Gündem

Roboski Katliamı’nın 118. ayı: ‘Bu ölüm ve kıyamet ne duyuldu ne de görüldü’

Roboski Katliamı’nın 118. ayında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde basın açıklaması yapıldı. Katledilen 34 kişinin anıldığı açıklamada, aradan geçen 10 yıla rağmen faillerin yargılanmadığı belirtildi

Ailelerinin geçimine destek olmak, kendi giderlerini sağlamak için zor doğa şartlarında her gün çıktıkları yolda, geçiş rotaları ve sınır ticareti yaptıkları bilindiği halde üzerlerine TSK tarafından 4 bomba atılarak, yaşları 13 ile 35 arasında değişen 19’u çocuk 34 kişinin katledildiği Roboski katliamının 118. ayında adalet arayışı devam ediyor.

Roboski Katliamı’nın 118. ayında Ankara Sakarya Caddesi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasında açıklamayı okuyan Tanju Gündüzalp, katliamın 10. yılında da adalet arayışına devam edildiğini Suruç, Gar ve Roboski için adalet aramaktan vazgeçmeyeceklerini belirtti.

‘Bu ölüm ve kıyamet ne duyuldu ne de görüldü’

Gündüzalp, Meclis’te kurulan komisyonda bir sonuç alınamadığı gibi, katledenlerin hala cezasız bırakıldığını hatırlatara “Roboski, çizilmiş sınırlar yüzünden ekmeğini, katır sırtında, “işkenceye uğrayıp göç etmiş” akrabalarıyla ticaret yaparak kazanmaya mahkum edilmiş insanlarımıza, yaşama şansı bile tanımayan bir vicdansızlığın sembolüdür. Ülkenin çocuklarının-gençlerinin üzerine; eğitimi, işsizliği, açlığı, yoksulluğu çözmek yerine, savaş politikalarını önceleyen aklın aracı uçaklardan atıldı o bombalar. Bu ölüm ve kıyamet ne duyuldu ne de görüldü. İnsan yaşamını korumakla yükümlü devlet, Roboski ve benzer katliamlar karşısında sorumsuzca duruyor, durmaya da devam ediyor.” dedi.

Katliamın üzerinden geçen 10 yılda ailelerin, sivil toplum kuruluşlarının, demokratik kitle örgütlerinin, hukukçuların katliamın aydınlatılması, suçluların cezalandırılması için verdikleri çabayı dile getiren Gündüzalp 34 insanın bombalarla öldürüldüğünün kanıtlanmış olmasına karşın yasalar ve adalet sisteminde bir türlü karşılığını bulamadığını, işlenen suçların cezasız kaldığını, yargı yollarının kapatıldığını ve adaletin sağlanmadığını söyledi.

‘Tüm katliamların sorumluları yargılanıncaya kadar sürecek çabamız’

Adalet sisteminin çöküşünün adının Roboski Katliamı olduğunu söyleyen Güzndüzalp sözlerine şöyle devam etti:

“Roboski’de oğlu Hamza Encü katledilen ve “Daha ayaktayız. Davacıyız, vicdanlı olan herkes bizi sahiplenmeli ve yalnız bırakmamalı. Hem çocuklarımızı öldürüyorlar, hem de bizi yargılıyorlar” diyen bir anayı, Kadriye Encü’yü, daha bir hafta önce yitirdik bir kalp krizi sonrası. Oğlunun katillerinin cezalandırılmasını yaşayamadı. 20 Temmuz 2015’te, savaşı yaşayan Kobane’de çocuklarla oyunlar oynamak için yola çıkmış 33 gencimizi, Suruç’ta, Amara Kültür Merkezi’nde bir canlı bomba saldırısında yitirmiştik. Adaletin olmadığı ve cezasızlığın gözümüze sokulduğu bu davada da karar açıklandı. Mahkeme sonrası aileler ve katılanlar “Kararı biz tanımıyoruz. Mücadelemiz sürecek. Suruç için adalet herkes için adalet talebini her yerde sürdüreceğiz. Düş yolcuları bugün yine katledildi. Failler yine hesap vermedi. Bir kişiye ceza verildi. Organize bir katliam olduğunu biliyoruz. Bütün katliam dosyalarında, Roboski’de, Suruç’ta, Gar katliamında olduğu gibi, bugün de failler korundu. Bu iktidar cezasızlık politikası ile dosyaların üzerini kapatmak istiyor. 33 düş yolcusunun düşlerini mutlaka gerçekleştireceğiz. Failler bu halka hesap verecek” açıklaması yaptılar. Devletin ve iktidarın cezasızlık ve failleri koruma süresinin sonu yaklaşıyor. Tüm katliamların sorumluları yargılanıncaya kadar sürecek çabamız.”

Açıklamada adalet sağlanıncaya dek mücadelelerine devam edeceklerini söyleyen Gündüzalp “‘İnsan olarak ne yapabilirim?’ sorusunu soran herkese her ayın 28. günü sesleneceğiz, hatırlayacağız, ‘gelin sesimizi birlikte yükseltelim’ diyeceğiz.” diyerek çağrıda bulundu.

Paylaşın