İsmail Güldere, Umut Yazıları

Faşist saldırıyı kırmak için ileri – İsmail Güldere

17 Haziran 2021 tarihinin kayıtlara geçmesi gereken tarihselliği Erdoğan faşist iktidarının 2023 seçim hazırlıklarına bir katliam ile başlamasıdır. Deniz Poyraz isimli HDP çalışanının, parti binası içinde Erdoğan’ın fonladığı SADAT tarafından eğitilip-örgütlenen kişi tarafından katledilmesini, 7 Haziran-1 Kasım 2015 genel seçimlerine giden yolda iktidar eliyle planlanan saldırılar doğrultusunda okumak gerekiyor.

Faşist iktidarın çürüdüğü, kurtlanmaya başladığı, yaydığı pisliğe artık nefessiz kalınamayacağı ayan beyan ortaya çıktı. Bu iktidar pisliğini temizleyecek olan tek kurtuluşun iktidarın devrilmesi gerektiği dinamiğini canlandırması, faşist iktidarın en büyük korkusu haline geldi. Çünkü iktidar elden gidiyor.

2013 Haziran ayaklanmasından itibaren canlı olan bu dinamiğin iktidar karşısındaki konumlanan güçlerini dağıtma, çökertme planlarını en ileri zor güçlerini örgütleyerek etkisiz kılmaya çalışan faşist iktidar 8 yılın sonunda kendini aynı noktada bir kez daha buldu. Çökertilmeye çalışılan Kürt halkı ve özgürlük hareketi, dağıtılmaya çalışılan devrimci siyaset bugün kendi güçlerinin gerilemesine rağmen direnişle, ısrarla, iradeyle gelişti ve birleşik devrimci merkezde faşizme karşı buluştu. Bu dinamiğin bitmemesi, tüm işgal-sömürü-sömürgecilik siyasetinde bir sonu örgütleme noktasına geldi. Sokaklar ve meydanlar bir kez daha faşist iktidarın yıkılması, faşist “Tayyip artık yeter” sesleri ile dolmaya başladı. Çok ciddi sindirme operasyonları ile yaratılan korku ikliminden kurtuluş faşist iktidarı yıkma mücadelesinde sağlanan kararlılıkla oldu. Bu sürece tüm yaşanılanlar itibariyle hakimiz.

Bu sürecin Haziran ayaklanması ve 7 Haziran seçim başarısından sonra 8 yıllık bir süreçte ancak toparlanabilmesi faşist iktidarın orantısız geliştirdiği, aslında en kuvvetsiz dönemini yaşarken uyguladığı şok terörü sonucu kazandığı iktidar olmuş oldu. Bu 8 yıllık iktidar Kuzey Doğu Suriye’de işgaller, Kürt kentlerinde yıkımlar, Türkiye işçi sınıfı karşısında sömürü düzeninin palazlandığı, kadın kurtuluş mücadelesinin kazanımlarının gasp edildiği bir dönem olarak örgütlendi. Geçmiş bu kadar taze iken izin verilmemesi gereken en önemli başlık faşist iktidara bir kez daha iktidarını tazeleme fırsatını vermemek olacaktır.

Faşist Erdoğan iktidarı toplumsal mücadele güçlerine yönelik yeni bir savaşın startını bu tarz saldırılar ile verdi. 7 Haziran seçim sürecinde başlayan Mersin-Adana HDP il binası bombalamaları, 5 Haziran HDP Diyarbakır Mitingi bombalaması aynı hedefi taşıyordu. Toplumu sindirme, mücadele güçlerini hareketsiz kılma. Politika yapış tarzını değiştiren faşist iktidar karşısında doğru analiz ve konumlanma içinde olmayan güçler için bir yıkım kaçınılmazdı. Keza yukarıda da değindiğim gibi bu 8 yıl gibi çok ciddi gelişmelerin olduğu bir dönemi açığa çıkarttı. Bu süreç sosyalistlere, devrimcilere yönelik daha kitlesel katliamların yaşandığı günler ile birlikte 1 Kasım seçimlerini örgütledi ve faşizmi iktidar yaptı.

Bugün HDP İzmir İl binasına yapılan saldırıyı bir başlangıç olarak ele almak gerekiyor. Bu bizzat faşist Tayyip Erdoğan tarafından planlı bir şekilde örgütlenmiş bir saldırıdır. Devamı daha fazla saldırı ile mutlaka gelecektir. Toplumsal mücadele dinamiklerinin artık “şerbetli” olduğu bir gerçeklik bu saldırı karşısında olmalıdır. 2021 Haziran’ı, 2015 Haziran’ı değildir. Devrimciler açısından, toplumsal mücadele güçleri açısından sokağın daha çok kullanıldığı, eylem gücünün etkin olduğu bir dönem yaşanıyor. Faşist iktidar korkusunu karşı korku atağı yaparak üstünden atmaya çalışıyor. Artık bir irade savaşının içinde olunduğunun anlaşılması gerekiyor. Genel olarak savaşlar bir iradenin diğer bir iradeye kendisini kabul ettirmesi olarak tanımlanır. Faşist iktidarı yıkmak için bu savaşta iradesini teslim etmeyen, aksine faşist iktidarın iradesini teslim alan bir eylemsellik işçi sınıfı ve ezilen halkların özgürlüğünü örgütleyecek, faşist iktidarı yıkacaktır.

Faşist iktidar gerçek bir güç kaybı içinde, yek vücut ayakta duramıyor. En çok ihtiyacı olan şey bu hastalıklı hali ile 2023 sürecini atlatmaktır. Bu yolda her şeyi deneyecektir. Bu bir provokasyon değil planlı bir saldırı dalgasıdır. Bu faşist saldırıyı kırmanın tek yolu, ileri doğru bir adım atarak karşı saldırı savaşının örgütlenmesi, bu saldırı merkezlerinin tek tek dağıtılması ve yıkılmasıdır. Umut editöryasın umut dolu başlığındaki gibi; bizim günlerimiz geliyor.

Paylaşın