Taliban rejimiyle ilgili Afganistanlı kadınların durumunu Kabil’den aktaran gazeteci Mariam, ‘Kadınlar direniyor, ‘Buradayım, haklarıma sahip çıkıp savaşacağım’ diyorlar’ dedi
ABD’nin Afganistan topraklarından çekileceğini açıklamasının ardından Taliban ülkede hakimiyeti ele geçirdi. Dünyanın birçok ülkesinde kadınlar, siyasetçiler ve insan hakları savunucuları Afganistanlı kadınların karşı karşıya bırakıldıkları Taliban tehlikesine karşı harekete geçme çağrısında bulunurken, Afganistanlı kadınlar ise uluslararası sessizliğe karşı öfkeli.
Yaşam güvenliği nedeniyle ismi saklı tutulan kadın hakları savunucusu ve gazeteci Mariam, Afganistan’daki son durum ve kadınların tutumuna dair Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı.
Şu anda Kabil’de durum nedir? Taliban’ın kente girdiğine dair haberi aldığınızda neredeydiniz?
Şu an normale kıyasla derin bir sessizlik var. Sanki tüm şehir çekip gitmiş gibi. Bugün ilk kez dışarı çıktım. Markete gitmemiz gerekti. Gazeteci olarak daha önce Taliban tarafından tehdit edildiğim için annem benim yerime kız kardeşimin gitmesinin daha iyi olacağını söyledi ama ben uzun bir elbise giyip saçlarımın üzerine bir şal attım. Almam gereken şeyi hızlıca alıp eve yürüdüm. Şu an bize söylenen herhangi bir şeye inanmamız söz konusu değil. Bugün Taliban gruplarından biri elleri arkadan kelepçeli bir adamı dövüyorlardı. Acı çektiğini görebiliyordum. Bunları sadece izlemek gerçekten çok korkunç.
Afganistan’da Taliban rejimi altında kadınları neler bekliyor?
Elbette ki kadınların hayatı çok daha zorlaşacak. İnsanlar şu an şokta. Sokağa çıkmaya korkuyorlar. Taliban’ın neye ne tepki vereceği belli değil henüz. Her ne kadar kadınlara “özgürlükler” vereceklerini söyleseler de bunun gerçekliğine elbette ki inanmıyoruz. Bu bizim başımıza ilk defa gelmiyor.
Taliban üyelerinin kapı kapı gezip gazeteci aradığını duyuyoruz. Siz de tehditlere maruz kalmıştınız. Şu anda gazeteciler Afganistan’da tehlike altında mı?
Evet, böyle bir durum hakkında bilgilendirildik. Yakın zamanda Kabil’in farklı bölgelerinde gazeteciler öldürüldü. Gazetecileri susturuyorlar çünkü gazeteci halkın sesidir ve onlar halkın sesini çıkarmasını istemiyor. Burada bir gazetecinin başına gelebilecek tek şey ölüm de değil. Tecavüze uğrayabilir ya da bir uzvunuzu kaybedebilirsiniz. Dün Saray’ın önünde eylem yapan kadınlar gördüm. Haklarını talep ediyorlardı. Afganistan’da bir şeyler değişti. Gençler çok farklı, 20 sene önceki gibi değil bu jenerasyon. Bu şekilde insanları daha ne kadar cahil tutabileceklerini düşündüklerini bilmiyorum ama işe yaramayacağını düşünüyorum.
Şu anda yaşam koşullarınız nasıl? Mesela çarşaf giymeyi reddeden bir kadın alışveriş yapabilmek için dışarı çıkabiliyor mu?
