HDP kongreler sürecinin sonuna yaklaştı. Halk toplantılarında, çeşitli etkinliklerde kongreye ilişkin beklentiler ve kongrenin hangi ihtiyaca yanıt vermesi gerektiği üzerine parti içerisinde tartışmalar yürütüldü.
ETHA’dan İsminaz Temel’in haberinde HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ve HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu kongre sürecini ve yaşanan siyaal gelişmeleri değerlendirdi.
‘HDP OLARAK OLAĞANÜSTÜ KOŞULLARDA KONGREYE GİDİYORUZ’
“Türkiye’nin içinden geçtiği siyasal koşullar gerçekten olağanüstü koşullar ve bizler HDP olarak bu koşullar altında kongreye gidiyoruz” diyen Hatimoğulları, koşulları şöyle değerlendirdi: “Türkiye tarihi bir değişim yaşadı, bir rejim değişikliği yaşıyor, tek adam rejimi oluşturuldu bir şekilde ve devletin bütün mekanizmaları bu çerçevede yeniden yeniden şekillendiriliyor. Bunun yanı sıra ülkede çok derin ekonomik kriz almış başını gidiyor. Yoksulluk, işsizlik, güvencesizlik, geleceksizlik almış başını gidiyor. Gerek AKP’nin ihraçlarla akademik alanda yarattığı yıkımdan dolayı çok fazla beyin göçü oldu. Bu anlamda da büyük bir kuraklık yaşıyor.”
“Ekonomik sıkıntılar artık insanların canına kıymasına, yaşamlarını son vermesine sebep olacak düzeyde. Neredeyse her gün bir intihar vakasıyla karşılaşıyoruz. Yine aynı şekilde bu ülkede derinleşen Kürt sorununun barışçıl ve demokratik bir şekilde çözümünden hızla uzaklaşma hali var. Çok büyük kaybeden bir Ortadoğu siyaseti var. Çok büyük kaybeden diyorum çünkü şu sıralar İdlib’deki gelişmeler bu iktidar tarafından geliştirilen yanlış dış siyaset, komşularla kavgalı ve savaşa dayalı siyasetin bedelini şu an Türkiye’deki işçiler, emekçiler, yoksul halk hep birlikte ödüyor” diyen Hatimoğullar, bu koşullarda özgülüklerin kısıtlandığı artan baskılara dikkat çekerek, “Çok yönlü bir baskı olmakla birlikte elinde oldukça dinamik bir muhalif gücü bulundurması nedeniyle HDP’ye yönelik baskılar çok fazla” şeklinde konuştu.
‘FAŞİZME KARŞI MÜCADELEMİZİ BÜYÜTMEYE ÇAĞIRIYORUM’
“Bizler bu koşullarda HDP kongresine hazırlanırken halk HDP’yi kongrede yeniden yapılandırarak ve -kendi dar manada yapılandırmaktan bahsedemeyiz- HDP bugün halkların, kadınların, gençlerin umudu olabilecek bir projeyle bu kongreden çıkmalıdır” diyen HDP Milletvekili Hatimoğulları, “Bizim bu kongrede gerçekten en önemli konsantrasyonumuz faşizme karşı ve faşizmin toplumsal örgütüler üzerinde yarattığı etkilere karşı bu alanlarda mücadele yürütmek için demokrasi ittifakını güçlendirmek ve ittifakı bahsi geçen bu sorunlar üzerinden kendi dinamikleriyle örgütlenmesine katkı verme” şeklinde görev tanımı yaptı. Hatimoğulları, “Bizim bu kongredeki en büyük muradımız böyle bir güçle çıkabilmek. Ve 82 milyon insanımızın Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Arap’ıyla, Çerkes’iyle; yani bu ülkede yaşayan 72 milletin her kesimin sorunlarının çözümünde ortak bir bileşkeyi yakalayabilecek bir konsantrasyonla çıkabilmesi bizim açımızdan önemli” dedi.
