Zeytinburnu’nda 4 Haziran 2020’de karısı Nurtaç Canan’ı silahla katletmeye çalıştığı için tutuklanan Ragıp Canan hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Nurtaç Canan ile şüpheli Ragıp Canan’ın resmi nikahlı evli oldukları, olayın meydana geldiği 4 Haziran 2020 tarihinde de Nurtaç Canan’ın ayrılmak istediğini söylediği belirtildi.
Nurtaç Canan’ın ayrılmak istediğini söylemesi üzerine buna sinirlenen Ragıp Canan’ın Nurtaç Canan’ı ittirerek zorla odaya götürdüğü, “buradan çıkamazsın” diyerek kapının önüne geçip evden çıkmasına engel olduğu ve silahını çekerek 5 el ateş ettiği ve “Öleceksin, gebereceksin” dediği belirtildi.
Ragıp Canan’ın ateş ettikten sonra evden ayrıldığı kaydedilen iddianamede, “Nurtaç Canan’ı yaralı halde evin içerisinde bırakarak evi terk ettiği, Nurtaç Canan’ın oturma odasının içerisinde yerde bulunduğu sırada kendi kanı ile zemine ‘annem, babam. Helal et. Üzülmeyin. Beni Ragıp vurdu. Kurtuldum’ ibaresini yazdığı, bir süre sonra müştekinin öz oğlunun olay yerine gelerek müştekiyi hastaneye götürdüğü” belirtildi.
Daha önce de bir tartışma sonrası Nurtaç Canan’ı kaynar suyla yaralamış
İddianamede Nurtaç Canan’ın beyanına da yer verildi. Nurtaç Canan’ın eşinin daha önceki bir tartışma sonrası üzerine kaynar su dökerek kendisini yaraladığı şeklinde beyanda bulunduğu kaydedilen iddianamede, Ragıp Canan’ın “Sen benimle barışmasaydın seni bu silahla öldürecektim” diyerek tehdit ettiği de belirtildi.
Nurtaç Canan’ın babası Mehmet Beşir’in de ifadesine yer verilen iddianamede, “Tanık Mehmet Beşir, ‘Ragıp bana senin kızını öldürdüm, kızın 16/9’daki evinde. Git cenazesini al dedi’ şeklinde bilgi verdi. Müştekinin oğlu da, ‘Annenin ağzını burnunu kırdım. Öldü mü kaldı mı bilmiyorum. Ambulans çağır, cesedini gidin alın’ şeklinde beyanda bulundu” denildi.
39 yıla kadar hapis istendi
İddianamede, Ragıp Canan’ın, “Eşi kasten öldürmeye teşebbüs”, “Cebir tehdit hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “Silahla tehdit” suçlarından 19 yıldan 39 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
İddianamenin gönderildiği Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek duruşma günü verdi.
