Gündem, Slider

HAK SAVUNUCULARI İÇİN ADALET

Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) üyeleri 27-28 Nisan tarihlerine Eskişehir’de bir araya geldi. 2018 faaliyetlerinin, 2019 kampanya önerilerinin, küresel hareketlerin değerlendirildiği iki günlük toplantının ilk günü akşam saatlerinde bir grup UAÖ aktivisti bir de basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını UAÖ Türküye Şubesi YK üyesi / sekreter Mamud Sami Kılınç okudu. Açıklama şöyle:

İnsan Hakları Savunucuları İnsan Haklarının Ayrılmaz Bir Parçasıdır

“Hepimizin yalnızca insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız haklar vardır. Türkiye’nin de 70 yıl önce kabul ettiği İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde en temel haliyle yer alan bu haklar, onurlu bir yaşam sürmemiz için vazgeçilmezdir. Her insan kendi haklarını koruma hakkına da sahiptir. Bir de herkesin hakkını savunmak için öne çıkan cesur insan hakları savunucuları vardır. Yine Türkiye’nin de taraf olduğu İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’ne göre insan haklardan faydalanılması ve bu hakların ihlallerinin engellenmesi için çaba gösteren. Devletler insan haklarını korumakla yükümlü olduğu kadar insan hakları savunucularını da korumakla yükümlüdür”

İnsan Hakları Savunucuları Baskı ve Şiddete Maruz Bırakılıyor.

“Fakat günümüzde bu cesur insanlar dünyanın dört bir yanında baskı ve şiddete maruz bırakılıyor. Bu durumun en içler acısı örnekleri işgal altındaki Filistin topraklarında, Çin’de, Suudi Arabistan’da ve İran’da da görülebilmektedir. Çin’de yaşayan Kazaklara yönelik insan hakları ihlallerini araştıran Serikjan Bilaş, 10 Mart’tan beri ev hapsinde tutuluyor. Aynı tarihte, zaten 6 aydır sebepsiz şekilde, hakim karşısına çıkmadan Ofer Cezaevinde gözaltında tutulan Filistinli sivil toplum kuruluşu çalışanı Ayman Nasır’ın 6 ay daha alıkonulması İsrail Ofer Askeri Mahkemesi tarafından onaylandı. 2018 yılında ülkelerindeki kadınların erkeklerle eşit haklara sahip onurlu bir yaşam sürmesi için çabalayan birçok Suudi kadın aktivist sırf bu nedenle tutuklandı. Hâlâ kendilerine bir suçlama yöneltilmeden hapiste tutulan Suudi kadın aktivistlerin 20 yıla kadar ceza alma ihtimalleri var. Benzer şekilde İranlı insan hakları avukatı Nesrin Sutude’ye de diğer kadın hakları savunucularını savunduğu için 33 yıl hapis ve 148 kırbaç cezası verildi. Benzeri hak ihlalleri ne yazık ki ülkemizde de gerçekleşiyor. İnsan hakları savunucuları hiçbir somut delil olmadan suçlu ilan ediliyor, aylarca iddianameleri bile hazırlanmadan tutuklu yargılanıyor. Örneğin, hala tutuklu olan Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu’nun da aralarında bulunduğu 16 insan hakları savunucusu ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanacak. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nin eski direktörü ve onursal başkanı da hala yalnızca insan hakları savunucusu oldukları için asılsız suçlamalarla yargılanıyor”

Adaletsiz Uygulamalar Son Bulmalı

“İnsan hakları savunucularının tek amacı Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş ve devletlerin sağlamak ve korumakla yükümlü olduğu yasal haklarını kullanmak ve diğer insanlar da bu haklarından yararlanabilsin diye uğraşmaktır. İnsan hakları savunucularının temel insan haklarını korudukları için hedef gösterilmesi, suçlanması ve cezalandırılması tüm insanların temel haklarından mahrum bırakılmasına giden yolu açacaktır.Tekrar belirtmemiz gerekir ki, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş ve Türkiye’nin de taraf olduğu insan hakları sözleşmeleri devletleri insan hakları savunucularının korunmasından sorumlu tutar. Biz, Uluslararası Af Örgütü olarak, yetkililerin bu sorumluluklarını göz önünde bulundurarak, Türkiye’de ve dünyada insan hakları savunucularının maruz kaldığı adaletsiz uygulamaların sonlandırılmasına katkıda bulunmalarını talep ediyoruz”

Paylaşın