Gündem

Emine, Fatma, Ceren yada Rabia – Özge Berfin *Sizden Gelenler

Katledilen kadınların ne sayısı ve ne de adları artık hafızalardan gitmiyor. Kadınların katledilmesine karşı kadınların da mücadelesi gelişiyor ve büyüyor.

Erkek egemen sistem tarafından her gün bir ya da daha fazla kadının eşi, arkadaşı ve babası tarafından katledildiği haberlerine alıştırılmaya, ya da meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Kadına yönelik katliam, cinsel taciz ve tecavüz haberleri burjuva basın tarafından sıradan haberler gibi lanse ediliyor. Erk yargının katillere yönelik ceza indirimi ya da salı verilmeleri başka erkekleri de cesaretlendiriyor. Bu “ödüllendirme” başka katillerinde çoğalmasına vesile oluyor. Saray faşizminin yargısı erkten yana kararlar veriyor. Erkekler ise bundan güç alıyor. Ve kadınlar katledilmeye devam ediliyor.

Erkek egemen sistem, kadına şiddeti, tacizi ve tecavüzü reva görüyor. Erken yaşta evliliği ve ne yazık ki çocuk istismarını meşrulaştırıyor. Bundandır ki, kadınlar katledilmeye devam ediyor. Kaybediliyor ve cinsel taciz ve tecavüze uğruyor. Her gün yeni bir kadının uğradığı saldırı, cinsel taciz ve tecavüzüyle uyanıyoruz. Ceren Özdemir’in katledilmesinde olduğu gibi katil, ‘Tekrar çıktığımda öldürmeye devam edeceğim!’ diyebildi. Ya da erkek egemen sistem Şule Çet’e tecavüz eden katilleri aklamak için intihar olduğuna toplumu inandırmaya çalışabiliyor. Ayşe Tuba Aslan şikâyetçi olduğu erkek tarafından öldürülüyor. Bu ve buna benzer olaylar erkek egemen sistemin kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüzü meşrulaştırdığının birer kanıtı.

Bütün bunlara karşı kadınlar ise, seslerini yükseltip, birlikte mücadelenin yol ve yöntemlerini arıyor. Şiddete, taciz ve tecavüze karşı mücadeleyi büyütmeye ve “çocuğun çıkaramadığı ses” olmaya çalışıyor. Sokaklarda, mahkemelerde kısacası yaşamın her alanında Şule’nin, Emine’nin, Rabia’nın kısacası katledilen, şiddete uğrayan, taciz ve tecavüze maruz kalan kadınların haklarını savunmaya, mücadele etmeye, erkek egemen sisteme karşı durmaya çalışıyor.

Bugün bütün kadınlar açısından mücadelenin büyütülmesi, dayanışmanın yükseltilmesi gerektiği gündür. 8 Mart`a az bir zaman kala bu mücadele daha bir anlam ve önem kazanacaktır.

Paylaşın