Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Rektörlüğü ile KYK Müdürlüğü arasında 21 Mayıs 2018’de imzalanan protokol ile kampüs içinde 40 dönümlük kavaklık alana Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurdu inşa etme kararı alındı. Hem kampüsteki ekolojiye hem de özgürlük alanına tehdit oluşturacak bu projeye karşı olan ODTÜ öğrencileri direniş kararı aldı. İnşaatın yapılması planlanan alana çadır kurup etkinlikler düzenleyen öğrencilerin direnişi 36 gündür devam ediyor. Umut Gazetesi olarak ODTÜ Kavaklık Direnişçileri ile röportaj gerçekleştirdik.
Umut Gazetesi:  Direniş ne zaman başladı? 
Direnişçiler: Onur yürüyüşünde okula polis girmesinden dolayı boykot yapılıyordu. O gün biz rektörlük önündeyken okula inşaat malzemeleri taşındı ve hemen ertesi günü 15 Mayısta Kavaklık’a ilk çadır atıldı.
Umut Gazetesi: Neye karşı bir direniş gerçekleşiyor?

Direnişçiler: Okulumuzdaki şu ana kadar yapılan yurtların hepsi ODTÜ tarafından yapıldı ve de yönetimi ODTÜ’de. KYK yönetiminde bir yurdun yapılması okulun özerk ve sosyal yapısına büyük zararlar getirecektir. Öte yandan şu anda kaldığımız 40 dönümlük (KYK’ye 49 yıllığına tahsis edilen) arazinin ekolojik değeri çok büyüktür. Kavak ağacına ekonomik açıdan bakılıyor olsa da artık burada çok büyük bir ekosistem oluşmuştur ve Kavaklık birçok canlıya ev sahipliği yapıyor. Buradaki ağaçların kesilmesi telafi edilemez zarara yola açacaktır.
Umut Gazetesi: KYK yurdunun yapılması ile asıl amacın ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Direnişçiler: KYK yurdu yapılması için barınma ihtiyacının karşılanması bir bahanedir ve de ekonomik kriz dolayısıyla 60 KYK projesinin durdurulup sadece 122 milyonluk ODTÜ projesine devam edilmesi akılda sorular uyandırıyor. Okulumuzun ne önceden belirtildiği gibi 4000 kişilik, ne de şimdi belirtiliyor olduğu gibi 2000 kişilik bir yurda ihtiyacı yoktur. Bu da demek oluyor ki protokoldeki yurtta sadece ODTÜ öğrencilerinin kalacağını belirten maddeye uyulmayıp, KYK dışarıdan kendi kriterlerine göre öğrencileri okulumuza sokacaktır ve de okulda bir kaos ortamına sebep olacaktır. Aynı zamanda projede yurtlara ek olarak sosyal binaların olmasından da anlaşılacağı gibi KYK ODTÜ’yü kendi düzenledikleri etkinlikler için üs olarak kullanacaktır.
Umut Gazetesi: Öğrencilerin durumu ve katkısı desteği nedir?
Direnişçiler: Okulumuzdaki öğrenciler vakit buldukça buraya uğrayıp kalıyor, ama tatil dolayısıyla okulda çok az insan var tabii. Yaz okulunda bunun artacağını düşünüyoruz. Aynı zamanda hocalarımız ve mezunlarımız da destek için sürekli buraya gelip gidiyorlar.
Umut Gazetesi: Okul idaresinin ve rektörlüğün tutumu nedir?
Direnişçiler: Rektörlük yönetim kurulundan burada kaldığımız ilk haftalarda Kavaklık’ a ziyarete gelmişlerdi. Yurt yönetimini KYK yurdundan alabileceklerini söylüyorlar, ama böyle bir şey diğer üniversitelerdeki örneklere bakıldığında hiç de gerçekçi gibi durmuyor. Rektörümüz Verşan Kök bir konuşmasında bu yurtla yakından ilgileneceğini de belirtmişti zaten…
Umut Gazetesi: Polis baskısı nasıl? Sizlere karşı bir saldırı söz konusumu ?
Direnişçiler: 10 Mayısta polisle olan olaylardan sonra rektörlüğün okula polis sokmaktan çekindiğini düşünüyorum. şu anda 35. Gündeyiz henüz polis baskısı yok, sadece iç hizmetler her gün uğrayıp çadırlarımızın fotoğrafını çekiyorlar.
Umut Gazetesi: Ekolojik açıdan Kavaklığın önemi nedir?

Direnişçiler: ODTÜ’deki en yeşil alanlardan biri olan kavaklıkta 2800 den fazla ağaç bireyi, 29 farklı ağaç ve çalı türü, 75’ in üzerinde otsu bitki türü, 27 kuş türü bulunmaktadır. Bu türler arasında endemik ve ender görülen türler de vardır. Aynı zaman tilki, kirpi, yılan, kaplumbağa ve daha birçok hayvana ev sahipliği yapıyor kavaklık. Sulak bir alan olması da çok önemli bir yere sahip. Ekonomik değerinin hiçbir önemi yokken ekolojik değeri çok önemlidir.
Umut Gazetesi: Son olarak söylemek istediklerinizi alabilir miyim?
Direnişçiler: KYK yurdu değil, ODTÜ’ de ODTÜ yönetiminde tüm ODTÜ bileşenlerinin katkısıyla yapılmış bir yurt istiyoruz. Bizim de araştırma yapmakta olduğumuz alternatiflerin değerlendirilmesi ve de kavaklığa hep beraber sahip çıkalım istiyoruz.

 
             
                     
                     
                     
                                             
                                        