Ankara’da cinsel saldırıya maruz bırakıldıktan sonra 20. kattan aşağı atılarak katledilen Şule Çet’in cinayetinin soruşturulduğu davanın dördüncü duruşması Ankara Adliyesi’nde görülecek.
Ankara’da cinsel saldırıya maruz bırakıldıktan sonra bir plazanın 20. katından atılarak katledilen 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Şule Çet’in cinayetinin soruşturulduğu davanın dördüncü duruşması bügün Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
SORUŞTURMA SÜRECİ
Çet’in katledilmesinin ardından Çağatay Aksu ve Berk Akand gözaltına alındı. İlk ifadelerinin ardından Aksu ve Akand serbest bırakıldı. Otopsi raporunun da ortaya çıkmasıyla soruşturma derinleştikçe savcılık olayın cinayet olabileceği ihtimali üzerinde yoğunlaştı. Ardından soruşturma, cinayet soruşturmasına dönüştürülerek Aksu ve Akand tutuklandı.
OTOPSİ RAPORU ORTAYA ÇIKARDI
Ankara Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı otopsi raporu, gerçeği ortaya çıkardı. Rapora göre, Şule Çet’in cinsel saldırıya maruz kaldığına dair bulgulara rastlandı. Yine Çet’in tırnaklarında Çağatay Aksu’ya ait doku örnekleri tespit edildi. Kanında “Uyumayı tetikleyen uyarıcı madde” ile vücudunda boğuşma izlerine de rastlanan Çet’in düştüğü iddia edilen pencerede kendisine ait parmak izine ulaşılamaması ise atılma şüphesini arttırdı.
SORUŞTURMAYI YETERİNCE HIZLI YÜRÜTMEDİĞİ İÇİN SAVCI DEĞİŞİKLİĞİ YAPILDI
Soruşturma sürerken Çet’in ailesi ve kadın örgütleri tarafından çeşitli eylemlerle olayın cinayet olduğu ve savcılık tarafından yeterince etkin soruşturma yürütülmediği yönünde kamuoyu oluşturdu. Çet’in cinsel saldırıya uğradığının ortaya çıkması üzerine soruşturmayı yeterince hızlı yürütmediği gerekçesiyle savcı değişikliğine gidildi. Savcı Aykut Hüseyin Koca tarafından soruşturma tamamlanarak iddianame düzenlendi.
SAVCI AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEDİ
Savcı iddianamede; ifadeler, raporlar, tanık ifadeleri, telefon incelemeleri sonrası Şule Çet’in cinsel saldırıya maruz kaldığını ve plazanın 20. katından atılarak öldürüldüğü sonucuna ulaştı. Olaydan hemen sonra ’intihar’ diye başlatılan soruşturma, cinsel saldırı ve cinayet soruşturmasına dönüşerek, hazırlanan iddianamede Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın ’kasten öldürme, cinsel saldırı ve hürriyetten yoksun bırakma’ suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
ISMARLAMA MÜTALAA RAPORU HAZIRLANDI
Şule Çet’in katil zanlıları Çağatay Aksu ve Berk Akand lehine alınan mütalaa raporunda katledilen Çet’i suçlayan ifadeler kullanıldı. İlk duruşma öncesinde ortaya çıkan raporda; Çet’in antidepresan kullanması, Çağatay Aksu’nun yanında bulunması gibi sebepler cinsel saldırı ve cinayete kılıf olarak gösterildi.
Raporun istenme gerekçesi olarak öne sürülenler arasında, Çet’in ‘majör depresif bozukluk’ tanısı aldığı ve ölümünde kullandığı ilacın etkisinin olup olmadığı gibi soruların yer alması da katillerin aklanması için ısmarlama bir rapor olduğunu ortaya koyar nitelikte oldu.
OLAY YERİ KEŞİF RAPORUNA İTİRAZ
Çet ailesinin avukatları, olay yerinde yapılan keşif sonrası hazırlanan rapora keşif raporunun her türlü şüpheden uzak, somut ve inandırıcı olmadığı, raporda tüm delillerin irdelenmediği gerekçesiyle itiraz etti.
Çet’in pencereden atılması veya atlaması durumunda, ceset, çorap ve ayakkabıların, ilk gün olay yerinde tespit edilen pozisyonu alabileceği belirtilen raporun bilimsel yöntemlerle hazırlanmadığı ifade edilen dilekçede, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı ile Ortadoğu Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü’nden akademisyenlerin de dahil olacağı bir kuruldan yeniden rapor alınması talep edildi.
Keşif sonrası açıklama yapan Şule Çet’in avukatlarından Onur Tatar, her türlü güvenlik önlemi alınabilecekken ve mahkeme heyetinin, avukatların, polis memurlarının olduğu bir yerde sanıkların ‘güvenlik gerekçesi’ ile keşif mahaline getirilmemesini eleştirmiş ve tecavüz bulgusunu ispatlayacak en önemli delillerden biri olan Şule Çet’in düştüğü yerde üzerinde bulunan kilot ve pedin hala bulunamadığına dikkat çekmişti.
Kaynak: İleri Haber