Dünya

Devrimci Parti-Avrupa: NATO emperyalizmin savaş makinesi halkların tescilli katilidir

Devrimci Parti Avrupa Örgütü, Belçika’nın başkenti Brüksel’de, Afrin’le ilgili NATO karşıtı eyleme katıldı ve yazılı bir açıklama yayımladı. Yaklaşık 3000 kişinin katılımıyla gerçekleşen yürüyüş Nord İstasyonu’nun yanında başladı. Yağmura rağmen 4 km. den oluşan güzergah Avrupa Parlamentosu’nun önünde tamamlandı.

Devrimci Parti-Avrupa’nın yayımladığı yazılı açıklama ise şöyle:

 

NATO, 4 Nisan 1949’da 12 ülke tarafından, komünizme karşı birlik için kurulan ve Kuzey Atlantik Savunma Paktı anlaşmasına dayanan emperyalist bir askeri ittifaktır. Kuzey Amerika ve Avrupa’da 29 üyesi bulunan örgüt, SSCB’nin dağılmasından sonra da genişlemeye devam etmiştir. Türkiye’nin 1952 yılında dahil olduğu örgütün savunma harcamaları dünyadaki toplam savunma harcamalarının %70’inden fazladır. Üye ülkeler yıllık gayrisafi hasılalarının en az %2’sini NATO harcamaları için kullanmakla yükümlüdür. Bu rakam 2017 verilene göre Türkiye’de “minimum” 14 milyon 360 bin dolardır. Silahlanma ve savaşlar için harcanan paralar dünyanın her yerinde işçi ve emekçilerin kesesinden çıkmakta ve insanlar başka insanların katledilmesi için ağır vergiler altında ezilmektedir. Eğitim, barınma ve sağlık gibi temel haklar için harcanabilecek bu büyük meblağ, kapitalist sistemde ucu bucağı olmayan savaş hırsı ve kan emicilik için harcanmaktadır. Dünyada milyarlarca aç insan varken silahlanmaya harcanan bu yüklü miktar paralar koca sömürünün ta kendisidir. 
         NATO emperyalist ülkelerin güdümündedir. NATO’nun adalet dağıttığı görülmemiştir. Bosna-Hersek’te, Kosova’da, Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da, Suriye’de ve daha bir çok yerde kan dökmüştür. Üstelik bu kirli düzene dur diyen sayısız devrimci,NATO subayları tarafından fail-i meçhul infazlarla katledilmiştir. Yani NATO emperyalizmin savaş makinası halkların tescilli katilidir.
         Türkiye Cumhuriyeti, NATO’ya üye olmasında etken olan Kore Savaşı için dünyanın öbür ucuna, ABD ordusuna 5 binden fazla asker göndermiştir. Bu savaşın Türkiye halklarına ne faydası olmuştur? Dünya halklarına ne faydası olmuştur? Üstelik Türkiye’ye 700’ün üzerinde ölü ve binlerce yaralıyla geri dönüşü olmuştur.
         Türkiye, ABD ve diğer emperyalist ülkelerin Orta Doğu’da katliam üssü olmuştur. Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de bu tavrını sürdürmüştür. Daha fazla silah almanın, etki alanı daha güçlü bombalar yaratmanın insanlığa ne faydası vardır? Bunlar savaşları sürdürmekten başka neye yarar?
         NATO meşruiyeti olmayan bir birliktir. Dünyada sadece işçi ve emekçilere zulme yaradığı gibi askeri tatbikat ve silah denemeleri dünyadaki bütün canlılara zarar vermektedir. NATO’nun sayesinde dünyanın kazandığı hiçbir şey YOKTUR. Kaybettiği çok şey vardır. NATO kendi söylemleriyle bile çelişen bir ittifaktır. Kimyasal silahlanma karşıtlığı bahanesiyle Irak’ta katliam yapan örgütün tepesindeki emperyalistlerin kimyasal yada nükleer silahlanma yarışı tam gaz devam ediyor.
         Türk devletinin Afrin işgalinde yine bu kirli savaş ittifakı yerini almıştır. İnsanların katledilmesi için verilen teknolojik destek NATO tarafından sağlanmıştır. Kayseri ve İncirlik üsleri teknik destek sağlandığı bir çoğumuz tarafından biliniyor. Yine NATO üyelerinin ve NATO’nun Afrin işgaline sessiz kalması, hatta Almanya gibi ülkelerin silah yardımına devam etmesi Afrin işgalinin arkasında durduklarının kanıtıdır. Rusya’nın hava sahasını açması nasıl katliamın önünü açtıysa ABD’nin başını çektiği NATO’nun sessiz kalması ve alttan destek vermesi bir o kadar da önü açmış ve devam etmesini sağlamıştır. Hatırlanacağı gibi ABD işgalin ilk günlerinden başlayarak Afrin bizim ile alakalı değil açıklaması NATO’nun insan hayatına verdiği değeri ortaya çıkartmıştır. Aslında bunlardan beklenen de budur. Çünkü emperyalist bütün güçler devrimci bir Rojava ruhunu istememektedir. Rojava devriminin insanlık için bir alternatif olduğunu gören emperyalistler kendi hegemonyalarını tekrar sağlamak devrimi boğmak için yaptıkları ayak oyunlarının farkındayız. Tüm bu yaşanan kirli savaşlara ve oyunlara karşın biz halkların ve işçi sınıfının birliğinin yegane kurtuluş olduğunu biliyoruz. O nedenle NATO ve emperyalist ülkelere karşı halkların birlikte eşit ve özgür olarak yaşayacağı, emeğin özgürleşeceği alanları savunmaya ve bu alanları geliştirip genişletmeye devam edeceğiz.
         NATO’YA KARŞI GELMEK İNSAN OLMANIN BİR GEREĞİ VE HEPİMİZİN BOYNUNUN BORCUDUR. NATO DAĞITILMALI, İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN ÜZERİNDEN KAZANILAN PARALAR KENDİ SINIF KARDEŞLERİNİN KATLİAMLARI İÇİN DEĞİL, İNSANLIĞIN TEMEL İHTİYAÇLARI İÇİN KULLANILMALIDIR. SAVAŞA KARŞI OLMAK, NATO’YA DA KARŞI OLMAKTIR. KAHROLSUN KİRLİ SAVAŞ POLİTİKALARINIZ! KAHROLSUN NATO! KAHROLSUN EMPERYALİZM!
DEVRİMCİ PARTİ-AVRUPA

Paylaşın