İzmir İnsan Hakları Derneği (İHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Türkiye İnsan Haklar Vakfı (TİHV) şubeleri tarafından ortak açıklama yapıldı.
Yapılan açıklamada konuşan ÇHD’li avukat Tuğçe Nazlı Akın, işkencenin Türkiye’nin en başat insan hakları sorunu olduğunu belirterek Şakran Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve 134 gündür açlık grevinde olan Özgür Karakaya ile Didem Akman’ın 25 Haziran gecesi cezaevi kampüs hastanesine götürüldüğü ve zorla müdahale girişiminde bulunulduğuna hatırlattı.
Akın, söz konusu durumun işkence ve diğer kötü muamele niteliğinde olduğunu dile getirdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyesi Sevil Rojbin Çetin’in de gözaltına alındığı sırada köpekli işkenceye maruz kaldığını hatırlatan Akın, Çetin’in ruhsal olarak ağır bir örselenme yaşadığını vurguladı. Akın, daha önce yaşanan benzer durumları anımsatarak, bu uygulamanın Diyarbakır’da görev yapan kolluk güçleri tarafından rutin hale getirildiğini belirtti.
Akın, Diyarbakır Valiliği tarafından konuya ilişkin yapılan “kasıtlı değil” açıklamasına işaret ederek, “Tıpatıp benzer bir uygulamanın kısa aralıklar ile tekrar yaşanması, açıklandığı gibi spontane gelişen bir olay ile değil aksine yeni bir sistematik işkence uygulaması ile karşıya olduğumuzu düşündürmektedir” dedi. Akın, gözaltılar sırasında yaşanan işkencelerin arttığına dikkati çekerek, “Türkiye işkence mekânı haline geldi. Diyarbakır’dan yükselen işkence ve diğer kötü muamele iddialarının derhal etkin ve şeffaf biçimde soruşturulması gerekir. Sorumluların açığa çıkarılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz” diye seslendi.
