Gündem

Devrimci Parti: Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın!

Fergil ve Celal’in talepleri kabul edilsin!

Türkiye’de hapishaneler, cumhuriyetin kuruluşundan bugüne egemen sınıfların siyasal baskı aygıtı olarak işlev görmüştür. Devletin hapishane politikası, hukukun değil, sermaye iktidarının ihtiyaçlarının belirlediği bir çizgide şekillenmiş; özellikle de devrimci güçleri, muhalif toplumsal kesimleri ve işçi sınıfının örgütlü unsurlarını teslim alma amacıyla kullanılmıştır. Türkiyeli devrimciler çok iyi bilir ki, hapishaneler yalnızca “ceza infaz kurumları” değil; düzenin sınıfsal karakterini en çıplak biçimde sergileyen mekânlardır.

Bu tarihsel gerçeklik 2000’lerden sonra F Tipi’lerle kurumsallaşmış, 2020’den itibaren ise S tipi, Y tipi ve yüksek güvenlikli hapishanelerin inşasıyla daha derin bir tecrit konseptine dönüştürülmüştür. Bu yeni hapishaneler; mimarisi, konumu, günlük hareket alanını kısıtlayan düzeni ve insanı toplumsal bir varlık olmaktan koparan yapısıyla açık bir tecrit teknolojisi olarak tasarlanmıştır. Havalandırma hakkının günde 1-1,5 saatle sınırlandırıldığı, hücrelerin tel ızgaralarla çevrelendiği, güneş ve havanın girmediği, iletişimin en aza indirildiği bu mekanlar, halkta haklı olarak “kuyu tipi hapishaneler” olarak adlandırılmaktadır. Kapitalist devlet aklı, toplumsal muhalefeti bastırmak için mekân mühendisliğini bir işkence biçimine dönüştürmüş durumdadır.

Bugün bu kuyu tipi yapılara sevk edilen devrimci tutsaklar, iradeleri dışında ağır izolasyon koşullarına sürüklenmekte; tecrit altında yaşamaya zorlanmaktadır. Hukuksal başvuruları yanıtsız bırakılan, en temel insani hakları dahi gasp edilen tutsaklar, devletin tecrit politikalarının hedef tahtasına konmuştur. Celal Punar ve Fergil Fırat da Çorlu Yüksek Güvenlikli Hapishanesinde bu insanlık dışı koşullara karşı çıkmakta; uzun süredir dile getirdikleri talepler karşılanmadığı için 5 Aralık Cuma günü açlık grevine başlamışlardır. Talepleri meşrudur, haklıdır ve tüm politik tutsakların ortak iradesini temsil etmektedir:

Kuyu tipi cezaevlerinin kapatılması,

Kuyu tipi olmayan hapishanelere sevklerin sağlanması.

Bu talepler yalnızca iki devrimci tutsak için değil, aynı saldırı konseptine maruz bırakılan tüm yoldaşlarımız içindir. Devrimci Parti olarak, Celal Punar ve Fergil Fırat başta olmak üzere; Hüseyin Süngü, Ayberk Demirdöğen, Ümit Çobanoğlu, Gürkan Türkoğlu, Tahsin Sağaltıcı, Ali Dilmén, Hüseyin Özen, Ulaş İnci, Doğan Karataştan ve Nazım Şafak Korkmaz’ın onurlu direnişlerini selamlıyor, direnişlerinin politik anlamını sahipleniyoruz.

Biz biliyoruz:

Kuyu tipi hapishaneler sadece bugünün devrimcilerini hedef almıyor; aynı zamanda toplumun örgütlü bir geleceğe yürüme ihtimalini tasfiye etmek isteyen sermaye düzeninin stratejik saldırı aygıtıdır. Tecrit, yalnızca bir hapishane politikası değil; kapitalist iktidarın toplumu atomize etme, kolektif iradeyi kırma ve devrimci fikri geriletme hamlesidir. Bu nedenle kuyu tipi hapishanelere karşı mücadele, sınıf mücadelesinin bir parçasıdır.

Buradan bir kez daha ilan ediyoruz:

Kuyu tipi işkencehaneler kapatılıncaya, devrimci tutsakların tüm talepleri karşılanıncaya, tecrit rejimi dağıtılıncaya kadar meşru ve demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz.

Bu direnişi ortak bir cephede sahiplenmek ve birleşik bir mücadeleyi kurmak ve kazanmak için devrimci kamuoyuna çağrımızı yineliyoruz: Bu saldırılara karşı birleşik bir hat kurmak , faşizme diz çöktürmek için zorunluluktur.

Tüm kitle örgütlerine, sendikalara, insan hakları kurumlarına, devrimci ve sosyalist güçlere çağrımızdır:

Celal ve Fergil başta olmak üzere tüm direnişçilerin taleplerini sahiplenelim; dayanışmayı büyütelim; seslerini çoğaltalım.

Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın!

Devrimci tutsaklar yalnız değildir!

Devrimci Parti MYK

Paylaşın