Sultangazi’ye bağlı Gazi Mahallesi’nde geçen yıl polisin açtığı ateş sonucunda bulundukları araç içinde yaşamını yitiren Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’un öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Kerem ve Erkul aileleri katıldı. Sanık polis Erkan Ekmekçi Emniyet’te verdiği ifadeyle çelişirken, olayda ağır yaralanan Ramazan Altürk, aracın içinin gözüktüğünü herhangi bir uyarı ateşinin yapılmadığını söyledi.
Gergin süren duruşmada hala çocuklarının acısını taşıyan aileler “katiller” diyerek bağırdı.
EMNİYET İFADESİYLE ÇELİŞTİ
Söz alan sanık polis Erkan Ekmekçi, kendilerine Mimar Sinan Kent Ormanı’nda silahlı, puşili bazı şahısların bulunduğu ve yol kestiği ihbarı geldiğini iddia etti. O hafta devrim şehitleri haftası olduğunu söyleyen Ekmekçi, “Zafer Sağlam’ın emriyle parkın girişinden, çıkışında güvenlik önlemleri aldık. Bir süre sonra Audi marka bir araç geldi. İçinde iki orta yaşlı adam vardı. Bıraktık. Bize bildirilen araç Reno markaydı. Ardından yaklaşık 15 saniye gibi bir süre sonra bir aracın hızlı bir şekilde geldiğini gördük. Siyah renkli bir araçtı. Yaklaştığında aracı durdurması yönünde uyardık. Yavaşladı durur gibi yaptı fakat durmadı. Ön sağ tarafa geçtim. İçerisi karanlıktı. Işıkları açmadılar. Camı yarı araladılar. Şoförün yanındaki kişinin bacakları arasında silah vardı. ‘Silah var’ diye bağırdım. Silah kılıflıydı. Silahı görmedim. Kılıfın içinde silah olabileceğini düşündüm. Zafer abi aracın sol arkasındaydı. Ben silah var diye bağırınca araç hızlandı. Sol taraftan 4-5 el silah sesi duydum. Araç hızlandı. Ben sağ arka tekerleğe 8-9 el ateş ettim. Zafer ağabey de sol tarafta aracın alt tarafına ateş ediyordu. Uyarı ateşi yapmadım” diye konuştu.
Ancak sanık polis Ekmekçi “silah görmedim kılıf vardı” diyerek emniyetteki ifadesiyle çelişti. Emniyetteki ifadesinde “silah namlusu gördüm” demişti. Yargıcın ifadesiyle çeliştiğini söylemesi üzerine “Emniyetteki verdiğim ifade doğrudur” dedi.
‘ATEŞ EDİN TALİMATI VERİLMEDİ’
4 yıllık polis olduğunu iki yıldır Sultangazi polis merkezinde görev yaptığını söyleyen sanık polis Kenan Akıl da ihbar üzerine olay yerine gittiklerini söyledi. Akıl, “150, 200 metre mesafe vardı. Siyah bir araç geldi. Sonra bize doğru geldi. Araç durur gibi yaptı durmadı. Zafer önde ben arkada araca yöneldik. Zafer amirimiz arka kapıyı açtı. Şoförün yanındaki şahısın bacak arasında silahın uzun namlusunu gördüm. ‘Araçta silah var’ demeye fırsat olmadı. Araç hızlandı aynası ve çamurluğu bana çarptı. Zırhlı araca da çarptı. Ardından sağ arka lastiğe doğru ateş ettim. Uyarı ateşi yapmadım. Ben ateş etmeden önce ateş edilmeye başlanmıştı. 6-7 el ateş ettim. Araç ateş yapacağımız mesafeden çıktı. Dışardan veya aracın içerisinde başka bir şahsın ateş ettiğini görmedim. Uyarı atışı olduğunu sesten anladım. Ateş edin diye talimat verilmedi” diye konuştu.
‘BEN ATEŞ ETMEDİM’
Sanık polis Zafer Sağlam ise, “Olay mahallinde bekleyen güvenlikçilerden bilgi aldım. Siyah bir araç hızlı bir şekilde üzerimize geldi. Hafif bir duraksama yaptı. Arka sol kapıyı açtım. Kapıyı kendileri çekti. Erkan ‘silah var’ diye bağırdı. Ben iki üç el havaya ateş ettim. Araç durmadı. Ben aracın içerisine ateş etmedim” dedi.
Sanık polis Davut Bakır, “Arka tarafın güvenliğini sağlıyordum. ‘Silah var’ sesi duydum. En arkada olduğum için gelen silah seslerinin kime ait olduğunu anlamadım. Sağ arka tekere 8-9 el ateş ettim” ifadelerini kullandı.
‘4 POLİS SİLAHLARI ÇEKMİŞ, KÜFÜR EDİYORDU’
Polisin taradığı aracın içerisinde ağır yaralan mağdur Ramazan Altürk sanıkların karşısında kendini kötü hissettiğini söyledi. Altürk biraz rahatladıktan sonra ifadesini verdi.
Altürk, “Olay günü kent ormanına okuldan çıkıp eğlence amaçlı gittik. Oğuzhan ve Birkan ile yürüyerek gittik. Sonrasında diğer arkadaşlar geldi. Kalkmaya yakın Demirhan araçla geldi. Aracın camları filmliydi. Fakat aracın içi görünüyordu. Yola çıktık. Polis çevirmesini gördük. Demirhan ‘ehliyetim yok’ dedi. Biraz yavaşlayıp devam ettik. Camları açıp, ışıkları yakmasını söyledim. Demirhan’ın ve yanında oturan Birkan’ın camı zaten açıktı. Hızımız yavaştı. 4 polis silahları çekmiş küfür ederek ‘dur’ diyordu. Ardından bir polis şoförün yanına geldi. Polis arka camdan bana doğru silahını tuttu. Bana ateş ettiğinde cam kapalıydı. Ben kendimi geri çekince ateş etti. Öncesinde silah sesi gelmedi. Ben vuruldum. Oğuzhan cam tarafına, Barış da onun kucağına düştü. Ara ara ben kendimi kaybediyordum. En son kalktığımda hastanedeydim” dedi.
Duruşma, 27 Haziran tarihine ertelendi.
Kaynak: ETHA