Somalı madencilerin gönüllü avukatı olarak ‘halkı hükümete karşı kışkırtma’ iddiasıyla 3 yıldır tutuklu olan Selçuk Kozağaçlı, ‘Asla vazgeçmeyeceğiz. Soma’nın hesabı sorulmadan her uykumuz yarım, her gülümsememiz buruk olacak’ dedi
2016’da KHK’yla kapatılan ve 2019 Ekim ayında tekrar tüzel kişiliğini kazanan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği faicada mağdur ailelerin gönüllü avukatlığını yaptığı için “halkı hükümete karşı kışkırtma” iddiasıyla 3 yıldır cezaevinde tutuklu bulunuyor.
Kozağaçlı, “silahlı örgüt yöneticiliği, örgüt üyeliği, yardım ve yataklık” suçlamasıyla yargılandığı davada 11 yıl 3 ay ceza almıştı. Soma davasının yanı sıra birçok toplumsal olayda gönüllü olarak mağdurların avukatlığını üstlenen Kozağaçlı, Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’a konuştu. Önümüzdeki ay yeniden başlayacak olan Soma davasını değerlendiren Kozağaçlı, “Hakkımda Soma’da “halkı hükümete karşı kışkırtma” suçlaması devam ettiğine göre; 2014’te yaşadığımız katliamla ‘ilgili’ son tutuklu ben kaldım herhalde. Soma’nın hesabı sorulmadan her uykumuz yarım, her gülümsememiz buruk olacak” dedi.
Pandemi nedeniyle cezaevinde zor bir süreçten geçtiklerini ama sağlık durumunun iyi olduğunu belirten Kozağaçlı, Soma davasına ilişkin şunları söyledi:
‘Rant-talan iktidarı’
Maden ve inşaat sermayesiyle açıkça iç içe geçmiş bir komisyonun,-rant- talan iktidarının ahbap çavuşu zengin etmeye odaklanmış nepotik iktidarı tarafından elden geçirilmiş adli yargının yeni sermaye sınıfına ihanet etme ihtimalini zaten zayıf buluyorduk açıkçası. Büyük sürpriz 12. Ceza Dairesi’nin ilk bozma kararı oldu. Bu nasıl olabildi? Elbette önce her bedeli göze alarak davalarına sahip çıkan insanlar sayesinde. Rejimi kayıplarımızı dengelemeye zorlandık. E. Fraenkel, faşizmde ikili bir nitelik arz eden devlet yapısı içinde “önlem devletinin” hiçbir hukuk tanımadan sürdürülebilmesi için “norm- kural devletinin” de ayakta kalması gerektiğini tespit ediyor. Sekiz-on hatta belki yirmi-otuz ölü için işlemeyen hukuk, yüzyılın en büyük maden katliamında üç yüz bir yaşamın harcanmasını dengelemeye çalıştı.
Cumhuriyet tarihinin bu en kapsamlı, gerekçeli ve adil iş cinayeti davası değerlendirmesi için daire üyelerini kutlamalıyız. İçerisinde bulunduğumuz şartlarda yargıç haysiyetinin sınırı ve imkânı bundan ibarettir. Unutmayacağız.
‘Vazgeçmeyeceğiz’
Dosyanın “son tutuklusu” olarak kendisinin kaldığını belirten Kozağaçlı şöyle konuştu: Değer verdiğim her şeyin üzerine söz veriyorum ki asla vazgeçmeyeceğiz. Unutturmayacağız. Soma’nın hesabı sorulmadan her uykumuz yarım, her gülümsememiz buruk olacak. Dosyalara müdahale etmek için seyyar hâkim gezdirme ayıbı elbette bir gün “Adil Yargılanma Hakkı İhlali” olarak tespit edilecektir. Ama bizi daha çok ilgilendiren, katledilen işçilerin hatırası, ailelerinin duygusal ve ekonomik güvencesi ile maden işçisi mücadelesinin geleceğidir. Bu ateşi söndürmeyecek ve biz kazanacağız. Benim 7 Nisan’da duruşmam var. Soma duruşması 13 Nisan’da. Kime ne söylenmiştir bilemem ancak orada veya burada katliamın hesabını sormak için mücadeleye devam edeceğim.
Kaynak: YeniYaşam
