Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Genel Konseyi Üyesi ve MLKP Hüseyin Demircioğlu Akademesi komutanlarından Ferzad Can, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik işgal saldırısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ANF’ye konuşan Can, işgal saldırısını Nazi Almanyasının saldırılarına benzetti ve şunları söyledi: “Dün Hitler’in başını çektiği Nazi Almanyası’nın, Sovyetler Birliği’ne saldırısı neyi ifade ediyorduysa bugün sömürgeci, soykırımcı Türk devletinin ve onun faşist şefinin Rojava Devrimi’ne ve Kuzey ve Doğu Suriye halklarına saldırısı da aynı şeyi ifade ediyor. O günün Sovyetler Birliği, işçi sınıfının, ezilen halkların, kadınların kurtuluşu olan sosyalizmin temsilciliğini üstlenirken enternasyonalist devrimcileri simgeliyordu. Hitler Almanyası ise dünya gericiliğinin ve karşı devrimin temsilciliğini üstleniyordu. Bugün Rojava Devrimi, 21. yüzyılın ilk halkçı, eşitlikçi kadın özgürlükçü toplumsal yaşamın temsilciliğini üstlenmişken işgale kalkışan Türk devleti ve onun ortakları ise gericiliğin, karşı devrimin temsilciliğini üstlenmiştir.”
‘İŞGAL SALDIRISI BİRLEŞİK DEVRİMİ HEDEF ALIYOR’
İşgal saldırısının aynı zamanda Türkiye-Kürdistan birleşik devrimini hedef aldığını vurgulayan Can, Türkiye devletinin soykırımcı sömürgeci savaşı, Ortadoğu coğrafyasına taşıyarak bölge halklarının geleceğini çalmak istediğini ifade etti. Can şöyle devam etti: “Bölge halkları, Rojava Devrimi’ni korumak/savunmak için dayanışmayı büyütmeli, faşist Türk burjuva devletinin soykırımcı, sömürgeci işgaline karşı çıkmalı. Kendine sol, sosyalist, ilerici ve anti faşist diyen parti ve örgütler, aydın ve sanatçılar, kadın özgürlük hareketi bileşenleri, mutlaka bu işgale karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmeli. Bu işgal karşısında ölü taklidi yaparak, susarak seyirci kalanlar, faşist şefin hışmından kurtulacaklarını düşünenler, tarih karşısında mutlaka hesap verecek ve bir ömür bu suskunluğun utancını yaşayacaktır.”
Can şöyle devam etti: “Savaş uçaklarıyla gece gündüz Rojava’ya, Kürdistan dağlarına bomba yağdıran, teknik ve silah avantajlarına dayanarak katliamlar yapan, Türkiye ve Kuzey Kürdistan kentlerinde işkence, gözaltı ve tutuklama terörü estiren, devrimcileri katleden faşist rejimin tüm yöneticileri ve militarist güçleri bilsinler ki, yaptıkları katliamların, işledikleri suçların hesabını mutlaka verecekler. Bu soykırımcı işgale karşı direnenler, onurlarıyla bir kez ölürken işgale girişenler ve sessiz kalanlar da onursuzluklarıyla bin kez ölecektir.”
‘HBDH GÜÇLERİ ROLÜNÜ OYNAMALI; GÜN HESAP SORMA GÜNÜDÜR’
İşgal saldırısının faşist şeflik düzeninin sonunu getireceğini vurgulayan HBDH Genel Konseyi Üyesi Can, “Bu işgalci saldırıyı 9 Ekim’in yıl dönümüne denk getirenler, 17 Ekim’i de asla unutmamalı” dedi. Can konuşmasının sonunda tüm alanlardaki HBDH güçlerine de çağrı yaptı: “HBDH güçleri bulundukları her alanda faşist Türk devletinin işgalci saldırısına yanıt vermeli. Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin, Delallerin, Mercanların, Baranların, Ulaşların, Atakanların, Taylanların, Fıratların ve Ozanların izinden yürüyerek tarihsel misyonunu oynamalı. Gün, hesap sorma günüdür. Rojava’yı savaşarak özgürleştirdik, ölümüne savaşarak da savunacağız.”
Kaynak: ETHA