İktidarın beğenmediği yargı kararları üzerine mahkemeleri dağıtmasına, binlerce hakimi bir anda farklı kentlere göndermesine, yargıyı partizanlaştırmasına karşı tepkiler artarken 7 Haziran’da da çok sayıda gazeteci mahkemelere çıkarıldı.
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Sadık Topaloğlu ve gazeteci Sadiye Eser’in yargılandıkları davanın 4’üncü duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Örgüt üyesi” oldukları gerekçesiyle yargılanan Eser ve Topaloğlu’nun katılmadığı duruşmada avukatlar hazır bulundu.
Av. Ayşe Acinikli, heyetin önümüzdeki günlerde değişeceğini belirterek, dosyanın karara taşınmasını talep etti. Özgür Baran’ın sorgulanmasının önemli olduğunu fakat bir türlü bulunamamasının sonucu çetrefilleştirdiğinin altını çizen Av. Acinikli, “Sadık Topaloğlu’nun yeğeni Hacı Yusuf Topaloğlu’nun hakkına da aynı kişi tarafından ifade verilmişti. Orada Özgür Baran dinleniyor fakat uyuşan hiçbir şey yok ve beraat ediyor. Bir kişi ile ilgili yanlış beyanlarda bulunan Baran’ın, Sadık hakkında da beyanı alınsa da alınmasa da beraat kararıyla beraber ifadesinin bir anlamı yok” dedi.
Müvekkilli ile ilgili kişinin beyanında 2014 ifadelerinin yer aldığını aktaran Acinikli, “Sadık devam zorunluluğu olan derslere girdiği dönemde bu kişinin beyanının asılsız olduğunu yineliyorum” şeklinde konuştu.
Ardından söz alan Av. Özcan Kılıç, tanığın beyanlarının hukuken bir tutarlılığının olmadığını ifade ederek, “Özgür Baran’ın dosyada 8 adresi bulunuyor ve elini kolunu sallayarak geziyor ne hikmetse bir türlü bulunamıyor. Çünkü birçok insan hakkında beyanlarda bulunduğu için getirilmesi tercih edilmiyor. Özgür Baran’ın dinlenmesinin bir anlam ifade etmeyeceğini yineliyoruz” dedi. Avukatların savunmasının ardından mahkeme bir sonraki duruşmayı 21 Eylül tarihine erteledi.
Gezi Parkı protestoları
Gezi Parkı protestoları sırasında öldürülen Berkin Elvan’ın soruşturmasıyla ilgili yaptıkları haberler nedeniyle haklarında “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla dava açılan gazeteciler Canan Coşkun, Can Uğur ve Ali Açar’ın yargılandığı davanın duruşması İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Gazeteci Canan Coşkun’un ve avukatının hazır bulunduğu duruşmaya Uğur ve Açar katılmadı. Savcı mütalaasında gazetecilerin yaptıkları haber nedeniyle üzerlerine atılı suçu işlediklerini ifade ederek Coşkun, Acar ve Uğur’un cezalandırılmasını istedi. Ardından söz alan Coşkun’un avukatı, esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti. Talebi kabul eden mahkeme duruşmayı 7 Ekim’e erteledi.
Ruken Demir İzmir 19’uncu Ağır Ceza’da
Haber kaynaklarıyla yaptığı görüşmeler ve hazırladığı haberler gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” iddiasıyla hakkında dava açılan gazeteci Ruken Demir’in duruşması İzmir 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma salonunda gazeteci Demir ve Avukatı Zafer İncin hazır bulundu. Nöbetçi heyet gazeteci Demir’in el konulan hard disk ve diğer dijital materyallerine dair hazırlanan siber raporun incelenmesine karar verdi. Heyet, bir sonraki duruşmayı 5 Ekim’e erteledi.
Kaynak: Yeni Yaşam Gazetesi