“Bu süreçte HDP olarak gerçekte bu ülkeyi barış ve kardeşlik içerisinde yönetmeye adayız, adaletli bir şekilde yönetme konusunda iddiamız büyük. Bu iddiamızı gerçekleştirmek için bu kongremizi yaparken yerellerde yaptığımız konferans, tartışma ve birikimlerle bu kongremizde finalimizi gerçekleştirmek ve bu vesileyle daha fazla yol almak istiyoruz” diyen Hatimoğulları, şu çağrıyı yaptı:
“Tabi ki bu kongrede Türkiye’den, Ortadoğu’dan, Afrika’dan, Avrupa’dan çok sayıda konuklarımız olacak; ben özellikle Türkiye halklarına, işçilerine, emekçilerine, kadınlarına, gençlerine, doğa ve insan hakları savunucularına kongremize hep beraber omuz vermeye, dayanışmaya ve faşizme karşı mücadelemizi büyütmeye, demokrasi ittifakımızı ete kemiğe büründürmeye davet ediyorum.”
‘KONGREDE YAPILAN VE YAPILMAMIŞ OLANLARIN HESABINI ÇIKARACAĞIZ’
Kongrenin öncesi ve sonrası olarak bütünlüklü değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Musa Piroğlu da, “Birincisi, her kongre süreci doğal olarak öncesinde bir değerlendirmeyi, ikincisi de gelmekte olan sürecin nasıl karşılanacağını kapsamak zorundadır. Aslında kongre bir çeşit yapılmış olanların, yapılmamış olanların hesabının çıkarılması; aynı zamanda belli konjonktürün tahliliyle beraber gelmekte olan süreci hesaplayıp ona uygun olarak politik ve örgütsel duruşun hasıl olacağını izah etmek durumundadır” dedi.
‘GÖĞÜN ALTINDA MUHTEŞEM BİR KAOS VAR’
“Türkiye zorlu bir süreçten geçiyor. Aslında küresel ölçekte böyle bir süreçten bahsedebiliriz” diyen Piroğlu, “Yani, Mao’nun da söylediği gibi, ‘Göğün altında muhteşem bir kaos var’ sözü bugünü en net yansıtan söylemlerden birisi. Emperyalistler arası çatışma, dünyada yol açtığı gerilimler aynı zamanda neoliberal yıkımın halklar nezdinde yol açtığı büyük uyanışlarla geçen bir sürecin içinden geçiyoruz” tespitinde bulundu.
‘KÜRT SORUNU VE EKONOMİK KRİZE ÇÖZÜM ÜRETMELİYİZ’
“Türkiye’den bakıldığında bir yanda AKP-MHP-Ergenekon blokunun giderek arttırdığı baskı ve zor uygulaması ama diğer yandan halkların nezdinde ciddi bir arayışın olduğu gerçeğini görmek gerekiyor” diyen Piroğlu, “Bir yandan ağır siyasi baskı, bunun kristalize olduğu Kürt sorunu, öte yandan da ağır ekonomik kriz ve bunun kristalize olduğu yoksulluk, açlık ve bunun sonucu insanların intiharı seçmesi. Kongremiz bunlara cevap üretmek zorunda. Aslında halklarımızın adres arayışına, umut arayışına bir cevap vermek durumunda kalacak. Bu nedenle oldukça önemli bir dönemde kongre gerçekleşiyor” şeklinde konuştu.
“Benim iddiam şudur: Kongreler aynı zamanda bir vitrin alanıdır, vizyon alanıdır. Yani bu kadar ağır baskı altında yaşayan partinin kongresini yaparken gittiği süreçte herkesin gözü bu kongrenin hem katılımı, hem coşkusu, hem de vereceği mesajlara dönmüş durumda. Bizim burada dosta güven veren, karşımızdaki düşmana da ürküntü veren bir duruşa geçmemiz gerekiyor. Kongre bu açıdan son derece kritik olacak” diyen Piroğlu, şunları kaydetti: “HDP geldiği noktada sadece kendisini, kendi varlığını savunan ve onu ayakta tutan bir yerden çıkıp Türkiye halklarının umudunu, ezilen işçi sınıfının, ezilen halkların umudunu ayakta tutan bir yere gelmiştir. Bu kadar saldırının altından çıkıp geldik bu kongreye ve bundan sonraki süreci göğüslemeye hazırız. Parti de buna hazırlanıyor. Bütün halklara, ezilenlere, bu ülkede bütün renklere kongreye destek vermeye, kongreye güç katmaya ve sesini yükseltmeye çağırıyoruz.”
