamasına okuyan Ezgi Akevran, Özlem Tekin’in 15 Aralık Cuma günü telefon görüşüne gittiğinde “Kayıtlı numaralarda evrak sıkıntısı var” denilerek gardiyan tarafından bir odaya götürüldüğünü ve bu odada iki sivil şahısla Tekin’i yalnız bıraktığını kaydetti. Sivil şahısların Tekin’e “Biz OHAL inceleme komisyonundan geldik. Senin suçsuz olduğunu biliyoruz. Bize yardımcı olursan, biz de sana yardımcı oluruz” dediğini ve ajanlık teklif ettiğini aktaran Akevran, Özlem Tekin’in şahıslara tepki göstererek odadan çıktığını, ardından başka bir tutsak kadınla birlikte hapishane müdürü ve baş gardiyanla görüştüğünü söyledi.
Hapishane müdürünün çelişkili ifadeler kullanarak yaptıkları hukuksuzluğu ört bas etmeye çalıştıklarını ifade eden Akevran şunları aktardı: “Müdür en başta haberinin olmadığını söyleyince arkadaşlarımız, tutsak bulundukları yerde dahi can güvenliklerinin olmadığını, bu olayın takipçisi olacaklarını söylüyorlar. Bunu duyduğunda ise hapishane müdürü sözlerini değiştirerek şahısların OHAL inceleme komisyonundan olduklarını ancak ne hakkında görüşüldüğü bilgisine sahip olmadığını söylüyor.”
Olayın akşamında Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’ndeki tüm siyasi tutsak kadınlarla beraber yaşanan hukuksuzluğun kapı dövme ve sloganlarla protesto ettiğini söyleyen Akevran, “Avukatlarıyla görüşen Özlem Tekin Hapishane müdürü, hapishane idaresi, baş gardiyan, o gün görevli olan vardiya memurları ve 2 şahıs hakkında suç duyurusunda bulunmuştur” diye konuştu.
Devletin, devrimci tutsaklara yönelik saldırılarını, kadın tutsaklara saldırarak başlattığını söyleyen Akevran, “Elazığ ve Tarsus T Tipi Kadın Hapishanelerinde, kadın tutsaklara yönelik sistematik işkence bunun göstergesidir. Bu nedenle Elazığ Hapishanesi’nde 1 Kasım’dan beri kadın tutsaklar açlık grevinde” dedi.
Bu saldırılara tek tip kıyafet uygulamasının da son KHK ile eklendiğini kaydeden Akevran, şöyle konuştu: “Devrimci kadın tutsaklar bulundukları hapishanelerden tek tipe direnecekleri haberlerini gönderiyorlar. Elazığ ve Tarsus’ta ise aylardır geri adım atmayan bir direniş var. Başta kadınlar olmak üzere bulunduğumuz her alanda tüm bu ajanlaştırma politikalarını teşhir etmeli ve takipçisi olmalı;baskı ve zulmü yok edene kadar mücadelenin en ön safında kavgayı büyütmeliyiz.”
Akevran’nın ardından Özlem Tekin’in kardeşi Özge Tekin söz aldı. Tekin, ablası ve arkadaşlarından selam getirdiğini, direnişlerini ve neşelerini kaybetmeyeceklerini söylediklerini iletti.
İHD Ankara Şube yöneticisi Avukat Saliha Şahin ise özellikle OHAL ilanından bugüne daha önce de birçok insanın ajanlaştırılmaya çalışıldığını aktardı. Şahin, ilk defa tutuklu bulunan birine yönelik böyle bir muamele ile karşılaştıklarını belirtti. Buna karşı suç duyurusunda bulunulmasının önemli olduğunu kaydeden Şahin, sokakta olmanın ve hak verilmez alınır fikrini geliştirmenin de bu süreçte oldukça önemli olduğunu söyledi.
Kaynak: ETHA
