Hapishanelerde şu anda 604’ü ağır olmak üzere bin 605 hasta tutuklu bulunuyor.
Corona virüsü salgını sürecinde durumları daha da ağırlaşan hasta tutuklulardan biri de 75 yaşındaki Ramazan Özyiğit.
‘Örgüt üyesi olmak’ iddiasıyla 1991 yılında tutuklanan Özyiğit, sevk edildiği 8 ayrı cezaevinin ardından şimdi Van Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde tutuluyor.
Kalp, böbrek, şeker, tansiyon ve işitme kaybı gibi farklı hastalıkları nedeniyle tam 7 kez ameliyat olan Özyiğit, ilerleyen yaşı ve sağlık sorunlarından dolayı tek başına ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda ve durumu her geçen gün daha da ağırlaşıyor.
Tek başına hücrede tutulan Özyiğit’in eşi Şerife Özyiğit, “Hapishaneye girdiğinden bu yana 7 kez ameliyat oldu. Kronik hastalıkları var. Tutuklandığı günden beri tedavi görüyor” dedi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Zeynep Durgut’a konuşan Özyiğit, Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından eşi için “hapishanede kalamaz” raporu verildiğini ancak bunlara tahliye edilmediğini söyledi.
Özyiğit, eşinin kulaklarının duymadığını, sürekli hastaneye kaldırıldığını ve durumunun giderek ağırlaştığını kaydetti.
“Şeker, kalp, tansiyon, işitme kaybı ve böbrek hastalığı gibi hastalıkları bulunuyor. Bunların üstüne cezaevlerinin yemekleri yenilmiyor. Bütün şikayet ve itirazlara rağmen cezaevi yönetimi yemekleri değiştirmiyor. Eşim, her hapishanelerde görüşünde yemeklerin kötü olmasından bahsediyor. Hapishane şartları ve koşulları eşimin hastalığının ilerlemesine neden oluyor. Sağlıklı bir insan hapiste kalamıyor, hasta olan bir insan nasıl kalsın?”
‘Yaşanabilecek olumsuzluklardan devlet yetkilileri sorumlu’
29 yılını hapishane kapılarında geçirdiğini belirten Özyiğit, “Erzurum’dan İskenderun’a kadar birçok hapishaneye sürgün edildi. 29 yıldır cezaevleri kapılarındayım. 75 yaşındaki yaşlı biri devlete ne zarar verebilir ki? Bir yıldır imkansızlıklardan dolayı görüşüne gidemedim. Virüsten dolayı avukatlar da ziyarete gidemiyor. Son durumu hakkında net bir bilgimiz yok. Son süreçte ilaçlarını alabilecek paramız bile yok” diye konuştu.
Özyiğit, yaşanabilecek olumsuz bir durumundan devlet yetkililerinin sorumlu olacağını vurgulayarak, yetkililere “Hapisten eşimin cenazesi çıkmasın. Hiç olmazsa hasta tutukluları ve durumu iyi olmayanları serbest bıraksınlar” çağrısında bulundu.
