Hasta tutsak Ekim Polat’ın annesi Songül İlker; oğlunun ağır işkence ve hak ihlali şartlarının bir an önce sonlandırılmasını istedi. Polat, ajanlık dayatmalarına karşı açlık grevinde ve sağlığını ciddi derecede tehdit eden hastalıkları var.
Manisa T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde kalan hasta tutsak Ekim Polat üzerindeki baskı, kötü muamele ve işkenceye varan saldırılar devam ediyor. Polat’ın annesi Songül İlker, oğlunun sürgün edildiği hapishanelerde yaşadıklarını gazetemize anlattı. 2016 yılında tutuklanan ve dört yıldır farklı hapishanelere sürgün edilen oğlunun yaşadıklarını sonlandırmak için birçok kez açlık grevi yaptığını bildiren İlker, oğlunun kalp ritm bozukluğu, KOAH, kemik erimesi ve tansiyon gibi açlık grevi sırasında yaşamını ciddi derecede tehlikeye atacak hastalıkları olduğunu ifade etti.
Silivri, Akhisar ve Bandırma’ya sürgün edilen oğlunun ilk olarak sürgün edildiği Bandırma’da ölüm tehdidi ve ajanlık dayatmalarına karşı açlık grevine başladığını kaydeden İlker, bunun üzerine de Akhisar’a sürgün edildiğini söyledi.
Oğlunun, Akhisar’da tutulduğu sırada tekli hücrede kalp krizi geçirdiğini ifade eden İlker, “Oğlum burada adli tutuklulara hedef gösterildi. Kantinden bir şey almasına izin verilmedi. Sadece tuzlu ve şekerli su alarak 45 gün açlık grevi yaptı. Mart ayında taleplerinin karşılanacağının ifade edilmesi üzerine açlık grevini bıraktı ancak baskılar devam etti. Meclis’te verilen soru önergelerinden
de bir sonuç alamadık” ifadelerini kullandı.
Ekim Polat’ın yaşadıklarının basında yer bulması üzerine Temmuz ayında kapalı görüş haklarını kullanabildiklerini ifade eden İlker, Ağustos ayında, “Görüş günü değişti” diyerek oğluyla görüştürülmediğini söyledi.
Son olarak 5 Eylül Cumartesi günü (dün) telefon görüşünü kullanan oğlunun hücresinin karşısına bir adli tutuklunun konulduğunu ve ajanlık dayatmalarına-ölüm tehditlerine bir de bunun eklendiğini belirten İlker, “‘Ekim hasımımdır’ diyor; oğlum hücre değişikliği istemesine rağmen hücre değişikliği yapılmıyor. Bu tutuklu oğluma sürekli hakaret ediyor.” ifadelerini kullandı.
Oğlunun ağır rahatsızlıkları olduğunu söyleyen İlker, hipofiz ile ilgili düzenli iğnelerinin bir yılı aşkın süredir yapılmadığını söyledi. Bandırma’dan Akhisar’a sürgün edildiği sırada raporlarının ortadan kaybolduğunun altını çizen İlker, “Tedavi için sevki yapılmıştı ancak doktor muayene bile etmeden oğluma suçunu sordu. Ekim de ‘Sen doktorsun, işini yap’ yanıtını vermiş. Tedavi hakkı da engellendi” ifadelerini kullandı.
Oğlunun ajanlık dayatmalarına karşı halen açlık grevinde olduğunu ve kendisine vitaminleri ile kalp ilacının verilmediğini ifade eden anne Songül İlker; hapishane koşullarının değişmesi ve işkencenin son bulması için duyarlılık çağrısında bulundu.
Kaynak: GazeteYolculuk