Gündem

Kobane Davası başladı

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu 108 kişi hakkında açılan dava Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

IŞİD’in Kobani’ye saldırdığı Ekim 2014’te “sınırın insani yardımlar için açılması ve IŞİD’e verilen desteğin sona erdirilmesi” amacıyla Türkiye’de başlayan protestolardan HDP sorumlu tutularak 6 yıl sonra açılan davanın ilk duruşması saat 09:30’da Sincan Cezaevi Adliyesi’nde başladı.

Tutuklu siyasetçiler Günay Kubilay, Alp Altınörs, Beyza Üstün, Emine Ayna, Bircan Yorulmaz, Ali Ürküt, Ayla Akat Ata, Sebahat Tuncel, Bülent Parmaksız, İbrahim Binici, İsmail Şengül, Mesut Bağcık, Nezir Çakan, Zeki Çelik, Ayşe Yağcı, Berfin Köse, Meryem Adıbelli, Pervin Oduncu ve Dilek Yağlı duruşma salonunda yerini aldı.

HDP’nin Meclis Grubu’yla katıldığı duruşmayı, yurt dışından heyetler, baro başkanı ve temsilcilerinin yanı sıra siyasi parti temsilcileri ile sivil toplum örgütlerinden de çok sayıda kişi takip ediyor.

Avukat ve baro başkanlarına engel

Davada 100 kişilik avukat sınırlaması olduğunu söyleyen güvenlik güçleri, aralarında baro başkanlarının da olduğu 60 kadar avukatın içeriye alınmasına izin vermedi. Savunma avukatlarının önemli bir kısmı duruşma salonu dışında bırakıldı.

Duruşmayı izleyici salonundan takip etmeleri istenen avukatların itirazı üzerine arbede yaşandı.

Mahkeme heyetinin salona girmesi sonrası avukatlar, dışarıda bulunan avukatların salona alınmasını talep etti. Mahkeme başkanı, pandemi nedeniyle daha fazla avukatın alınmayacağını söyledi.

Avukatlar, ‘avukatlar gelmeksizin salonda bulunan avukatların da çıkacağını’ söylemesi üzerine mahkeme başkanı, “Olabilir, avukatlarla zorla duruşma yapmıyoruz” dedi.

Mahkeme başkanı avukatları dinlemeden yoklamaya başladı. Avukatlar ise alkışlar ve sıralara vurarak tepki gösterdi.

Meslektaşlarının salona alınmadığının tutanak altına alınmasını isteyen avukatların bu talebi de karşılanmadı.

Avukatlar duruşma salonunu terk etti

Mahkeme heyeti bütün tepkilere rağmen kimlik tespitlerine geçerken, avukatların salona alınmaması ve savunma hakkının engellenmesi üzerine içerideki avukatlar da salonu terk etti.

Mahkemeden alkışlarla uğurlanan avukatlara SEGBİS’le bağlanan HDP’liler de alkışlarıyla destek verdi.

Duruşma salonunda avukat kalmamasına rağmen mahkeme başkanı, kimlik tespitlerine devam etme kararı aldı.

Tutuklu siyasetçilerden Alp Altınörs, “Avukatım olmadan kimlik tespiti yapılması hukuki değildir. Her aşamada müdafi desteğinden yararlanma hakkım vardır. Müşteki avukatlarının hepsi burada ama bizim avukatlarımız yok” diyerek avukatların salona alınmasını talep etti.

Mahkeme başkanı, bunun üzerine “Çağırın gelsin” dedi. Altınörs ise bunu mahkeme başkanının yapması gerektiğini söyledi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı, Alp Altınörs’ün sözünü keserek tutuklu siyasetçilerden Ayhan Bilgen’in kimlik tespitine geçti.

Ayla Akat Ata ise “Bu koşullarda kimlik tespiti için bile sorularınıza yanıt vermem mümkün değil. Bu davanın böyle, avukatsız başlamış olması siyasi bir dava olduğunun ispatıdır” ifadelerini kullandı.

SEGBİS’Le bağlanan HDP’liler kimlik tespitine ilişkin soruları yanıtlamadı ve avukatların salona alınmamasına tepki gösterdi.  

Alp Altınörs: CMK hükümleri açıktır. Ben her hususta avukatlarımın yanımda olmasını istiyorum. Aynı şekilde CMK’ya göre müdafi desteği alma hakkım var. Avukatım olmadan kimlik tespitini yapmak istemiyorum. 

Ayla Akat: Bu koşullarda sorduğunuz sorulara cevap verebilmem mümkün değil. Şu an Türkiye siyaset tarihinin en önemli davalarından biri görülüyor. Bu dosya savunma makamı yerine oturmadığı için eksik başlamıştır. Yapmanız gereken ikinci sırada olan güvenlik personelinin çıkarılması, oranın savunmaya ayrılmasıdır. 

Ayşe Yağcı: Avukatım olmadan kesinlikle sorulara cevap vermeyeceğim.

Berfin Özgü Köse: Avukatlarım olmadan mahkemenin hiçbir aşamasında herhangi bir beyanda bulunmak istemiyorum”

Gülfer Akkaya: Avukatlar alınmadan konuşmak istemiyorum

Selahattin Demirtaş: Yargılamada ilerlemek istiyorsanız avukatlarımızı çağırabilirsiniz. Bizim Allahtan başka korkumuz yok. Sesinizi bizlere de avukatlarımıza da yükseltemezsiniz. Biz halkın temsilcileriyiz. Bu durumda biz size bırakın cevap vermeyi, günahımızı bile vermeyiz.

Duruşma salonunda hiçbir sanık avukatı bulunmazken, bir tek baro gözlemcisi duruşmada yaşananları tutanaklaştırmak için kaldı. 

Kaynak: Gazete Karınca

Paylaşın