Şu anda sokaklarda sadece erkekler var. Kadınlar dışarıda neyle karşılaşacaklarından emin değiller ve net bir açıklama da yok. Bugün araba kullanan bir kadın gördüm. Nereye gittiğini sordum. “Kabil sokaklarında bir kadının araba kullandığını görünce Taliban ne yapacak onu görmek istedim” dedi bana. Ama ne yazık ki geri dönüşünü görmedim. Okulların açılacağını söylüyorlar. Ama lise yaşlarındaki bir kız öğrenciyi okula giderken görüp kendine alma hakkına sahip olduğunu iddia eden Taliban milisleri sokaklarda gezdiği sürece insanların kız çocuklarını okula göndereceklerini sanmıyorum.
Türkiye Cumhurbaşkanı Taliban ile iyi ilişkiler mesajı verdi. Taliban sözcüsü de Türkiye hükümetini kardeşleri gibi gördüklerini söyledi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Şu ana kadar bildiğim kadarıyla yalnızca Suudi Arabistan hükümeti Taliban yönetimini kabul ettiğini söyledi. Ama Türkiye de böyle bir açıklama yapmışsa, bir yandan da Afganları sığınmacı olarak alacağını söylerken, bu insanın kafasında soru işaretleri yaratıyor. Sormadan edemiyorsunuz, insan hakları nerede? Laik bir ülke olarak asıl Türkiye’nin o masayı kurması ve şu soruyu sorması gerek: İslam gerçekten bu mu? Kimse kafasına göre, ülkeden ülkeye değişen bir İslam uydurup insanlara hayatlarını nasıl yaşayacaklarını söyleyemez.
Afgan kadınların Taliban’a karşı çıkmasını bekliyor musunuz? Örgütlü kadın kurumları var mı mücadele eden?
Afganistan’daki her rejimde kadınlar acı çekti. Taliban’ın önceki gelişinde de insanlar senelerce eğitim alamadı. Şimdi de özellikle kadınları mağdur edecek bir durum söz konusu. Afganistanlı kadınlar deniyorlar. Seslerini çıkarıyorlar. Varlık gösteriyorlar. ‘Buradayım, bu kez haklarıma sahip çıkacağım, haklarım için savaşacağım’ diyorlar. Afganistan’ın kadınları 20 yıl önce oldukları gibi değiller. Hayat tarzımızı dizayn etmek isteyen herkese karşı ayağa kalkacağız, sesimizi çıkaracağız.
Son dönemde Türkiye’ye Afganistan’dan bir göç akımı oldu. Gelenlerin çoğunluğunun erkek olduğu, neden kadınların gelmediği tartışıldı. Kadınlar gelemiyor mu?
Afganistan halkı uzun bir zamandır savaş yüzünden acı çekiyor, işsizlik söz konusu. Bir işe girmeniz hangi etnik gruptan olduğunuza, kimin çevresi, akrabası olduğunuza bağlı. Aksi takdirde yoksulsunuz. Taliban’dan önce, hükümetimiz varken de bu böyleydi. Sadece savaşla değil, açlıkla da mücadele ettiler. Sonra da kaçtılar. Kadınlara gelince, Afganistan’dan Türkiye’ye giden yol çok tehlikeli. Yol boyu aç kalıyorlar, sevdiklerini, çocuklarını ya da kendi hayatlarını kaybedebiliyorlar. Buna rağmen o ölüm yoluna çıkıyorlar. Ama bu çok sayıda kadının yapacağı bir seçim değil.
Uluslararası toplum sizin için, kadınlar için ne yapabilir? Bir çağrınız var mı?
Tüm Afgan kadınları ve gençleriyle birlikte seslerini yükseltsinler. Bazen ‘altı üstü bi kumaş parçası, giyiver’ diyenler oluyor. Mesele o kumaş parçası değil. Mesele bir insan olarak saygı görmemek. Haysiyetimi zedeleyecek muamelelere maruz kalacağım bir ülkede yaşamak istemiyorum. İnsanlık onuruna yaraşır bir şekilde yaşamak istiyorum.
Kaynak: Gözde Çağrı Özköse/MA

 
             
                     
                     
                     
                                             
                                         
                                        